Murat BELGE
Türkiye’nin Kürt sorunu olsun, dünyadaki Kürt sorunu olsun, çözümü için büyük zorluklar göğüslemek ve çetin dönemeçlerden geçmek gerektiğini ta ne zamandır söylüyoruz. O “ta ne zamandan” beri de çözüme yarayacak hiçbir şey yapılmayıp sorunu derinleştirecek hiçbir şey de ihmal edilmediği için, güçlükleri büyüte büyüte bugünlere geldik.
Yani, çözüme yaklaşır gibi olduğumuzu hissettiğimiz anda birdenbire her şey tepetaklak olunca, bundan bu kadar etkilenmemiz gerekmezdi, biraz daha hazırlıklı olmalıydık, demek istiyorum.
Seçim “sath-ı maili”ne girdiğimizde öncelikle Başbakan’ın gerdiği ortam seçimin ardından iyice kana bulandı. Böyle oldu, ama şiddet ibresinin böyle birdenbire ve hızla yukarı fırlamasının nedeni, başlıca nedeni, “barışçı çözüm” dediğimiz o aşamaya sahiden yaklaşmamızdır. Bugünün nesnel gerçekliği de aslında budur, bu yaklaşmadır. Ama bir de dönüp “öznel” koşullara bakın!.. Allah vermesin! Tabii tarih, bu öznel ve nesnel koşulların birdenbire dolanarak oluşturduğu bir şey. Bunların biri üzerine basılan zemini –bir halı gibi– barışçıl çözümün uzağına doğru çekmeye çabalıyorsa, buna iyi kötü gücü de elveriyorsa, eh, çeker. Hele “bunların biri” değil, ikisi de aynı şeyi yapıyorsa, o zaman daha kolay olur çekmesi. Şu anda olanda bu sonuncu durum. Bu öznel “azim”, hiç değilse bir süre, öyle “nesnel gerçeklik” falan dinlemeyebilir.
“Öznel irade”nin –tabii bu büyük kavga içinde yer alan bir yığınla öge arasından bazılarının iradesini kastediyorum– ne istediği, ne yaptığından belli. Örneğin “TAK” diye bir şey öne çıkıyor. Yarın “ŞAK” olur, başka şey olur, o irade var ve bir kısım insan üstünde etkili (bütün olanlardan sonra başka ne olabilirdi?). Ama, Kürt halkı arasında, benim “nesnel gerçeklik” dediğim biçimlenmenin sonuçları da kendilerini gösteriyor. Dün, Diyarbakır’da çeşitli örgütlerin açıklamaları ve Meclis’in çalışmaya başlaması daveti bunlardan biriydi (bu çağrının yanısıra BDP’yi Meclis’e davet etmek de düşünülebilirdi ama... işte, politika). Bugün tülbent bırakan barış anneleri haberi. Bunlar, kabuğun üstüne çıkıp medyada yer bulan tezahürler. Kabuğun altında kimbilir daha neler oluyor. Kürt halkından gelen bu gibi tepkiler “TAK”ları falan ikna etmez, ikna etmez ama biraz daha düşünceli davranmaya zorlayabilir, çünkü onlar herkesten fazla, arkalarında kütle desteği görme ihtiyacında.
Bu duruma bakıp, Kürtler’i “bizimkiler” ve “ ötekiler” diye (zihinde ve fiili gerçeklikte) ikiye ayırmak ve birbirlerine girmelerini beklemek kadar sakim bir politika olamaz. Bu, şimdi “hayırlı” sayılacak bir sonuç uğruna, geleceğe mayın döşemek anlamına gelir. Ve aslında, bir “Kürt İsyanı”nı bastırmak için Kürtler’den “korucu” yazmaktan fazla bir farkı yoktur. Bunlar, mücadelenin farlı aşamaları karşısında, aynı zihniyetin ürettiği “çare”ler.
Kürt halkının “barışçı” (ama aynı zamanda kesinlikle “onurlu”) bir çözüm için sesini daha sık ve daha gür yükseltmesi bu “mutlu son” için en güvenilir yöntemdir. Bunu desteklemek gerekir.
Medyada okuduğuma göre Başbakan, BDP’ye “ çağrı” yapmış. “Ya Meclis’e gelirsiniz, ya da kendiniz bilirsiniz” demiş! İşte bu üslûbu seçmek yapılacak en yanlış iş. Söylenen sözü alalım, soyutlayalım, parçalarına ayıralım. Yanlış bir şey –bence– yok! Elbette Meclis’e gelmeli, “siyaset”in önünü açmalı. Bunlar olmayınca elbette BDP’nin de pişman olacağı sonuçlar çıkar. Ama bunu bu üslûpla söylediğinde her şeyi berbat edersin. Zaten her şeyin bu “üslûp”tan başladığını hâlâ anlamıyorlar mı? Yoksa “barışçı çözüm”den de fazla, bu tepeden bakan, azarlayan, tehdit eden üslûba mı ihtiyaçları var? Kendilerinin ihtiyaçları bu olabilir, ama Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğu kanısında değilim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025