İlhami IŞIK
Görünen o ki zorlu bir seçim sürecine girmiş bulunuyoruz ve bu seçim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde şimdiye kadar gelmiş geçmiş seçimlerden bir hayli farklı olacak. %10 barajı dışında herşey yenileniyor, bu yeni seçim sisteminden dolayı hem iktidar hem de muhalefet partilerini zorlu bir süreç bekliyor. Oyların %50+1’lik kısmını almanın seçimleri kazanmak için gerek ve yeter şart olması, %1’lik oy hacmine sahip küçük partileri de dikkatlerin odağına taşıyor. Bu bakımdan bu seçim bir hayli zorlu ve deyim uygunsa kıran kırana geçecek gibi görünüyor.
Partilerarası sıcak rekabeti bir yana bırakacak olursak, benim özellikle dikkat çekmek istediğim konu seçmenin AKParti ve Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik davranış kodlarının bu seçimde nasıl şekilleneceği. Bu konudaki birkaç durum tespiti yapıp sizlerle paylaşmak isterim.
7 Haziran, 1 Kasım seçimleri ve 16 Nisan referandumundaki seçmen davranışlarının psikolojisini analiz ettiğimizde karşımıza 3 farklı mesaj ortaya çıkıyor:
Bunlardan ilki; 7 Haziran seçimlerinde, seçmen ilk kez AKParti’ye bir rahatsızlık, umutsuzluk, kaygı ve endişe duyduğu mesajını vermişti. AKParti’yi birinci parti olarak seçmiştir ama muhalefete “buyrun siz de yönetebilirsiniz” mesajını vermiştir. Bir anlamda, seçmen AKParti’den rahatsız olduğunu, bu bakımdan muhalefete de bir şans vermek istediğini dile getirmişti.
İkinci seçmen psikoloji, 1 Kasım seçimlerinde kendini gösterdi. Muhalefet partileri 7 Haziran seçimlerinde seçmenin kendilerine verdiği mesajı doğru okuma ve bu şansı kullanma becerisini gösteremeyince, bu kez seçmen 1 Kasım’da muhalefeti cezalandırıp, AKParti’yi yeniden ödüllendirdi. 1 Kasım seçimlerine damgasını vuran psikolojiyi iki olgu şekillendirdi; muhalefetin seçmeni doğru anlayamaması ve bu yüzden seçmen nezdinde güvenilirliğini yitirmesi ile seçmenin AKParti’nin iktidar olamama durumundan duyduğu kaygı ve korkudur. Onbeş yıllık AKParti iktidarından sonra, seçmen psikolojisine AKParti’nin iktidarda olmadığı bir dönemin nasıl olacağı endişesi damgasını vurmuştu.
Gelelim 16 Nisan referandumuna. 16 Nisan referandumu, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi henüz hafızalarda bütün canlılığını korurken yapılmış olmasına rağmen, neredeyse kılpayı bir farkla AKParti lehine sonuçlandı. Seçmenin yaklaşık %49’u referanduma “hayır” diyerek, AKParti’nin iktidar olmadığı dönem fobisini attığını gösterdi. Son onbeş yılda, muhalefet ilk kez AKParti karşısında bu kadar yüksek bir oy oranı yakalayabildi. Öyle ki 16 Nisan’da referandum değil de milletvekilliği seçimi yapılmış olsaydı, bu sonuç AKParti’yi koltuğundan edebilirdi.
Önümüzdeki seçimlerde, muhalefetin 16 Nisan’da yakaladığı özgüven ile AKParti’nin azalan özgüveninin seçmen psikolojisini hangi yönde etkileyeceğini göreceğiz. Ancak şimdiden anlaşılan o ki; seçmen birinci turda kazanamayan bir AKParti’yi yenilgiye uğramış gibi algılayabilir ve bu da ikinci turu etkileyecek en önemli seçmen davranışı olabilir.
Bu yüzden de gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKParti ilk turda işi garantiye almak gerektiği gerçeğini dayatacaktır. Bir diğer deyişle, birinci turda oyların %50+1’ini almak zorunda olan bir AKParti ile karşı karşıyayız.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025