Hadi ULUENGİN
KAZAN- kazan deyiminin aşağıdaki gelişmeden daha cuk oturacağı bir yer az bulunur.
Önceki gün Viyana’da imzalanan ve İran’ın nükleer silahlanma programını en azından şimdilik rafa kaldıran antlaşmayı kastediyorum.
Nitekim bütün taraflar “tarihî” ifadesini kullandılar. Kullanmayı da sürdürüyorlar.
Bir kere, yeniden uluslararası camiaya dâhil edileceği ve ambargodan kurtulacağı için Tahran’da tam bir bayram havası esiyor. Başkent ahalisi sevinci sokak kutlamalarına vardırdı.
Diğer tarafta ise ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan ve “Beş, artı Bir” diye anılan “muhatap imzacı” ülke liderlerinin de ağzından bal akıyor.
Hakikaten iyimser bir hava esiyor ama yine de akordu bozan iki ses var:
***
BİRİNCİSİ İsrail! Burnundan soluyan Binyamin Netanyahu da “tarihî” sıfatını kullandı ama bunu tam aksi anlamda, “tarihî yanlış” deyimiyle ifade etti.
Her hâlükârda da Viyana Uzlaşması’nın Tel Aviv’i bağlamadığını ve Siyonist Devlet’in gerekli gördüğü takdirde “tedbirlerini uygulamaktan çekinmeyeceğini” duyurdu.
“Bibi” böyle bir delilik yapar mı? Umalım ki lâfta kalsın ve fiiliyata geçmesin…
***
İKİNCİ “hoşnutsuz tarafı” ise Suudi Arabistan oluşturuyor!
Gerçi Riyad Farsî ülkeye bir nezaket ve tebrik telgrafı gönderdi ama duy da inanma!
Çünkü malûm, Vahabi Krallık Şii İran’ı kendisine baş rakip addediyor. Dolayısıyla da Washington- Tahran normalleşmesine baştan beri hiç mi hiç iyi gözle bakmıyor.
Nitekim aynı Riyad aynı Washington’un arzusu hilafına ve oldubittiye getirerek Yemen’e müdahale etmekle ABD yörüngesinden bağımsızlaştığının işaretini zaten vermişti.
Bundan böyle, diğer Sünni devletleri de yanına çekmeye çalışarak anti- İran cepheyi daha çok pekiştirmeye çalışacağını öngörürsek fazla bir yanlışa düşmüş olmayız.
Ama esas öngörmemiz gereken noktayı aşağıdaki olgu oluşturuyor:
***
O da şu ki, bazı yandaş akıldaneler de dâhil bizdeki her boydan ve her soydan ulusalcı cahillerin iddia ettiğinin aksine, ABD Ortadoğu’daki konumunu pekiştirmeye çalışmıyor.
Tam tersine, bölgeden tedricen uzaklaşmak; yahut varlığını mümkün mertebe aza indirgemek; hiç olmazsa “birinci derecede müdahil olmak” konumundan sıyrılmak istiyor.
Bush’un 2. dönemiyle birlikte çöpe atılmış olan BOP sevdası zaten bir yana…
Buradaki hayati unsuru hanidir “Obama doktrini” diye adlandırılan ve Afganistan ve Irak’ı da içine katmak kaydıyla sorumluluğu bizzat yöre devletlerine devretmeyi öngören Beyaz Saray stratejisi oluşturuyor.
Nitekim de önceki gün Viyana’da imzalanan “tarihî antlaşmayı” aslında sözkonusu doktrinin çok önemli bir uzantısını olarak değerlendirmek gerekiyor.
Başka bir deyişle Obama diplomasisi hipotezini, zaten büyük bir imparatorluk geleneğinden süzülen İran tekrar milletler camiasına dönmekle, yukarıdaki sorumluluğa uygun davranacağı ve maceracılıktan uzak duracağı hesabı üzerine kuruyor.
***
HESAP tutar mı, tutmaz mı? Müneccim değiliz ve şimdiden mutlak cevap veremeyiz.
Ancak şu kesin ki bundan böyle hiç olmazsa belirli bir “tecrübe dönemi” boyunca hem İran Ortadoğu siyasetinde daha önemli yer tutacak, hem de ABD aynı Ortadoğu’da tedricen ikinci plana geçmek stratejisini uygulayacak.
Peki de fena hâlde savruk ve helâk Türk dış politikası tüm bunların neresinde duruyor?
Doğrusu burada müneccimlik bile yetmez! Kartlar karılırken kâh aval aval bakan, kâh inadım inat tutturan bir Türkiye’ye ancak müneccimbaşı fal açabilir…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015