Murat AKSOY
Başlığı "Sol parti AK Parti'den mi çıkacak?" şeklinde de okuyabilirsiniz. Dersim tartışmasında CHP'nin kurumsal olarak kendini konumlandırdığı klasik sağcı/muhafazakâr pozisyon haklı olarak bu sorunun sorulmasına yol açtı. Benim bu soruya uzun yıllardan bu yana verdiğim cevap "evet".
Son yıllarda en çok kullanılan kavramlardan birisi "Yeni Türkiye". Bu kavram basit bir kategorileştirmeden öte bir anlam taşıyor.
Bütün eleştirilerimize rağmen Türkiye'de siyasetin bugün ana taşıyıcısı AK Parti'dir. AK Parti'nin siyasi alanda tek başına kalması, partinin ajandasında olmamasına rağmen hem reformlar konusunda yavaşlamasına hem de ideolojik olarak muhafazakârlaşmasına yol açıyor. Bu AK Parti'den bağımsız olarak siyasetin doğasından kaynaklanıyor.
Çünkü devletin otoriter özü, iktidarda tek başına kalan partiyi kaçınılmaz olarak kendine benzetir. Böylesi durumlarda, bu süreci kısaltıp uzatacak olan parti tabanı ve partinin zaman zaman ortaklık kurduğu taşıyıcı odaklardır.
Bugün AK Parti'yi bekleyen tehlikelerden birinin bu olduğuna dikkat çekmek gerekiyor.
Hoş Türkiye'de ideolojik olarak AK Parti karşıtlarının neredeyse tamamı bu durumun, fiili olarak gerçekleştiğini düşünüyorlar. BDP'den CHP'ye geniş bir siyasal blok AK Parti'nin otoriterleştiğini ve bizatihi devlet olduğunu düşünüyor.
Ben o kanıda değilim. Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi AK Parti'nin siyaseten eleştirilecek çok yönü vardır. Son dönemde Kürt sorununda demokratik adım atılmaması, uzun tutukluluk süreleri konusunda adım atmamak, TMK, TCK'da bazı değişiklikler konusunda adım atmamak gibi şikâyetleri sıralayabiliriz.
Bütün bu tabloya rağmen, siyasal alana baktığımızda; siyaseti savunan ve ona sahip çıkan tek partinin de AK Parti olduğu açıktır.
Çünkü AK Parti siyasi meşruiyetini toplumdan alıyor. Yerel değerleri esas alırken evrensel değerleri ihmal etmiyor. AK Parti bu özellikleri ile siyasi yelpazenin solunda duruyor. Bu AK Parti'nin solcu olduğu anlamına gelmiyor; sadece siyasi yelpazenin solunda olduğunu söylüyor.
AK Parti dışında kalan küçük partilerden kitle partilerine kadar diğer siyasi partiler siyasi yelpazede nerede durduklarının ne yazık ki farkında bile değiller. Meşruiyetini devlet ya da şiddette arayan partilerin kendilerine sol, sosyal demokrat gibi adlandırmalarının çok fazla anlamı yok.
Eski Türkiye'nin siyasi yelpazesinin en solunda duran AK Parti, Yeni Türkiye'nin siyasi yelpazesindeki yeri ne olacak?
AK Parti, bu yeni yelpazede solda kalmaya (evrensel değerlere yaklaşma) devam mı edecek?
Yoksa sağa mı (yerel değerlere yaklaşma) yoksa merkez partisi mi olacak?
Soldaki siyasi arayışlar üzerine 2008 yılında yayınlanan kitabımı (Türkiye'de Siyasetin Dayanılmaz Boşluğu -Sosyal Demokrat Parti Krizi ve Sol Arayışlar- Özgür Yayınları) şu paragrafla bitirmiştim: "Uzun vadede sol AKP'den çıkabilir: Son olarak, var olan siyasal arayışlar, kısa vadede bir sonuç vermezse, alternatif solun ortaya çıkabileceği başka bir platform var: AKP. Çok büyük siyasal hatalar yapmadıkları sürece en az bir seçim daha hükümette (tek başına ya da hükümet ortağı olarak) olacağı düşündüğümüzde, bu süreç AKP içinden solun çıkması olasılığının güçlendiriyor. Bu sürecin şu şekilde işleyeceğini düşünüyorum. Şu anda AKP içinde çeşitli kademelerde kendini solda tanımlayan insanlar bulunuyor. Bir sonraki seçimde bu sayının yine her kademede daha da artacağını düşünüyorum. Bu insanların daha sivil, daha özgür, siyasetin alanının genişlediği, devlet-toplum ilişkisinin normalleştiği kısaca demokrat bir Türkiye'de kendi doğal yerlerine sola geçeceklerini düşünüyorum. Bugün baktığımda AKP içinde ve tabanında böyle nüvelerin olduğu gerçek olarak ortada duruyor."
Aradan geçen üç yılda bu öngörüme uygun olmayan tek gelişme 2011 seçimlerinde AK Parti'nin siyasal olarak daha fazla çoğullaşma yerine siyasal kimliğini içe kapatması oldu.
Bu gelişme Türkiye'de solun AK Parti'den çıkabileceği tezime engel mi?
Kitapta da ifade ettiğim gibi eğer olağanüstü bir gelişme (bakın artık sol partinin kurulabilme ihtimalini olağanüstü gelişme olarak görüyorum) olmazsa bu tezim hâlâ geçerli. Son Dersim tartışmasında bir kez daha açığa çıktı ki, yakın gelecekte Türkiye'de evrensel anlamda bir sol, sosyal demokrat partinin çıkması mümkün görünmüyor. Bu yüzden AK Parti Yeni Türkiye'nin "sayasal ana"sı olma şansı çok yüksektir.
Bunun temel nedeni de AK Parti şu anda Yeni Türkiye'nin ana kurucu partisi olmasıdır.
Yaşadığımız süreç "Yeni Türkiye"nin kurulması ile devam edecek görülüyor. Yeni Türkiye ile birlikte Eski Türkiye partileri ya marjinalleşecek ya da tasfiye olacaktır.
Evrensel anlamda toplumu referans alan partiler AK Parti'den çıkacaktır.
Bu tablo 2007-2008'de böyle idi. 2012'ye giderken de böyle.
Ne yazık ki...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018