İlker DEMİR

Ç. ANADOL, N. YAĞCI'YA DEMIŞ Kİ!
7.03.2025
273

Çağatay Anadol, 'TKP’nin eski genel sekreteri Nabi Yağcı’nın TKP için “Türk Komünist Partisi olmuşuz” şeklindeki özeleştirisine pek katılamıyorum. TKP Sovyetçi bir partiydi ve Türklüğe uygun bütün politikaları Sovyetler Birliğinin enternasyonalist olmayan ama “Sovyetçi” olan politikalarının bir uzantısıydı.' demiş de Sovyetçi olup da uzantı olmayan, olmaya çalışmayan siyasal yapı vardı da göremedik mi diye sormadan tutamadım kendimi.

SSCB enternasyonalist değildi de Enternasyonal mi enternasyonalistti? Breh breh!

Dimitrov'un üyelerine "Bulgar komünisti olacaksınız" öğüdünü kitaplarından az okumadık.

Enternasyonale sadece tkp'nin alınması neyin göstergesiydi? Türkleri temsil değil miydi? Burası, kıvrak zekalılığına kanaatim olan Anadol yoldaşın dalgın haline geldi galiba.

Sonra, 'TKP Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ne örgütsel açıdan bağımlı hale gelmiş bu nedenle ideolojik bağımsızlığını da koruyamamıştı.  Yani TKP’nin “ulusal” politikalar izlemesi bir Türk partisi olmasından değil, Sovyetçi olmasından, ama asıl önemlisi ideolojik bağımsızlığını yitirmesinden kaynaklanıyordu.' diye aynı söylemi ideolojik bağımsızlık ekleyerek  tekrar etmiş.

Yukarıdaki gerekçeler burada da geçerli. Dediği bağımsızlık Sovyetler'e vakıf olana kadardı. Sonra benzerine dönüştü; Sovyetçi takip eksenine girildi. Üstelik hedefte ideolojik bağımsızlık aksine örgütsel birlik de vardı.

Ve devamında, 'TKP’nin bizlerle aynı kuşağa mensup yöneticilerinin, TİP ve TSİP’in Sovyetçi oldukları halde neden “ulusal politikalar” gütmediklerini göz önüne alarak özeleştirilerini ona göre yapmaları gerekirdi.' demiş.

Hiç inandırıcı değil. Pratik ayna.

'Abd Türkiye'nin önüne bir kemik attı'(av Turgut Kazan altını çizmişti) ibareli yazılar, Kıbrıs işgali politikasındaki gelgit, ulusal etkilenmenin ürünü değil miydi?

'Bence üç parti arasındaki ayırt edici fark TKP’nin çok uzun yıllar Sovyetlerin gölgesi, güdümü ve desteği ile yaşamak zorunda kalmış, bu nedenle de örgütsel ve ideolojik bağımsızlığını yitirmiş bir parti olmasıdır.' cümlesi doğru bir teşhis ancak tsip de ideolojiden azade değil. Çünkü mihenk Sovyetlerdi.

'1974 atılımını yapan genç kadrolar ise bu çarpık durumun bir eleştirisin yapmak ve partinin örgütsel-ideolojik bağımsızlığını onarmaya çalışmak yerine durumun avantajlarından yararlanmayı seçmişlerdir. Bence yapmaları gereken asıl özeleştiri burada yatmaktadır.' söyleminde ilk cümle doğru ikinci yanlış. Çünkü yanlış durulan yerin sonucu olan pratik özeleştirinin temeli/asılı olamaz.

Son cümleler, 'TKP saflarında birçok Kürt ve Türk Komünist vardı ve onların orada olmalarının nedeni milliyetçi olmaları değil, Sovyetler Birliği’nin bu partiyi tanıyor olmasından ileri geliyordu. Sonuç olarak TKP’ye Türk partisi demek ona ve üyelerinin çoğuna yapılmış büyük bir haksızlıktır.' da aynı. Yani varlıklarında tanınıyor olmak etkili ama hapislere, Dersim Tertelesine rağmen izlenen, desteklenen TC politikaları, TKP politik hattı "Türk" partisi olmaktan başka tanımlanamaz.

Yağcı'nın yaklaşımı eksik ama doğrudur, darısı tüm solun başına.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar