Mithat SANCAR
Kelimeleri önce perişan ediyoruz, sonra medet umuyoruz onlardan! Onlara hayat veren şartları ve anlamları talan ediyoruz, ardından bizi kendi yarattığımız sefaletten kurtarmalarını bekliyoruz. Bugüne kadar pek çok kelimeye reva gördük bu muameleyi. Şimdilerde “müzakere” kelimesini aldık bu tezgâha. Eziyete en fazla maruz kalan kelimeler arasında, “müzakere” ilk sıraya yerleşti son zamanlarda.
“Müzakere”nin, içinde bulunduğumuz kanlı girdaptan çıkmamıza yardım edecek en ehil rehber olduğundan şüphem yok. Böyle düşünenlerin sayısı da hiç az değil görebildiğim kadarıyla. Lakin “müzakere”nin yolu yordamı ve icapları dersinden hep ikmale kalıyoruz. İkmalin bedelinin çok ağır olduğunu biliyoruz. Kaç kere tecrübe ettik bunu. Buna rağmen, telafi imtihanında hep aynı yanlışları yapıyoruz ve yine ikmale kalıyoruz. Girdap böyle bir şeydir işte. Her ikmalde, daha da kanlı hale geliyor bu girdap.
Daha önce de yazdım; müzakere, çatışmaların barışçıl çözümünde kullanılan muhtelif araçlardan oluşan “çok katmanlı, çok boyutlu bir süreç”tir. Bu araçlardan hangisinin hangi durumlarda nasıl bir sonuç vereceği, çatışmanın niteliğine ve ilgili toplumun şartlarına göre değişir. Genel açıklamaları ve başka örnekleri bir kenara bırakalım, Kürt sorunu bağlamında konuşalım.
PKK’nin silahlı mücadeleye başlamasından bu yana, Kürt sorunu şiddetle iç içe geçti. Bir yanda, Kürtlerin hak ve statü talebi; diğer yanda, bunu silah kullanarak gündeme getiren bir örgüt! PKK, sadece silahlı birimlerden ve silahlı mücadeleden oluşan bir örgüt değil; yaygın bir siyasal yapılanmaya ve güçlü bir toplumsal desteğe de sahip. Ancak PKK’nin bel kemiğinin silah olduğu da bir gerçek.
Devlet, PKK’nin bel kemiğini kırmak için, bugüne kadar pek çok yöntem denedi; ama bunu başaramadı. Pusula, bir bakıma mecburen “müzakere”ye kaydı. Daha önceleri de bu konuda çeşitli yoklamalar yapılmış olmakla birlikte, “müzakere” arayışının asıl AKP döneminde iyice yoğunlaştığı anlaşılıyor.
MİT ile PKK arasındaki görüşmelerin kamuoyuna yansıması ise, çoğu kimsenin bildiği sırrı herkesin öğrenmesini sağladı. Buradaki en önemli husus, “müzakere”nin dolaylı değil, artık doğrudan yapıldığının ortaya çıkmış olmasıdır bence. Gerçi Öcalan’la görüşmeler yapıldığını resmî çevreler de saklamıyordu. Fakat PKK’nin Kandil ve Avrupa temsilcileriyle devletin temsilcilerinin biraraya gelerek, Kürt sorununun hayati noktalarını tartışmaları, “müzakere”nin bambaşka boyutlara taşındığını göstermesi açısından çok önemlidir.
Bu müzakerelerin ana hedefi, PKK’nin silah bırakmasını sağlayacak şartların yaratılmasıdır. Bunun için Kürtlerin hak ve statü taleplerinin hangi ölçüde ve nasıl karşılanacağı da konuşulmuş. Yani Kürt sorunu ile PKK sorunu iç içe ele alınmış. Bu da, gerçekçi bir yaklaşım!
Öcalan’la yapılan görüşmelerde de epey mesafe kaydedildiği, hatta son noktaya yaklaşıldığı, bizzat Öcalan tarafında açıklandı. Şimdi herkesin cevabını bulmaya çalıştığı soru, korlaşmış bir çengel gibi zihinleri yakıyor: Bu süreç neden tepetaklak oldu?
Muhtelif tesbit, tahmin ve tahliller var bu konuda. Esas olarak, süreci kimin bozduğu, yani barışı kimin engellediği ve savaşı kimin alevlendirdiği ekseninde yürütülüyor bu tartışma. Bu husus bence de çok önemli. Lakin bu meseleyi, ancak müzakere sürecinin devamını sağlayacak şartların ne olduğu sorusuyla birlikte tartışırsak yol alabileceğimiz kanısındayım.
Bu açıdan bakınca, sürecin tıkanmasında özellikle bir faktörün büyük rol oynadığını söyleyebilirim.
Gizli müzakerelerde kullanılan dil ile kamuoyu önünde kullanılan dil arasında tam bir zıtlık var. Müzakere süreci, sadece gizli görüşmelerden ibaret değildir. Kamuoyu önünde yapılanlar ve söylenenler de, bu sürecin asli unsurudur. Buna “açık müzakere” diyebiliriz.
“Gizli müzakereler”de temsilciler anlama ve ikna etme üzerine kurulu barış ve çözüm dilini kullanırlarken; “açık müzakerler”de bir düşmanlık ve şeytanlaştırma dili hâkimdi. Seçim sürecinde, bu yıkıcı dilin en ağır örneklerine tanık olduk.
“Açık müzakere”de düz ve çapraz ilişkiler söz konusu olur. Her bir taraf, aynı zamanda hem kendi kitlesiyle ve hem de karşı tarafın kamuoyuyla bir müzakere yürütür. Çözüme ulaşmak istiyorsak, her bir tarafın kendi kitlesini buna hazırlaması ve karşı tarafın kitlesine güven vermesi gerekiyor. Bunun yapmak yerine, her bir taraf kendi kitlesini fanatikleştiren, karşı tarafı ise tahkir ve tahrik eden bir hareket tarzı benimserse, “gizli müzakereler”de bir anlaşmaya varılsa bile, bunu hayata geçirmek çok zor olur.
Gizli müzakerelerde epeyce bir tecrübe ve olgunluk sağlandığını artık biliyoruz. Ama açık müzakere konusunda hâlâ çok kötü durumdayız. Müzakerelerin tıkanmasının savaşı canlandırmaktan başka bir sonuç doğurmadığını kaç kere tecrübe ettik. Her seferinde savaş daha kirli ve daha korkunç hale geliyor; acılar ise, her türlü tarifi aşıyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2015
22.03.2015
12.02.2015
5.02.2015
27.01.2015
20.01.2015
13.01.2015
6.01.2015
29.12.2014
23.12.2014