Lale KEMAL
İktidar partisinin, bakan çocukları, bürokratlar ve işadamlarının odağında olduğu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun arkasında “içeriden destekli dış mihrakların” bulunduğu iddiasına ne kendisi de ne de toplum inanıyor aslında. Başta İstanbul, pek çok ilde yerleri değiştirilen polis sayısı neredeyse 113’ü buldu. Adli Kolluk Yönetmeliği’nde aniden bir değişiklik yapılarak Emniyet ve Jandarma görevlilerinin, adli olaylarda amirlerine bilgi verme zorunluluğu getirildi. Bu değişikliğin iktidara yakın odaklara uzanan soruşturmaların önünün kesileceği anlamına geldiğinin herkes farkında. İktidar milletvekili Haluk Özdalga da yönetmelik değişikliği için, “İyiye değil daha kötüye gidişi ifade ediyor,” diyerek rahatsızlığını dile getirdi.
Emniyet’in kapılarının basına kapatılmış olması, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciadone’nin, hükümete yakın medya tarafından kendisine atfen, “bir imparatorluk çöküyor,” mealinde sarfettiği ileri sürülen sözlerini manşet yapmış olmasının ki bu sözler elçilik tarafından yalanlandı üzerinden Başbakan Erdoğan’ın hafta sonundaki konuşmasında elçiye ad vermeden yüklenmiş olması bir kurgu gibi geliyor komplo teorilerini haklı çıkartmak için.
Bakın, İspanya’da, savcının talimatıyla polisin, yolsuzluk iddialarına istinaden iktidardaki Halkın Partisi genel merkezine geçenlerde baskın yapmış olmasına karşı hükümet dış ya da iç mihrakları sorumlu tutmadı, polisi engellemedi.
Yolsuzluk ve rüşvet maalesef bir hastalık ve özellikle de iktidar çevrelerine daha çabuk bulaşabiliyor. Bu noktada önemli olan husus, bu iddiaların üzerine iktidar olarak gittiğiniz ve sorumluların cezalandırılmasını engellemediğiniz ölçüde itibarınızın artacağı, demokrasi kurallarının işlediğini topluma da gösterecek olmanızdır.
Ne yazık ki Türkiye’de, askerî vesayet rejiminin ürettiği ve sivil hükümetlere de geçmişten bugüne sirayet eden bir hastalık var; o da yapılan yanlışların üstünü örtmek için dış mihrakların yanısıra iç mihraklar üretme alışkanlığı. Boşuna vatandaşlar tehdit görülerek fişlenip, hayatları karartılmıyor.
HÜKÜMET DÜŞEBİLİRDİ
Hizmet Hareketi’nin önemli isimlerinden Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Hakan Şükür’ün, geçen hafta, Cemaat’e yönelik tutumunu eleştirerek AK Parti’den istifa etmiş olmasını,iktidarın, en samimi ve belki de son uyarı olarak alması gerektiğine işaret emişti.
Gülerce’nin bu sözlerini, adını veremeyeceğim ve AK Parti, Cemaat hareketini yakından izleyen bir öğretim üyesi arkadaşım isabetli bir tespitle şöyle yorumluyor:
“Bana öyle geliyor ki Cemaat, dış politikadaki stratejilerden, dershane ve bürokrasinin değişik kollarında Cemaat’e yönelik yoketme politikasından vs. çok feci rahatsız oldu. Ancak, AKP’nin iktidardan şu veya bu yolla tasfiyesinden yana değil bence. ABD ve İsrail ile gemileri yakmadan ve bu Arap İslam’ına çok bulaşmadan ülke yönetilsin istiyor... AKP’yi iktidardan indirmek isteseydi Gülenci milletvekillerinin tümünü bir blok hâlinde (H. Şükür tek bırakıldı bu yüzden)kopartırdı. Bu blokun istifası bütün dengeleri değiştirirdi. Ve hükümet biterdi belki de.”
Ayrı öğretim üyesi, “Diğer yandan polis biçiliyor, yolsuzluk gölgeleniyor, AKP bunu nasıl çözecek, iktidarın İçişleri bakanının kendi oğlunu soruşturan polisleri işten atması kabul edilemez,” diye de ekliyor.
Gülerce’nin, Şükür’ün istifasını neden 2013’ün en önemli siyasi olayı olarak da nitelendirmiş olmasını yukarıdaki satırlar izah ediyor sanırım. İstifaların devamı gelseydi hükümet düşebilirdi.
http://www.taraf.com.tr/lale-kemal/makale-sukur-le-sinirli-kalmasaydi-hukumet-dusebilirdi.htm
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016