Mehmet ALTAN
CHP’deki fay hatlarının hareketlenmesinin en anlamlı siyasal yorumunu DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Öztürk Türkdoğan yaptı:
“Türkiye'de 2015’ten beri fiilen oluşmuş bir siyasi yapı var.
2018'de adı Cumhur İttifakı oldu.
Cumhur İttifakı'nın içinde olmamış gibi gözüküp dışarıdan destek veren ulusalcılar veya ‘ulusolcular’ dediğimiz bir kesim var.
Bunların bir kısmı CHP'nin içinde.
CHP’nin artık sosyal demokrat ilkelere uygun bir tavır takınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bir parti sosyal demokrat bir parti olduğunu söylüyorsa bu tarz düşüncelere sahip insanlarla yollarını ayırmalı kanaatindeyim."
xxxxxxx
Türkdoğan’ın “Cumhur İttifakı'nın içinde olmamış gibi gözüküp dışarıdan destek veren ulusalcılar veya ‘ulusolcular’ dediğimiz bir kesim var,” dedikleri kimler?
Vikipedia’ya “Ulusalcılık” yazdım…
Maddenin içinde “Ulusalcı’nın robot portresini” buldum:
“1-Ulusalcılık, Kemalist ve milliyetçi bir ideolojidir.
Bununla birlikte ulusalcılığın günümüzde yaygın tanım biçimlerinden biri olan sol Kemalist ideoloji, ‘ulusal sol’ olarak da adlandırılır.
2- Ulusalcı tanımı, CHP içerisinde Kemalist değerlere daha bağlı parti kanadını kastetmekte kullanabilmektedir.
3- Cumhuriyet’in temel kuruluş ilkelerinin muhafazası, devletin üniter ulus devlet yapısının muhafazası, laiklik ve ‘ulusal çıkarlar’ın ön planda tutulması gerekliliklerine inanır.
4- Bunlarla birlikte enternasyonalizmi reddeder ve sosyalizm ile Kemalizm'i sentezleyerek, 27 Mayıs İhtilali sonrası Millî Demokratik Devrim ile birlikte çıkan sol Kemalist bir siyasi görüşü ifade eder.
5- Kendini ulusalcı olarak niteleyenlerin çoğunluğu, kendini siyaseten solda olarak tanımlar. Farklı bir görüş olarak, CHP İzmir Milletvekili ve eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, ulusalcılığı bir tür ‘aşırı Kemalist milliyetçilik’ olarak ele aldı ve hem ulusalcı hem solcu olunamayacağını söyledi.
6- Ulusalcılık ideolojisinin ortak bir tanımı olmamasından ötürü, Kemalist ve milliyetçi çeşitli görüşler bu ideolojide yer almıştır. Ağırlıklı olarak ulusalcılar ulus devletin üniter yapısının korunması gerektiğini, ülkeyi etnik unsurlara ayrıştırmanın ve ülkenin mozaik olduğunu söylemenin Atatürk'ün belirlediği ülkenin kuruluş ilkelerine ters olduğunu, bunun emperyalizmin ülkeyi bölmek için uyguladığı bir oyun olduğunu savunurlar. Bazı ulusalcılar Batı'dan ayrılmak isteyip Avrasyacılığı benimsemişlerdir.
7- Türkiye'de 2000'lerin ortalarında ulusalcı siyasi çizgideki bazı çevreler, 2002'de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisinin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde attığı adımlar ile Kıbrıs sorunu ve Kürt sorunu konularındaki tutumlarını millî çıkarlardan taviz vermek olarak nitelemiştir.
8- Çoğu ulusalcı liberalizme karşıdır.
9- Pek çoğu Atatürk'ün devletçilik ilkesini planlı ekonomi olarak yorumlayıp tam devlet müdahalesini savunurlar ve ekonomik milliyetçiliği savunarak yabancı sermaye ve yatırımlarına karşı çıkarlar.”
Doğrusu, Vikipedia’ya bir de “faşist nedir” diye yazmaya elim gitmedi.
xxxxxxx
Öyle kitaplar okuyup daha derin sonuçlar çıkarmaya bile gerek kalmadan sadece Vikipedia’nın bile rahatça tanımlayabildiği bir grup ulusalcılar.
Ulusalcıların ortak özelliklerini özetlediğimizde, milliyetçi, devletçi, laik, Batı düşmanı, ordu vesayetinin savunucusu, dindarların hepsinden kuşkulanan, Kürtlerin haklarını istemesini ihanet olarak gören, göçmen düşmanı bir insan tipi çıkıyor karşımıza.
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarını ve Atatürk’ü tabulaştırırlar çünkü “tek parti, tek lider” anlayışına bağlıdırlar. Cumhuriyet’in başında “yargı, yasama ve yürütmenin” tek elde toplanmasını, “lider” kendilerinden olması koşuluyla kabul ederler.
Askeri vesayeti isterler çünkü “ikinci sınıf” vatandaş olarak gördükleri Kürtleri ve dindarları ancak baskı ile kontrol edebileceklerine, cumhuriyeti ancak böyle savunabileceklerine inanırlar. Bir “cumhuriyetin” kendisini, kendi halkına karşı baskı ve otoriterlik ile savunmak zorunda kalmasını normal bulurlar. Çünkü onlara göre kendilerine benzemeyenler “cumhurdan” sayılmazlar.
“Emperyalizm” en sevdikleri kavramlardandır. Batı’da ne kadar “demokrat” ülke varsa hepsi emperyalisttir ve hepsi düşmandır. Emperyalistler “demokrasiyi” ülkeye sokarak ülkemizi çökertmek isterler.
Rusya ya da Çin hiçbir zaman ulusalcıların “emperyalist” tarifinin içine girmezler. Demokrat olmayan hiçbir ülkeye “emperyalist” demezler.
Tabii en önemli özellikleri demokrasiden ve kendilerine benzemeyenlerden nefret etmeleridir. Kendilerine benzemeyen herkes “emperyalizmin” ajanıdır.
Kendilerine sol demeye bayılırlar ama Marksizm’le ilgili neredeyse hiçbir bilgileri yoktur. O yüzden tahlillerini “üretim biçimi” üzerinden değil “tüketim biçimi” üzerinden yaparlar.
xxxxxxx
20 yıl öncesinde yazdığım yazılar aklıma geldi:
“CHP, Kemalist bir partiden sosyal demokrasi çıkarmaya çabaladıkça siyaseten girdiği çıkmazdan çıkamayacak. Kemalizm, Batı'nın ‘tüketim biçimini’ taklit etmeyi modernleşme sandı.Üretim biçimini ıskaladı. Batı'nın tüketimini üretim biçimi belirliyordu.
Tarımdan kurtulamamış topluma Batı gibi tüketme biçimi dayatınca, Kemalizm ile kitleler arasında bugüne kadar aşılamayan bir gerginlik çıktı. Devlet dayatması ile modernleştirmeden de başka bir sonuç beklenmesi gerçekçi olmazdı.”
xxxxxxx
Büyük bir ihtimalle ne dediğini bilmeden zaman zaman kendine “sosyal demokrat” da diyen CHP, Bolu ile Afyonkarahisar arasındaki “ulusalcı” adayların yüksek gerilim hattına tutuldu.
Ürkütücü bir faşist nabız, CHP’nin içinde gittikçe hızlanarak artıyor.
Ne olduğuna bir türlü karar veremeyen, bütün kavramları birbirine karıştıran ana muhalefet partisi, bırakın Türkiye’nin temel sorunlarına anlamlı çözümler üretmeyi, kendine bile merhem olamıyor.
Biz de gittikçe “Diyanetçi Kemalist” bir partiye dönüşen AKP ile demokrasi taraftarı olamayan bir muhalefet arasında seçim yapmaya zorlanıyoruz.
Tabii asıl soru şu:
Bu ülke neden 2024 yılında hala gerçekten demokrat bir kitle partisi çıkaramıyor içinden?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025