Mümtazer TÜRKÖNE

Mümtazer TÜRKÖNE
Mümtazer TÜRKÖNE
Tüm Yazıları
Cumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü?
14.11.2025
133
Tarihte çok sayıda örneğin gösterdiği üzere böyle davalar mahkeme salonlarında değil miting meydanlarında görülür. Hükmü hakimler değil halk verir. Bu dava İktidarın yargı eliyle rakibini tasfiye taarruzu olarak yürüyecek. Hükmü, egemenliğin ve yargı erkinin de asıl sahibi halk verecek.

İddianamenin amacı bu.

Peki başarabilir mi?

Başaramaz. Zaten niyeti başarmak değil. Önünüzde tam 3741 adet pösteki var. Her bir pöstekideki yünleri, en az on düzüne kişi tek tek sayacak. Pöstekiyi önümüze koyanlar “yanlış saydın” diyecek, tekrar saydıracak. Bu arada köprünün altından sular seller geçecek. Zaman kendi hükmünü yürütecek. Yargılananlar Arafta tutulacak, yıpratılacak. Güya atı alan Üsküdar’a geçmiş olacak.

Bu davanın hitama erdiği çok ama çok uzun bir zaman sonra İmamoğlu bir örgüt lideri olarak mahkûm olmayacak. Maksat davanın ağırlığı, 3741 sayfanın labirentleri arasında muhalefetin ezilip kaybolmasını sağlamak.

Mesele bundan ibaret.

Tarihte çok sayıda örneğin gösterdiği üzere böyle davalar mahkeme salonlarında değil miting meydanlarında görülür. Hükmü hakimler değil halk verir.

Bu dava İktidarın yargı eliyle rakibini tasfiye taarruzu olarak yürüyecek.

Hükmü, egemenliğin ve yargı erkinin de asıl sahibi halk verecek.

Siyasî Parti Sosyolojisini yargılamak:

İddianamedeki suçların ana sevk maddesi olan TCK 220, suç işlemek amacı ile örgüt kurma fiilini düzenliyor.

İddianameyi kaleme alanlar seçime hazırlanmak, iktidara talip olmak, hiyerarşi ve disiplin içinde organize olmak, gizlilik kurallarına riayet etmek, siyasi faaliyetleri ve seçimleri finanse etmek gibi siyasî amaç ve araçları toplu halde “örgütlü suç” kapsamına sokuyor. İddianamenin birçok yerinde “Cumhurbaşkanlığı seçiminde örgüt liderinin aday gösterilmesi”, suç örgütünün amacı olarak zikrediliyor. “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” adı verilen bu örgütlenmenin, bütün örgütler için geçerli olan gizlilik, devamlılık, çeşitlilik, hızla değişime ayak uydurma, hiyerarşik, sürekli ve düzenli işbirliği gibi prensipleri suç örgütünün varlığının delili olarak gösteriliyor.

Bu kalıplar içinde bakarsanız bütün siyasî oluşumlar, hareketler, parti içi hizipler ve klikler, hatta partiler suç örgütü olarak görülebilir. Meselâ, gizlilik kuralına riayet etmeyen, bu konuda hassasiyeti olmayan bir siyasî örgütlenme rakiplerinin müdahalesine açık hale gelmez mi? İddianamede Örgüt ile Suç Örgütü arasında sınırlar belirsizleşiyor.

İddianamenin bir çok yerinde “örgüt” kelimesinin tek başına kriminal anlamda kullanılması, bu sınırların bilinçli olarak belirsiz bırakıldığını gösteriyor.

Ülkemizde siyasî parti sosyolojisinin, evrensel olarak dünyadaki benzerleri gibi açmazları var. Hepsinde oligarşik eğilimler egemen. Hizipler bile oligarşik yapıdalar. Siyasetin finansmanı meselesi, 23 yıllık AK Parti iktidarının ilk döneminde çözmeyi vaadettiği, sonra vazgeçtiği siyasetin kara deliği olarak varlığını sürdürüyor. Hangi siyasî parti, şeffaf ve meşru şekilde finanse ediliyor? Siyasetin finansmanı nasıl sağlanıyor? Siyasî partilerin seçim harcamalarını tek tek toplasanız, yekun olarak açıklanamayan çok yüklü para kaynakları açığa çıkar. İktidar partisinin seçim harcamaları her zaman sorunludur. İktidar gücü ile seçmene dağıtılan rüşvetle oy satın almalar, kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı cabası.

İBB Soruşturması, siyasetin finansmanı davası:

En basit kural: Siyaset para ile yapılır. Parası çok olan rakipleri karşısında avantaj kazanır. Politikacılar bunun için ellerindeki kamu gücünü, bilhassa özel sektöre siyaseti finanse ettirmek için kullanır.

Siyaseti usulsüz bir şekilde finanse etmenin de yasa ve ahlâk kuralları karşısında farklı yolları ve yöntemleri var. Kamu gücünü kullanarak yapılacak bir iş karşılığı rüşvet almak ve siyaseti bu rüşvet paraları ile finanse etmek açıkça bir suç. Fakat siyasetin finansmanın daha masum ve alenen suç kabul edilmeyen çok sayıda yolu var: Kamu gücüyle yapılacak işin karşılığı olarak, politikacıya halk nezdinde avantaj ve prestij kazandıracak bazı işlerin yapılmasını iş sahiplerinden talep etmek. İktidar kanadına cami, imam hatip, kurs ve yurt binası yapımı, gıda kolileri, kömür yardımı, CHP’li belediyelerde ise kreş, yurt ve market kartları dağıtmak şeklinde kullanılan bu yöntem suç teşkil eder mi? Bugüne kadar yargılanan olmadığına göre demek ki bu yol ve yöntem suç kabul edilmiyor.

AK Parti’nin birkaç cilt kitabını yazdığı Kent Rantı konusuna geliyoruz.

Adama verdiğiniz ruhsat ile malını üç kat değerli hale getiriyorsunuz. Eskiden şerefiye adıyla, kamusal yatırımlarla değerlenen gayrımenkullerden ilave para alınırdı. Şimdi bu usul, kamuya hizmet eden bir yatırım talebiyle keyfi olarak karşılanıyor. Kamu erkini kullanan haraç kesmiş oluyor, ama bunu güya kamu yararına kullanıyor; gerçekte ise seçilmiş politikacı popülarite, prestij kazanmış, kendi siyasetini finanse etmiş oluyor. İddianamede bu kapsamdaki somut olaylar sık sık “Sosyal içerikli hizmetlere kaynak sağlanması” olarak geçiyor.

İBB iddianamesinin ağırlıklı kısmı kreş, yurt yapımı ve market kartı gibi, doğrudan rüşvet kapsamına alınamayacak bu tür pazarlıklardan veya iddialardan oluşuyor. Bunlar çıkartılırsa iddianame büyük oranda hacim kaybeder.

Dava en yalın haliyle, siyasetin finanse edilmesi hakkında. Amaçları ve araçları yerli yerine yerleştirdiğiniz zaman somut durumu bir suç örgütü davası olarak kabul edemezsiniz. Amaç iktidara gelmek. Araç ise iddiaya göre rüşvet almak. Örgüt, rüşvet almak amacıyla değil iktidara gelmek için ortaya çıkmış. Bu durumda her rüşvet iddiasının kendi kapsamı içinde ayrı ayrı ele alınması gerekir. Aksi taktirde bu dava muhalefeti imha operasyonu olarak kamuoyuna yerleşir. Yargı, siyasileşme töhmeti altında kalır. Daha ötesi, rakibini kural dışı yenmeye kalktığı için İktidar yıpranır.

Parti sosyolojisi ancak bilimsel araştırmalara konu edilebilir, suç örgütü olarak yargılama konusu yapılamaz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar