Kerem ALTAN
Henüz yalanlanmayan ve duyanın hiç şaşırmadığı bir habere göre Erdoğan, kornaya basa basa dolaştığı, camdan kafayı uzatıp, “Aksaray, Aksaray” diye bağırdığı yeni uçağının tasarımını kendisi yapmış…
Erdoğan’ın başta “Yeni Türkiye” olmak üzere tasarımında bizzat etkin rol aldığı aklınıza gelebilecek her şey gözümüzün önünde çökerken, yaptıklarına duyduğum bütün nefrete rağmen kendisine, “Aklın varsa binme o uçağa” demek istiyorum…
Dokunduğu her şeyin yıkıldığını, çöktüğünü, battığını unutmasın…
Yaptıklarından nefret ettiğim bir adama verdiğim bu nasihat da umarım “iyilikler tarihine” geçer…
Nefret demişken, “Erdoğan nefreti” konusunda yalnız olmadığımı hatta oldukça kalabalık bir kitlenin bir parçası olduğumu biliyorum ve ne yalan söyleyeyim bundan da memnuniyet duyuyorum…
Ülkenin yarısından fazlası böyle hissediyor…
Daha çok yeni yaşadığımız bir olay belki derdimi anlatmama yardımcı olabilir…
Biliyorsunuz salı akşamı A milli futbol takımı İzlanda karşısında ağır bir hezimete uğradı…
Twitter’a girip, halkın bu beklenmedik mağlubiyetle ilgili yorumlarına bakayım dedim…
“Alınan bu yenilgi karşısında mutlu olan acaba sadece bir ben miyim?” diye merak ederken, karşılaştığım manzara delirmediğim konusunda kendime olan inancımı pekiştirdi…
Neredeyse elime bayrak alıp mağlubiyet turuna çıkacaktım sevinçten…
Artık insanlar Erdoğan’ın parmak izinin, gölgesinin bulunduğu her şeyden nefret ediyor…
Milli takımın aldığı bir mağlubiyet bile insanları garip bir şekilde mutlu ediyor çünkü her şeyi çok iyi bilen Erdoğan’ın kendi elleriyle tasarladığı futbolun da çökmesine şahit olmak, el attığı her şeyin birer birer yok olmasını görmek, üzerimize çöken karabasandan yakında tamamen kurtulabileceğimiz konusunda oldukça ikna edici olabiliyor…
Kim, ne kaybederse kaybetsin, en fazla onun kaybettiğini, arsızca kullandığı dokunulmazlığında açılan her deliğin kendi sonunu iyiden iyiye yaklaştırdığını görmek, çölde bir vaha bulmuşçasına insanı umutlandırıyor…
Tabii bu “Erdoğan nefreti”nin tam tersi de söz konusu; “Erdoğan sevgisi”…
Ülkenin yarısı Erdoğan’dan nefret ederken, diğer yarısı ise neredeyse kendisine tapınıyor…
Anlaşılır sayısız nedeni olmasına rağmen “Erdoğan nefreti” belki normal değil ama “Erdoğan aşkı” da bir o kadar anormal…
Bu iki anormal durumun arasındaki en önemli fark ise kendisine duyulan nefretin, kendisine duyulan sevgiden daha güçlü, daha gerçek ve daha kalıcı olması…
“Erdoğan sevgisi” tamamen “duygusal” nedenlere dayalıyken, ona duyulan nefrette ölümler, adaletsizlikler, baskılar, isyanlar var…
“Duygusal” nedenler gelip geçici olabilir ama kendi elleriyle yarattığı nefret, zaman içinde kaçınılmaz olarak erozyona uğrayacak olsa da bu kadar acılar yaşamış, bu kadar adaletsizliğe şahit olmuş bir toplumun bünyesinden uzun zaman silinmeyecektir…
Belki de tasarımını Erdoğan’ın yaptığı ve yıllar boyunca yıkılmayacak yegane şey de bu nefrettir…
Sınır tanımayan gazeteciler ve gazeteleri
Dünkü gazeteleri elime alıp okumaya başladığımda, sadece algı mühendisliği sayesinde varlığını sürdüren iktidarın ve gazetelerinin bir defa daha hiçbir konuda sınır tanımadıklarını gördüm…
Önceki gün açıklanan büyüme rakamları, öyle ekonomi alimi olmaya gerek yok, dört işlem bilen herkesin bir şeylerin yolunda gitmediğini somut bir şekilde görmesine neden oldu…
İkinci çeyrekteki büyümede görülen düşüş, üçüncü ve sonraki çeyrekler konusunda karamsar olmaya yetti…
Hepsi olmasa da gazetelerin bir kısmı bu haberi manşetten duyurdu. Attıkları manşetler aşağı yukarı benzerdi… Taraf, “Yeni Türkiye durdu”, Cumhuriyet, “Türkiye küme düştü, artık 18. ekonomi”, Bugün, “Büyüme düştü, yatırım geriledi”, Zaman, “Ekonomik büyüme beklentilerin altında” başlıklarıyla verdi haberi. Hatta Vatan gazetesi dahi, “Büyümede hedefler tutmadı” başlığını attı habere…
Fakat gelin görün ki, Akşam ve Sabah gazetelerinin haberi okuyucularıyla paylaşma tercihi oldukça dikkat çekiciydi… Yine “milli irade”ye, “Her şey yolunda, ters giden hiçbir şey yok, siz uyumaya ve bize oy vermeye devam edin” mesajları havada uçuşuyordu…
Akşam gazetesi haberi müjdeleyerek verip, “İnadına büyüdük” başlığını attı. Spotunda ise sınır tanımayan gazeteciliğin aslında ne demek olduğunu ortaya koydu: “19 çeyrektir kesintisiz büyüyen Türkiye ekonomisinden bir iyi haber daha… Provokasyonlar, darbe girişimleri, seçim belirsizliği ve Ortadoğu’daki kaosa rağmen ekonomi yüzde 2.1 büyüdü. Uzmanlara göre, üçüncü çeyrek daha parlak geçecek”.
Açıkçası havuzcularda bu sınır tanımazlık devam ettiği sürece dördüncü çeyrekte Amerika’ya borç vermeye başlarız…
Sabah gazetesi ise Akşam’a göre daha insaflıydı: “Etti 19” başlığıyla utangaç bir şekilde ön sayfasının altından verdiği haberde, “Türk ekonomisinin büyüme hızı nisan-haziran döneminde yüzde 2.1 ile beklentinin altında kaldı. Ancak 19’uncu çeyrekte de kesintisiz büyüyerek bir rekora imza attı” ifadelerini kullandı.
Diğer yandaşlar ise böyle bir haber yokmuş, hiç yaşanmamış gibi yapmayı tercih etti…
Yazarlarından birinin dalkavukluk sınırlarını alt üst edip, kendisinden beş yaş küçük “uzun adam” için, “Erdoğan babama benziyor” dediği, “Gezi’de polis şiddeti olsaydı daha çok kişi ölürdü” tespitini yapabilen liberal mi liberal başka bir yazarı da henüz bünyesine katan Akşam gazetesinin bu algı yönetimi belki çoğunuzu şaşırtmadı ama beni her defasında hepsinden çok hayrete düşüren şey, ırzına geçtikleri algılarla, hayatın gerçeklerini yenebilecekleri konusundaki akıl almaz inançları oluyor…
Yandaş medyanın, bu defa topyekun bir algı savaşına girdiği bir diğer konu ise “torba yasa”…
Her birimizin, evet AKP’lilerin bile, hayatını en hafif deyimiyle “zorlaştıracak” olan bu gelişmenin sunuluş biçimi de nasıl bir toplum mühendisliği çalışmasıyla karşı karıya olduğumuzu gösteriyor…
Bu “torbanın” içindeki bazı yasalar hukuk kavramını düpedüz yok ediyor…
Hükümet, mahkemelerin kararını isterse iki yıl boyunca uygulamaz diyen bir madde bile var... Eğer işinden çıkartılan biri mahkeme kararıyla görevine iade edilirse “yürütme” mahkemenin kararını iki yıl dinlemeyecek…
Bireyin devlete karşı hak arama imkanını yok ettiği gibi, yargının hükmünü de yok sayıyor…
“Hakkımı mahkemede ararım” inancını ortadan kaldırıyor…
Açıkça, “Hakkını arayamazsın” diyor…
Bir başka madde ise internet yasaklarını “tek bir adamın” iki dudağı arasına yerleştiriyor. O konuda da mahkemeler devreden çıkartılıyor…
TİB başkanı canının istediği siteyi yasaklayacak, ayrıca kimi isterse izleyecek, siz internetteyken devlet hep omuz başınızda durup ne yaptığınıza bakacak, bunları kayıt altına alacak…
Bu yasalarla devlet faşizmi pekiştiriliyor…
Havuz medyası bu haberi nasıl veriyor peki?
Torbanın başka maddelerine dikkati çekip, “Müjde” başlıklarıyla veriyor…
O torbadaki yasaların hukuku ve özgürlüğü budadığından hiç söz etmiyorlar…
Nelerin bu halkın aleyhine olduğunu çok iyi biliyorlar ve onları okuyucularından saklıyorlar…
Kendi iktidarları için sistemi çökertme konusunda bilinçli bir ısrara sahipler ve bu amaçlarını halka sezdirmeden hayata geçirmenin peşindeler…
Zaten “algı mühendisliği” denilen şey de bu ahlaksızlık işte…
Havuz medyasının okuyucuları gerçekleri gazetelerinden öğrenemeyecekler…
Öğrenmeleri için gidip o gerçeklere çarpmaları gerekecek...
Ki kaçınılmaz olarak çarpacaklar ve kandırıldıklarını anlayacaklar...
O zaman o insanları öfkesini görmek isterim işte…
İkiniz de çok haklısınız…
Madem konu algı mühendisliğinden açıldı, değinmek istediğim bir olay daha var…
Postmedya sitesinde gördüm ve elimde olmadan gülümsedim…
Fatih Altaylı ve Yıldıray Oğur garip bir kavgaya tutuşmuşlar…
Kavganın detaylarını çok iyi bilmiyorum ve açıkçası pek de ilgilenmiyorum… Sadece birbirlerini “algı operasyonu” yürütmekle suçladıklarını anlıyorum ortalarda dolaşan laflardan…
Ben, ikisinin de birbirleri hakkında söylediklerinin doğruluğuna sonuna kadar katılıyor ve biraz daha açık sözlü olmalarını diliyorum…
Biri, yıllardır yürüttüğü “algı operasyonları” alanında, “anket oranlarını değiştirme” çalışmasıyla kariyerinde zirve yapmış bir isim…
Diğeri ise genç yaşta içine düştüğü bataklıkta “başarı”ya giden kısa yolun kokusunu hemencecik almış ve alır almaz da adımlarını hızlandırmış gelecek vadeden bir yetenek…
Tamam, her şeye rağmen yine de haksızlık etmek istemem…
Genç olan, abisi kadar kirlenmedi henüz… Aslında kim hayatta Fatih Altaylı kadar kirlenebilir bilmiyorum ama Oğur’un yaptıklarının yapacaklarının bir teminatı olduğunu biliyor ve sağlam adımlarla yürüdüğü yolda Altaylı’nın tacını elinden alacağı günlerin çok yakın olduğunu da görüyorum…
Neyse ben hiç bölmeyeyim, “halef ile selef”, ikisinin de sonuna kadar haklı oldukları boğuşmalarına devam etsin…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- "Ay resmen evrim"
14.01.2015 - Reddedildi
7.01.2015 - Roboski diyemeyenler…
30.12.2014 - Dolu silahla Rus ruleti
24.12.2014 - Vesayet Disneyland'de
16.12.2014 - İtaatsizliğe devam
28.11.2014 - Serbest ucuş
18.11.2014 - Aslında 'yeşil' dostu bunlar...
11.11.2014 - Beş vakit hukuk
4.11.2014 - Barış ve faşizm
21.10.2014
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
tarafcı
Sevgili ablacığım herkesin gidişini anladım da bir senin gidişini anlamadım. Sen hipokrat yeminin nerde ettin! Belgeni bakkaldan mı aldın. Ne biçim mütehassıssın.