Mehmet TIRAŞ
Erdoğan ne zaman iktidardan düşse veya iktidarda sıkışsa, siyasi olarak sendelese MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘kulu sıkışınca hızır yetişir’ misali can simidi oluyor ve ayağa kaldırıyor.
7 Haziran Genel seçimlerde iktidardan düşen AKP’nin iktidar ömrünü Bahçeli uzatmadı mı; ben koalisyonların içinde yokum erken seçim istiyorum demesinin sonucu değil mi bugün yaşadıklarımız.
Peşinden Erdoğan’da bunu fırsat bilip muhalefete hükümet kurma görevi vermeyerek üç ay oyalayıp CHP’nin patinaj politikası değil mi, ülkeyi tekrar erken seçime götürüp, çözüm masasını devirip Kürt sorunu yok, terör var diyerek şiddet yolunu seçip AKP’yi tekrar iktidara taşımadı mı?
Erken seçim sonucunda MHP 80 milletvekiliyle gidip 40 milletvekiliyle meclise dönmedi mi?
Seçim sonuçlarında MHP İstanbul gibi bir il de dördüncü parti olması ve Bahçeli’nin hiç bir kaybımız yok demesinden sonra, parti içi muhalefetin ayaklanma süreci böyle başlamadı mı?
MHP’de parti içi muhalefetin olağanüstü kongreye gitmek için yeterli delege sayısını yakalayıp kongre toplamasının ardından; AKP’liler Erdoğan’ın talimatıyla devreye girip Devlet Bahçeliyi koltuğunda tutmak için her türlü hukuki oyunları oynamadı mı?
Bu oyunun baş rol oyunculuğunu da AKP hükümeti adına Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yönlendirmedi mi? Bahçeli neden çıkıp ta AKP’ye size ne bu bizim parti iç sorunumuz diye çıkışmadı?
Meral Akşener’in MHP’de Genel Başkanlık adayı partinin Genel Merkez dışında, partinin tüm teşkilatlarında ve kamuoyunun değişik kesimlerinden destek görmüş ve Genel merkezi delegeler abluka altına almıştı.
Ve dört Genel Başkan adayları arasından Meral Akşener’in genel başkanlığa seçileceği kesin gibi gözükürken, Devlet Bahçeli Erdoğan’ın da kendisi için seferber olacağı bir iddiayı ortaya attı ve; Meral Akşener’in FETÖ’cü olduğunu yaydı, yandaş medya bunun üzerine akbabalar gibi atlayıp algı operasyonu yaparak, Bahçeli lehine övgü dolu hak etmediği haberler ve yorumlar yapmaya başladılar.
Devlet Bahçeli gündemden düşmüş başkanlık sistemini niye gündeme getirdiği şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
MHP parti olarak siyasetin gündeminden düşmüş varlığı ve yokluğu bir şey ifade etmiyor, medyada haber bile olmuyordu.
Her Salı yapılan parti grup toplantılarında haber kanallarında Bahçeli’nin manileri mizah konusu oluyor ve ciddiye alınmıyor, söyledikleri de toplumda karşılık görmediği için buharlaşıyordu.
Siz Bahçeli’nin hiç bir platformda işsizlik, yılda bin 500 yüz işçi iş kazası altında ölüyor, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, hayvancılık ve çiftçilikle uğraşanların durumu, basın ve düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, temel hak ve özgürlüklerden bahsettiğini..15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra kamuda yapılan cadı avı ile başlayan yargısız infazlarla ilgili, ciddi bir açıklamasını okuyup veya dinlediniz mi?
Yok ve olmazda..
Bu eleştirileri kime yapacak Bahçeli, doğal olarak Erdoğan’a!.
Erdoğan olmasaydı bugün Devlet Bahçeli diye bir kişi MHP’nin Genel Başkanlık koltuğunda oturmayacaktı.. Bahçeli onun için başkanlığı gündeme getirdi ve Erdoğan’a olan ahdi vefa borcunu ödüyor.
Bahçeli’nin hakkını teslim etmek gerekir Erdoğan’a olan borcuna sadık birisi.
Bahçeli kendine karşı muhalefet olan partinin önde gelenlerini tek tek disiplin kurulu yoluyla partiden uzaklaştırıyor. Devlet Bahçeli’ye karşı muhalif olan partililer aynı zamanda Erdoğan’ın siyasetine karşı ilkeli mücadele verenlerin olması tesadüf olmasa gerek.
Bahçeli mani söylüyor hayvanları konuşturuyor, bitkileri buluşturuyor..
İşte iki örnek ‘at nallanırken kurbağa ayağını uzatırmış, şalgam kendini tereyağı sanırmış, peşinden de biri iki kuru sıkı tehdit içinde de açar olarak ırkçı söylem, bir de vatan- millet- sakarya ilave et, haftaya başka bir mani hazırlığı yap. Bahçeli’nin siyasetinin özeti bu..
17/25 yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için söylediklerini hatırlamaz oldu Bahçeli.
Ne diyordu Erdoğan’a Devlet Bahçeli:
“Ver Bilal’i al iktidarı.. Benim masamdaki saatim 17.25’e ayarlı.. 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yargıda sonuçlanmadıkça, ben bunu gündemde tutmaya devam edeceğim. AKP’e başkanlık sistemini getirecekse bize hiç uğramasınlar kapımız kapalı, diyordu.”
Kapıyı açan ney, ne değişti ki kapıyı araladı Bahçeli?
Erdoğan günden güne tek adamın yöneteceği, diktatörlük yolunda iktidarını pekiştirmenin yolunda hızla ilerlerken, Bahçeli ne yapıyor?
OHAL gibi demokratik olmayan bir yönetimi destekleyerek, AKP’’nin iktidar ömrüne ömür katıyor.
Bahçeli’nin siyasetinde başta demokrasi, hukuk gibi temel hak ve özgürlükleri kapsayan evrensel değerler yok. Demokrasiye ve hukuka inan bir siyasetçi OHAL ile ülke yönetilmesine destek verir mi?
Neden 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının ortaya çıkartılması için mücadele etmiyor?
Neden sormuyor AKP’ye, 20 Temmuz’dan sonra mı, kamudan atılan on binlerce personel nasıl terör örgütlerinin üyesi oldu?
FETÖ Terör örgütüne destek verdiklerini söyleyen siyasetçilere neden operasyon yapılmıyor?
Eski İçişleri Bakın Efkan Ala TBMM’de darbe komisyon üyelerine verdiği ifadesinde bakın ne diyor: Emniyetin yüzde 90’nı FETÖ’cü diye konuşmuş. Hatırlarsanız Efkan Ala İçişleri Bakanı iken de 81 ilin Emniyet Müdürünün 74’ü,MİT’te çalışan 7 bin personelden 6 bin 500’nün de yine FETÖ’cü olduğunu söylemişti. FETÖ terör örgütünün bu kadar kamuda devlet kadrosuna nüfus etmesinde; ne istediler de vermedik diyenin hiç mi suçu yok?
Bahçeli bunların üstüne niye gitmez de,şu sözleri ne diye söyler:
“At nallanırken kurbağa ayağını uzatırmış,şalgam kendini tereyağı sanırmış” sözlerinin siyasette karşılığı ney Allah aşkına.
Bahçeli Milletvekillerine,partili delegelerine,parti teşkilatlarına güvenmiyor hatta hainlikle suçluyor ama referandum için milletine güveniyormuş.
Devlet Bahçeli gibi bir siyasi muhalefetiniz varsa oy kaybetme,iktidardan düşme korkunuz bir tarafa, iktidar ömrünüz kaplumbağa kadar uzun ömürlü olur.
Not:Bundan sonra demokrasi ve özgürlük mücadelesi verdikleri için tutuklu olan gazetecilerin ve entelektüellerin her yazımda çetelesini tutacağım.
*30 Temmuz’dan beri Nazlı Ilıcak,Şahin Alpay,Ali Bulaç,Murat Aksoy,Ahmet Turan Alkan,30 Ağustostan bu tarafa Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan,10 Eylül 2016 Tarihinden beri ise Ahmet ve Mehmet Altan Kardeşler tutuklu olarak cezaevindeler.M.T.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025