Hasan Bülent KAHRAMAN
Yılın son günlerindeyken ve İstanbul sabah kıpkırmızı doğan güneşi, bütün gün etrafta uçuşan sisleriyle muhayyilemizi kaşıyarak efsunlu bir rüyanın içinde yüzerken acaba çok "derin" meselelerle uğraşmak isteyenler kimlerdir? Sadece politika yiyip içerek yaşayanları biraz bahtsız insanlar olarak gördüğümü burada bir kere daha itiraf edeyim. Ama hayat şampanya köpüğü de değil. Büyük şairin dediği gibi "yaşamak şakaya gelmez/ büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın..."
Hayatımın ilk yıllarından bu yana sanat ve kültürle haşır neşir olmayan toplumları, tıpkı insanlar gibi, kadersiz diye gördüm. Toplumların sanat ve kültür üstünden"kalkınacağına" inanmadım ama o alanda yetersiz olan toplumların kalkınmasının da bir mana ifade etmediğini artık şu yaşımda ve başımda rahatlıkla öne sürebiliyorum. Ve ne yazık ki, Türkiye'yi de, bütün gelişmesine rağmen, çok hazin bir biçimde o kategoride değerlendiriyorum.
Sanat başka bir şey-diyelim. Ama kültür aynı zamanda birikim ve gelenekdemektir. Sürekliliğin doğurduğu bir bütünlük içinde zamanın damıtılması, emeğin yoğunlaştırılması, duyarlılığın süzülüp pekiştirilmesidir kültür ve geleneğin mayalayıcı, karıcı, pişirici gücü her zaman "literer" bilginin ötesindedir. Gelenek ötekini barındırır ama tersi daha zor bir şeydir. Örnek mi istiyorsunuz, sadeceİncil'den türeyen ve dünya klasikleri arasında yer alan yapıtlara bakmak yeterli,NY Times Kitap Eki'nin son sayısında konu yaptığı gibi. Bizse Ahd-i Atik'ten bugüne müdevver o mesellerin tamamını bu kaynaklardan okuduk, kimse meselaKur'an'da onların nasıl anlatıldığının izini sürmedi.
Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülleri'nin törenine bu anlayışla gittim. O ödülleri, zaman zaman eleştirilerim olsa da, ortaya çıkan kararlara katılmasam da bazen çok önemsiyorum. Türkiye ödül yoksulu bir ülkedir. Takdir etmeyi ve edilmeyi ayıp ve mahcubiyet sayan bir kültürden geliyoruz. Her ne kadar bugünün narsisistik anlayışı biraz değiştiriyorsa da herkes kendi köşesinde "pir aşkına" yapar işini.
Bu yıl dört ödül verildi. Bence mükemmel bir kompozisyondu. Ödül alacak isimlerin seçiminde elbette bazı tercihler rol oynamıştı ama o çizginin içinden gelen isimlerin değeri de su götürmezdi.
Doğan Hızlan benim 1977'den beri dostum. Bir anlamda ben daha sonraki kuşaktan gelen bir meslektaşıyım Doğan Bey'in, eleştirmen olarak. Onun Türk edebiyatına ve ondan ötesi içinde yaşadığımız dünyanın kültürel bir evrene dönüşmesine yönelen katkılarını ilgiyle izledim. Daha önce hakkında yazdığım bir yazıda kendisini "estet" olarak nitelendirmiştim ki, bu bence her şeyden daha önemlidir.
Sezai Karakoç çok ilgiyle okuduğum bir şair. Onu aynı zamanda bir inanç insanı olarak görmek gerekir. Ait olduğu geleneğin böyle bir özelliği var, o da öylesi bir bilinçle hareket etti. Her zaman kendine ait bir dünyayı gerek şair olarak gerek siyaset insanı olarak kurmayı ve korumayı bildi. Cemal Süreya ve bilhassa Ece Ayhan gibi Türk şiirinin çok ilginç isimleriyle aynı yıllarda Mülkiye'de okudu ve onlarınkinden hayli farklı bir şiir yazdı. O şiir bugün kendi görüşünü savunanlar tarafından bile bence yeteri kadar anlaşılmıyor, hatta okunmuyor. Oysa ince çözümlemelerin öznesi olması gereken bir örgüyü dokur o şiir.
Semavi Eyice üniversite dünyamızın en ilginç isimlerinden biridir. Yıllarca hep aynı şeyi söyledim: Bizans'ın (ki, bu uydurulmuş bir sözcüktür, aslı Doğu Roma İmparatorluğu'dur) mirasçısıyız. Ben şimdi Bizans'ın kalbinde yaşıyorum, örneğin. Ama güçlü, etkili bir Bizans araştırmacılığı, enstitüleri, kürsüleri yok bizde. Daha hazin hatta ilkel bir şey olabilir mi? Eyice hoca bu çoraklığı tek başına doldurmaya çalışmış bir isimdir ve dünya çapında bir değerdir.
Nihayet Hasan Çelebi... Muhtemelen çok az insanın bildiği bir ad, bir hüsn-ü hat ustası ve benim için o törenin en çarpıcı siması, çehresi, hatta manası. Bir geleneğin son örneği olmanın ötesinde sadece yaptığı konuşma, Türkçesi, kelimeleri, heyecanı ve "terbiyesi", tevazuu ve mehabeti kuşatan terbiyesiyle geleneğin abidevi manasını bir kere daha işaret ve temsil ediyordu. Diğerleri sanatsa işte o kültürdü, sanatı da kapsayan bir birikim olarak kültür. Etkilenmemek imkânsızdı.
İyi ki onlar var... Herkese gönlünce bir yeni yıl diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024