Lale KEMAL
Şimdi emekli olan Orgeneral Hilmi Özkök, malum, AK Parti’nin 2002’de ilk defa iktidara gelmesinden hemen önce Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturdu. Özkök, TSK içindeki darbeseverlerin hep hedefi oldu. Siyasi iradenin üstünlüğüne olan saygısı, “Dinci” diye tuhaf bir yaftalamaya dönüştürülerek, bu komutan itibarsızlaştırılmak istendi.
İnsanın kanını donduran kaos planlarının TSK içinde yapıldığına ilişkin iddialar üzerine Ergenekon ve Balyoz gibi davaların açılmasıyla, emekli Orgeneral Özkök’ün aslında ne badireler atlattığı da ortaya çıktı. Nokta dergisinin ortaya çıkarttığı ve askerî savcılığın talimatıyla 2007’de kapatılmasına neden olan Sarıkız, Yakamoz, Ayışığı gibi darbe planlarının, aslında Özkök’ün girişimleriyle engellendiği ortaya çıktı. Bu korkunç planları yapanların, hemen yakınındaki isimler, yani bazı Kuvvet Komutanları oldukları sonradan açılan davalarla ortaya çıktı.
Özkök, kendi vatandaşını hedef alan bu kirli planları yaptığı iddia edilen komutanlara tam olarak dokunamadı. Kimileri zaten emekliliği gelmiş kişilerdi, yasal süreçle TSK’dan emekli oldular. Ama “Fenerbahçe Cumhuriyeti” diye anılan Fenerbahçe Orduevi’nden TSK’nın, kaos planları ile yönlendirildiği iddiaları hep gündemde oldu, olmaya devam ediyor. Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı dönemi, AK Parti’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle çıraklık dönemi idi. Diğer bir deyişle, çiçeği burnunda hükümet, TSK’nın oluşturduğu özerk alanlara henüz dokunabilecek konumda değildi.
Dolayısıyla Özkök’ün arkasında, TSK’yı arındırma dönemine sokacak güçlü bir siyasi irade henüz yoktu. Ancak, Ergenekon davasının açılmasıyla birlikte savcılarca ifadesi alınan emekli Orgeneral Özkök’ün, daha cesur davranıp bildiği her şeyi kamuoyu ile paylaşmasını beklerdim.
Bugün geldiğimiz noktada ise hükümet, geçmişten farklı olarak daha muktedir. 12 Haziran seçimlerinde neredeyse her iki seçmenden biri, yani seçmenlerin yüzde 50’ye yakını, AK Parti’nin, askerî vesayetin sonlandırılması dâhil tüm demokratikleşme adına yaptıkları ve yapacağını vaat ettiklerine “Evet,” oyu verdi. Artık hükümetin askerî vesayetin daha da geriletilmesi yolunda eli güçlendi.
Geçen yıl yapılan ve askerî vesayetin araçlarından biri olan YAŞ’ta siyasi irade, Türkiye tarihinde ilk kez yasal yetkilerini kullanma yoluna gitti, gidince de asker kıyameti kopardı. Kıyameti kopardığı konu da, hükümetin, darbe planlarında şüpheli konumda olan generallerin terfilerini engellemek istemesiydi zira yasalar bunu emrediyordu. Siyasi iradenin eli halen titrekti, şüpheli konumundaki generalleri açığa alma yetkisini bile kullanmadı. Yine de sonuçta, hükümet, askere, “hukukun üstünlüğü ilkesine artık uyması gerektiğini, suç işlendiği şüphesi halinde üniformalıların da kanun önünde hesap vermeleri gerektiğini” hatırlattı.
Geçen yılki Şûra’da, sivil iradeye saygısı geçmişteki açıklamalarıyla ortaya çıkan 2. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel, dönemin komuta kademesinin direncine rağmen Jandarma Genel Komutanlığı’na atandı. Özel, geçen cuma günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve üç Kuvvet Komutanı’nın istifa kararlarına katılmadı. İstifayı çok önceden düşünen Koşaner’in, “Komuta kademesi tamamen boş kalmasın” diye Özel’in istifa etmemesi yolunda telkinde bulunduğu bilgilerinin de doğru olduğu belirtiliyor.
Ancak komuta kademesi, Özel’in önünü hep kesmek istedi. Zira Özel, anladığımız kadarıyla, askerlik mesleğini başarıyla yapmak isteyen, siyasete bulaşmadığı gibi darbe planları gibi ülke çıkarlarını kişisel ikbali için heba edebilecek eylemlerin içinde olacak bir kişilik değil.
Özel’in önünü kesme girişimlerine bir örnek olarak geçen yıl yine ağustos ayında yazdığım bir haberi örnek verebilirim. Bu habere göre, (23.8.2010), Genelkurmay Başkanlığı, açıklamasında, bir PKK saldırısının Özel’in komuta ettiği bölgede meydana gelmiş olması nedeniyle, bu komutanı ad vermeden olaydan sorumlu gibi göstermeye çalışmıştı. Oysaki, bir komutanı ad vermeden hedef gösteren bir Genelkurmay açıklaması olağan değildi.
Komuta kademesi, Özel’in Genelkurmay Başkanlığı’nın önünü kesmek istiyordu. Ama Koşaner’in, geçen cuma günü, emekliliğini istemesiyle, Özel’in artık, 2013 yerine bu yıl bu göreve resmen atanması bekleniyor.
Kimi medya organlarının iddia ettiğinin aksine Orgeneral Özel’in, “hükümetin yörüngesine girmesi” beklenmiyor. Ancak Özel’in, siyasi iradenin –TSK dâhil– tüm kurumlar üzerindeki üstünlüğüne saygı duyduğu ve bu sınırların bilincinde olarak hareket etmesi öngörülüyor. Özel, temiz bir geçmişe sahip bir şahsiyet olarak TSK içindeki, anayasal suç işlemeyi alışkanlık haline getirenleri barındırmayacaktır. Özel’in Özkök’e göre avantajı, arkasında, yasadışılıkları meşru gören unsurları TSK’dan arındırmakta artık kararlı olan bir siyasi iradenin bulunması.
Bu YAŞ’ta ortaya çıkacak yeni komuta yapısı, eskilerin izlerini ister istemez kısmen taşıyacak. Ancak, önümüzdeki yıllarda, artık salt askerlik mesleğini yerine getirecek, siyasete müdahil olmanın suç sayıldığını idrak edecek bir TSK ile karşılaşabiliriz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın, albaylıktan generalliğe yükselecek isimler üzerinde bile titizlikle durması, TSK’nın artık illegal yapılardan arındırılmasını amaçlıyor.
Komutanların istifalarına ordu içinde nasıl bakıldığı sorusuna gelince... Birkaç üst rütbeli, kimi gazetelere tehditkar demeçler veren marjinal grupları saymazsak eğer, genelde subayların, kimi TSK mensuplarına karşı darbe planı iddialarıyla ilgili yargı sürecinin başlatılmış olmasından memnun oldukları belirtiliyor. TSK’da genelde albayın altındaki rütbelerdeki subaylara uygulanan eşitsizlik had safhaya ulaşmış durumda. Genç bir subay, “Üst rütbelilere hukuk dokundukça bizim özgürlük alanımız genişliyor” diyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016