Hilâl KAPLAN
Karaman'da, on çocuğun cinsel istismara uğradığı yönündeki davaya ilişkin, Karaman Barosu Başkanı Oktay Yılmaz önemli bilgiler verdi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı'nın iddianameyi hazırladığını, sanık hakkında 600 yıla yakın hapis istediğini belirtti.
Kamuoyu da ibretlik bir ceza çıkması için bu davanın takipçisi olacaktır. Tacize uğramış çocukların kimliklerinin gizlilik kararıyla saklanmış olması ise, bu yaranın ömür boyu tekrar tekrar karşılarına çıkmasını engellemek için. Zaten, şayet istense bile, kamuyu bu kadar ayağa kaldırmış bir davanın sumen altı edilmesi imkânsız.
Ancak paralel yapı, Geziciler ve PKK'lılar ittifakı, elbette CHP ve HDP desteğiyle, bu iğrenç hadiseyi Ensar Vakfı'na mal etmeye çalışıyor. Konuyla ilgili bilinmesi gerekenleri, Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Yasemin Darbaz Karaca'nın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamadan okuyalım:
"...Geçen hafta vakıf yönetimi, Ensar Vakfı Karaman şubesinden 9-10 yaşlarındaki çocukların da dahil olduğu bir cinsel istismar haberiyle şoka uğradı. Acil bir gündem toplantısı yaptık. Bu arada yönetim kurulundan avukat bir arkadaşımız Karaman'a gitmiş, bilgi toplamış, bizlere anlattı. Ben de size anlatayım.
2013'te vakfın Karaman şubesindeki yurtta kalan ortaöğretim çocuklarına 5 ay süreyle görev yapan bir etüt öğretmeni var, bu adam ilköğretimde öğretmenlik yapıyor, yani devlet memuru. Vakıfta da gönüllü çalışmış. Sonra vakıftan ayrılmış. Bölgedeki imtiyazlı insanların, çocuklarını sınıfında okutmak için yarıştığı, toplum içinde kendini gayet muteber ve saygın bir şekilde tanıtmış bir öğretmen bu.
Sonra aradan bir kaç yıl geçiyor. Çocuklardan biri bir vesile psikoloğa gidiyor. Psikolog Allah'tan akıllı biriymiş, biraz deşince altından çocuğun tacize uğradığı gerçeğini çıkarıyor. Hemen savcılığa suç duyurusunda bulunuyorlar.
Bu arada araştırdıkça 9 çocuğun daha cinsel tacize maruz kaldığı ortaya çıkıyor. Bu vakaların bizimle ilgisini bilemiyoruz zira dosyada gizlilik kararı var. Çocukların yaşı çok küçük olduğu için, küçük bir ilçede haber yayılıp da çocukların ruh sağlığı ve okul durumu zarar görmesin, isimleri sağda solda dolaşmasın diye savcılık dosyaya gizlilik kararı uygulamış. Avukat arkadaşımız da gittiğinde dosyayı göremedi, ifadeleri okuyamadı.
(...) O akşam toplantı sırasında, ortak kanaatimiz şu oldu: Ha 1 çocuk tacize uğramış, ha 10 çocuk, fark etmez (Sayı sürekli 45 diye ifade edilse de savcılık rakamı 10 diye kesin olarak açıkladı). Biz bu çocukların tamamını sahiplenmek ve yaralarını sarmak zorundayız. Çünkü burada en büyük öfkeyi biz taşıyoruz.
Birincisi, Ensar Vakfı gibi kadim ve tüm misyonu İslam'ı doğru anlatmak, buna dair sayısız akademik yayın yapmak ve daha ötesi iyilik ve yardım dağıtmak üzerine kurulmuş bir kurumun bu tarz çirkin bir vakayla gündeme gelmesi hepimizi derinden sarstı; ikincisi de, Türkiye'de ve dünyada pedofili vakalarının bu kadar sözümona 'normal' gözüken insanlarca işlenmesi ve çocuklarımıza onanmaz zararlar vermesi, ne yapacağız, bunu nasıl engelleyeceğiz konusunda endişelerimizi artırdı.
Biz elbette iç önlemlerimizi almak, denetimlerimizi artırmak, zarar gören çocukların ve ailelerinin yaralarını sarmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız. Dahası, bu işin peşini asla bırakmak niyetinde değiliz, ne çocukların gördüğü zarar ne de bizim kurum olarak gördüğümüz zarar telafi edilir bir zarar değil.
Ancak tüm bunlar olup biterken, vakfımızın 37 yıllık geçmişinin ve tüm hizmetlerinin, sosyal medyadaki dezenformasyon ile bir kalemde silinip atılması, adının rezilce anılması, elbette kanımıza dokunuyor. Kimse gerçeğin ve çocukların geleceğinin peşinde değil de bulduğu bu fırsatı değerlendirip Ensar Vakfı üzerinden Müslümanlara çirkin bir kimlik giydirmek derdinde gibi geliyor. Ben de bu yüzden bunları anlatmak istedim."
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019