Mümtazer TÜRKÖNE
İyi Parti lideri Dervişoğlu’nun Abdullah Öcalan’a silah bırakma çağrısı yüzünden Devlet Bahçeli’yi kestirmeden mahkûm etmeye kalkması da, Numan Kurtulmuş’un CHP lideri tarafından yasa dışı ilan edilmesi de insaf ölçülerini aşıyor. Kurtulmuş ilk dört maddeye göndermede bulunsa da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter yapısına en küçük bir itirazda bile bulunmadı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ise, PKK’nın lider olarak benimsediği şahsa şart ileri sürmesinin milletin dirliği ve devletin bütünlüğüne dokunur tarafı yok. Nüanslar kaybolurken sağduyu da güme gidiyor. İktidar kanadı elini taşın altına koyarken muhalefet en ucuzundan retorik yarıştırıyor. Retorik, sadece retorik. Ancak bu tabloya rağmen sarfedilen sözlerle yapılanlar arasında derin bir uçurum var. Özgür Özel, Demirtaş ziyareti ve önümüzdeki hafta yapacağını açıkladığı Güneydoğu turu ile kendi açılımına başladı bile. Demek ki göç, yolda düzülüyor.
Zevahir ile hakikat farklı olduğuna göre, Kürtlere bakarken Türk tarafını da gözden ırak tutmamak gerek.
Kürdü sevmeyen Türkler:
Kürt sorunu Türkiye’nin güvenliğinden huzuruna, ekonomisinden dış ilişkilerine hatta demokrasisi ve hukuk düzenine kadar her alanda can yakıcı bir sorun. Ancak görülüyor ki bu sorunun üstesinden gelmeyi engelleyen, kolayca demagoji salatasına malzeme yapılan esaslı bir Türklük algısı sorunumuz var. Çözüm ararken ikisini de birlikte masaya yatırmamız gerektiği anlaşılıyor.
Türkler ve Kürtler sadece coğrafyanın belirlediği ortak kaderi değil, bin yıllık ortak tarihleri boyunca aynı kültürü, yaşam biçimini ve değerleri de paylaştılar. Ne yaşanmış olursa olsun, bundan sonra da paylaşmaya devam edecekler.
Cumhuriyet’in kurucu iradesi, Diyarbakırlı Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları” isimli kitabında sıraladığı prensipler ve program üzerine inşa edilmiştir. Ona, Türkiye’nin büyük teorisyeni, kurucu aklı diyebilirsiniz. Doğrudan Atatürk, Gökalp’i böyle bir yere yerleştirir. Gökalp kanı, ırkı, soyu-sopu, coğrafyayı reddeden bir millet ve ona dayalı bir Türklük tarifi yapar. “Irk hayvanlarda olur” derken, ırkçılığı da hayvanlar alemi ile sınırlar. Onun asıl kurucu aforizması, çok yakından tanıdığı Kürtlüğe ve mensubu olduğu Türklüğe dair koyduğu şu şaşmaz ölçüdür: “Türkü sevmeyen Kürt, Kürt değildir; Kürdü sevmeyen Türk, Türk değildir.”
Milliyetçilik, tarih bilincidir. Cumhuriyet’in temellerini oluşturan kurucu iradeyi rehber edinmek isteyenler, tarih bilincinden damıtılmış işte bu sözü hatırlamalıdır.
Tarih bilmeyen adamdan, Ziya Gökalp’i tanımayan, tanıdıktan sonra anlamayan kafadan milliyetçi olmaz.
Kader Birliği:
Türklerin ve Kürtlerin bu topraklardaki tarihi, Türklüğe ve Kürtlüğe indirgenemeyecek kadar iç içe geçmiş bir kader birliğine dayanır. Kürtleri, 1514’te Türkler tarafından yok edilmekten bir başka Türk, Yavuz kurtarmıştır. Şah İsmail’in Diyarbakır valisi Ustaclıoğlu Mehmet’in Kürtlere yaptıklarını hatırlamanız yeterli.
Haçlı seferlerini durduran, Kudüs’ü geri alan Kürtler ve Türkler kendi aralarında kavga etmekten geri durmadılar. Kudüs’e giden yolda Selahaddin’in Kerek kuşatması, Türklerin ve Kürtlerin kavgası yüzünden uzamıştı. Bütün kurumları ve düzeni ile Musul Atabeyliğinin devamı olan Eyyubi devleti de kan davalarının yol açtığı kavgaları durduramamıştır. Birlikte yaşadığımız tarih elbette sorunsuz değildir, ama yaşadığımız sorunların hiçbiri Kürdün Kürtle, Türkün Türkle yaşadıklarının, kendi soydaşlarına yaptıkları eziyetlerin ötesine geçmemiştir.
Ateşle sınandığımız İstiklal Harbi’nde Ankara hükümetine destek veren Kürtlerle, Anadolu’nun hemen her yerinde isyan çıkartan, dağda asker kaçağı veya eşkıya olarak dolaşan Türkleri karşı karşıya getirmeyi deneyin. Birlikte yaşanan kader, alt alta yazılarak toplanır ve çıkan yekünlere dayanarak karar verilir.
Bugün Kürtler için bağımsız devlet sevdası, İsrail’in güvenlik çıkarlarına hizmet eden bir ABD projesi olmaktan, harekete geçildiği zaman ise daha önce defalarca gerçekleştiği üzere satışa gelmekten ibaret. Birlikte yaşamaktan, birlikte bir gelecek inşa etmekten başka çıkar yolumuz yok. Bu yolun önünde ise, aşılması gereken iki engel var: Türkü sevmeyen Kürtler, Kürdü sevmeyen Türkler.
Ama asıl büyük sorumluluk çoğunluk oldukları için gücü elinde bulunduran Türklere düşüyor.
Millî onur arayanlar:
Milliyetçiliğin, birey psikolojisinde aşağılık kompleksinden beslenen hastalıklı bir tarafı da var. Schopenhauer, kişisel hayatlarında onur arayışını tatmin edemeyenlerin millî onur arayışı ile ruh dünyalarını dengelemeye çalıştıklarını söyler. Aslında sadece onur arayışı değil, topluma karşı öfke, kin, nefret gibi duygular milliyetçilik aracılığıyla kolaylıkla süblime edilebilir. Millî ölçekte belirlenen düşmana karşı kin kusarak içindeki nefreti boşaltan, bir baltaya sap olamamışlar sürüsü her zaman ortalıkta, bağırıp çağırarak, her yeri velveleye vererek dolaşabilir.
Bizim ölçümüz sağlam: “En iyi Kürt ölü Kürttür” diyen biri ya ruh hastasıdır, daha kuvvetle muhtemeldir ki Türklüğün ölçüsüne aykırı olduğuna göre Türk değildir. Aynı devletin çatısı altında yaşamak için dağları delip yol açmaya çabalamayan Kürt de öyledir. Kurda kuşa yem olmamak için, -Osmanlı tabiriyle- “Devlet-i Türkiyya” çatısı dışında yaşamaktan başka çare yok. Unutmayın: Devlet sahibi olmak Türklerin ayrıcalığı veya üstünlüğü değil, tam olarak ağır bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun içinde “Kürtleri sevmek”, onların Kürt olmaktan kaynaklanan bütün haklarına ve hukuklarına saygıyla boyun eğmek de vardır.
Bütün bunları Türkiye’de birlik ve beraberlik ruhunu kuvvetlendirmeye aday, mutasavver süreç için söylüyorum. Kindar milliyetçilik hem Türklerin hem de Kürtlerin önündeki en büyük engel. Tarih bilinci olan milliyetçiler sağlam referanslarını tecrübe edilmiş ve yaşanmış tarihten almak zorundalar; ırkçı ego tatminlerinden, aşağılık komplekslerinden değil.
Çözüm sürecini sahici bulmayarak iktidarın çıkar kokan manevrası olarak görenler bir kere daha düşünmeli. Velev ki öyle olsun: Kaybedecek neyimiz var?
Bütün siyasî aktörlerin elbette kendine göre bir çıkar hesabı olacak. Güveneceğimiz dayanak, herkesin hesabının bileşkesinin Türkiye için hayırlı bir yol olacağı inancıdır. Herkes kendi çıkarı için hamle ederken, Türkiye ne kazanacak? Bu soruya kafa yormalıyız. Bölgemizde süregiden savaşlarla Üçüncü Dünya Savaşı naralarının atıldığı bir dünyaya önümüze çıkan fırsatı bir kazanca dönüştürerek meydan okumak en doğrusu değil mi?
Bu yazıyı sabırla sonuna kadar okuyup, iktidara destek olduğumu düşünenlere kısa bir not: İktidar ve muhalefet şablonlarını bir kenara bırakın. Bu kadar basit ve yüzeysel düşünmeyin. Başınızı kaldırın, çevrenize bakın. Yangın yerine dönen çevremizdeki coğrafyadan yüzünüzü yalayan ateşi hissetmiyor musunuz?
Var mı başka çaremiz?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
7.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
1.12.2025
30.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
22.11.2025