Mahmut ÖVÜR
Türkiye birkaç gündür CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yaptığı "adalet" yürüyüşünü konuşuyor. MİT TIR'ları davasında "Casusluk ve devlet sırlarını ifşa" etme gerekçesiyle Enis Berberoğlu'nun 25 yıl ceza alarak cezaevine konulmasıyla başlayan bir yürüyüş bu.
İktidar, içinden geçtiğimiz süreçte bu yürüyüşün FETÖ'ye ve dış destekçilerine yarayacağını ve kaosa yol açacağını söylüyor. Muhalefet cephesi ise umutlu. Uzun yıllardır AK Parti karşısında siyaset üretemeyenler, küskünler, kısaca "kaybedenler kulübü" üyeleri, "yeni bir siyasi mecra açılıyor" umuduyla eylemi, büyük bir fırsat olarak görüyor. Hatta Gandi'nin "tuz yürüyüşü" ve Mao'nun büyük yürüyüşüyle kıyaslıyorlar.
Böyle bir yürüyüşün demokratik hak olduğuna şüphe yok. Tabii sokak çatışmalarına yol açmadığı sürece... Ancak bu kıyaslamaları ve yürüyüşün nelere yol açacağını değerlendirirken, içinden geçtiğimiz siyasal sürece ve yürüyüşe öncülük eden siyasi aktörlere bakmak gerekiyor.
Daha yürüyüş başlar başlamaz, muhalefet cephesinde oluşan siyasi hava bana yakın tarihimizi hatırlatıyor. Hemen "yeni umut" yollu yaklaşımlar, analizler birbirini izliyor. Sanırsınız ertesi gün "devrim" olacak. Aynı şey Cumhuriyet mitinglerinde, Gezi kalkışmasında da yaşandı. Sivil diye başlayan eylemlerin, sonra "ordu göreve" çağrılarına ve "çevreyi yakıp yıkmaya" nasıl dönüştüğünü birlikte gördük.
Gezi'yi yaygınlaştıran o çadır yakma provokasyonundan sonraki hava hâlâ akıllarda. Bu kötücül zeminden siyasi bir umut çıkmayacağını daha o günlerde yazmıştım. Çünkü arkasında geleceğe ilişkin umut veren bir siyasi proje yoktu. Aksine Çözüm Süreci gibi tarihimizin en anlamlı barış projesi sürerken sokakları ateşe vermek, Gezi'nin en büyük paradoksuydu.
Aradan 4 yıl geçti. Gezi'den geriye yaralı bir toplum kaldı. Şimdi aynı çevre, bir kez daha sokaklara iniyor. Bu kez "adalet" gibi herkesi kucaklayacağı varsayılan ortak bir talep seslendiriliyor. İlk bakışta siyaset adına umut verici gibi. Ancak, ortada o kadar çok çelişki var ki, nereye dokunsanız "çıkış yok" durumuyla karşılaşıyorsunuz.
Bir kere bu yürüyüşün siyasi aktörüyle Türkiye toplumu arasında "güven" sorunu var. Bırakın 17-25 Aralık darbesinden sonra FETÖ ile açık-gizli ittifakını, sadece 15 Temmuz'daki kanlı darbe ve işgal girişimine karşı tavrıyla tarihin yanlış tarafında durduğu çok açık. Bununla da yetinmiyor, o yürüyüşü darbecilerin yargılandığı bir zaman diliminde yaparak onlara kol kanat geriyor, motive ediyor.
Daha vahimi, bu yürüyüşü, darbeyi destekleyen dış güçlerin bölgeyi ve Türkiye'yi kuşatmaya aldığı bir dönemde yapıyor olması. Ama küresel emperyalizme tek laf etmiyor. Hatta Katar ve Türkiye'yi terörü desteklemekle suçlayarak, ABD'yi bile geride bırakıyor. FETÖ liderinin de önünü açan "Karanlıklar Prensi" Graham Fuller bile Katar ve Müslüman Kardeşler konusunda Kılıçdaroğlu'ndan daha insaflı ve ileri şeyler söylüyor.
Şimdi düşünün, tüm bu yanlışlıkların ortasındaki bir siyasi aktör mü günümüzün Gandi'si olacak? Adaleti bu aktör mü tesis edecek? Ama dert adaleti tesis etmek değil, iktidarı devirmek... Onu da sandıkta yapamadıklarından başka yöntem arıyorlar.
Bu konuyu yazmayı sürdüreceğiz. Bu yürüyüşle Türkiye'nin Macron'u mu oluşturulmak isteniyor? Kılıçdaroğlu sokağa inerken, son grup konuşmasında neleri gayrimeşru ilan etti? Ve Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye karşı hangi önerisini, hem de "seçim dışı" diyerek tehlikeli buldu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019