Hadi ULUENGİN
AŞAĞIDAKİ satırları tam dört yıl önce, 17 Mayıs 2010 günü Zonguldak madenindeki grizu patlamasında ölen otuz işçinin anısına yazmıştım. Soma’da sayı arttı, durum değişmedi.
Aynen yayınlıyorum ve asla üçüncü bir defa daha tekrarlamayacağımı ümit ediyorum.
***
MADENLERİ ve madencileri bilirim. Bayağı da iyi bilirim. Hayır, tevekkeltûtealallah diyerek ve elime kazma, alnıma fener, ayağıma da potin kuşanarak toprağın karnına inmedim.
Bu mangal yürek bende yoktu. Dolayısıyla da ecel yoldaşlığı paylaşmadım.
Ama yine de insan yutan kuyuları ve o kuyuların yuttuğu o insanları yakından tanıdım.
Fakat doğru, Zonguldak’takileri (Soma) değil...
***
BEN şimaldekileri tanıdım. Epey bir zaman sisli Fransa kuzeylerinde, yassı Belçika ovalarına veya helezonî Almanya Ruhr’larında kömür soludum. Oraları mekân tuttum.
Nitekim kara suratlar vardiya bitimi salimen gün huzmelerine kavuştuğunda, sanki toz beni de susatmışmış gibi onların tezgâhına dirsek dayar ve sarı biralarından içerdim.
Bazı cumartesi akşamları daMadenciler Lokali’ndeki hüzünlü akordeon eşliğinde ve ebeveynlerin hoşgörülü bakışları altında, aynı madencilerin neşeli kızlarıyla flört ederdim.
Zira oralarda siyaset yaptım, oralarda isyana kışkırttım, oralarda zaptiyeyle dövüştüm.
***
CİNNET yıllarımdıve henüz 22 yaşındaydım. Kömür işçilerini âsi kılabilmek için Madenci Birliği adlı dergiyi tek başıma ve Türkçe olarak yayınlıyordum.
Zolder, Maasmachelen, Seraing kuyularında çalışan Yozgatlı, Konyalı, Emirdağlı gurbetçilere “Silikoz Faturasını Patron Ödesin” manşetini attığım gazeteciği dağıtırdım.
Tozdan oluşan o sinsi silikoz ki, ciğerleri doldurması ve tıknefes etmesi bir yana, kısa süre sonra ellere, kollara, gözaltlarına da mor keneler olarak yapışır. Dövmeymiş gibi durur.
Grizu ve göçükten sonra toprağın karnını deşenlerin üçüncü büyük korkusu budur.
Nitekim de bölge hastaneleri suni teneffüs aparatlarına bağlanmış insanlarla doludur.
***
DOĞRUDUR, maden işçiliği en rizikolu el emeği uğraşına tekabül eder.
Ama aynı madenciler kendilerini işçi aristokratı addederler. Ve, gerçekten de öyledir.
Çünkü hem modern proletarya ilkin onlarla doğmuştur, hem de madenciler diğer işkolu çalışanlarıyla kıyaslanmayacak ölçüde mücadele ve dayanışma sergilemişlerdir.
Zira daima hayatla ölüm arasındaki o çok hassas çizgide kazma sallamışlardır. (...)
Nitekim de Zola’nın Jerminal, Llewellyn’nin Vadim O Kadar Yeşildi Ki, Orwell’in Wigan Rıhtımı romanlarındaki kara surat kahramanlar, Batı Avrupa’daki kuyuların tümden kapandığı şu son yıllara dek madenci namus ve ahlakından hiç taviz vermemişlerdir.
***
ÖTE yandan, yeni facia ertesinde Başbakan’ın fıtrat, kader, kısmet edebiyatı yapması tabii ki onaylanamaz. Lâkin saptamadaki kısmi doğruluk payı da bütünüyle inkâr edilemez.
Çünkü dünyanın neresinde olursa olsun ve güvenlik tedbirleri ne derece sıkı tutulursa tutulsun, madencilik mesleğinde sıfır riziko diye bir şey yoktur. Kelle daima koltuktadır.
Hadi, insan hayatı oralarda çok ucuza gittiği için Çin’de, Hint’te, Rusya’da dehşet rakamlara ulaşan kaza ve felâketleri emsal göstermekten imtina edelim. Fakat hatırlayalım:
Kılı kırk yaran Almanya’daki Luisenthal, ABD’deki Virjinya, Belçika’daki Marcinelle veya Polonya’daki Halemba faciaları da sayısız kurban götürdü. Daha nicesi eklenebilir.
Evet, madenciler ekmeği aslanın ağzından kapmak için her zaman ve her yerde ölüme meydan okuyarak toprağın karnına indiler ve iniyorlar ki, işte onları asil kılan yiğitlik budur!
Zonguldak’taki (Soma) yiğit aristokratlarının ruhu şad ve mekânı cennet olsun.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015