Murat BELGE
1977’nin 1 Mayıs’ı özellikle bizim gazetede ciddi sarsıntılara yol açtı. Türkçede deyim vardır, “Papaza kızıp oruç bozmak” derler; Halil’e kızıp Taraf’tan ayrılmak bana, doğrusu, aşırı bir tavır gibi geliyor ve bu öfkenin durulmasını, “gidiyoruz” diyenlerin geri gelmesini temenni ediyorum.
1977’de olanların ne olduğuna dair yorum yapmakta benim ayağım çok sağlam yere basmıyor diyebilirim, çünkü malûm olay başlamadan yarım saat kadar önce meydandan ayrılmıştık. Ama böyle olaylarda, “olay yeri”nde olanlar da bütünsel bir görüş elde edemezler. İlk silâhların patladığı noktada olsaydım, ateş edenleri görüp tanısaydım bile, işin içinde tam olarak ne olduğunu anlayamazdım ki.
Şöyle bir ayrıntı biliyorum: Tatyana Moran, bu işlerden habersiz, kendi gibi yaşlı bir hanıma, şimdiki The Marmara, o zamanın Intercontinental Oteli’nin lobisinde randevu vermiş. Oturup çay içecekler, sabahleyin. Gelmişler ki, çayhane boş, daha doğrusu normal müşteri yok, ama birtakım adamlar bir şeyler yapıyor. Yaptıkları, birtakım kameralar yerleştirmek –bundan da “kriminel” bir hazırlık yok. Bizimkiler yaştan yırtmış; bir de belki yabancı şivelerinden. Müşteri kabul edilmiyormuş, ama, muhtemelen MİT’çi adamlar, “Tamam, canım, bir çay içip gitsinler” demiş, onlar da oturup bir çay içmiş, gitmişler. Vakit erken, henüz meydanda kimseler yok. Ama bu kısa süre içinde, orada hazırlık yapan adamlardan biri, “Biraz sonra burada neler neler olacak!” diye bir kehanette bulunmuş.
Bunları Tatyana Moran anlattı. Ama bu da, bütün ötekiler gibi, insanı bir kesin sonuca ulaştıracak bir şey değil.
O 1 Mayıs günü olup bitenler hakkında topladığımız bütün bilgiler, “Bu işi X yaptı” dememize yetmiyor. Ama bu, ortada bir provokasyon olmadığı anlamına da gelmiyor. Çünkü “provokasyon”, tanımı gereği, elle tutulur kanıtı bulunabilir bir şey değildir –çok acemice yapılmamışsa.
“Elle tutulabilir” olan, solun o günkü durumu.
“Çinci/ Moskovacı” kavgası falan olmadan, denilen yerlerden meydana ateş açılsa, gene benzer bir kaçışma, sıkışma, ezilme olmaz mıydı? Bence olurdu. Ama o zaman provokasyon açıkça sırıtırdı.
Provokasyon yapacak kişi, düşmanının durumunu inceler, yapacağı işi ona göre tasarlar. 12 Mart ertesinde, solun yükselmesi durdurulamamıştı. 1977 1 Mayıs’ı bu solun ne kadar gayrı ciddi, güvenilmez, daha doğrusu korkulması gereken bir varlık olduğunu kanıtladı. Bir provokasyon varsa, onu hazırlayanların amacı da herhalde bunu kanıtlamaktı. Bütün o nefret dili, şiddet düşkünlüğü, dayatma kültürü oradaydı. Bunları üreten de MİT veya Emniyet veya Genelkurmay değildi. Sol, kendi kendine bunları üretmişti yıllardan beri. 1977’nin 1 Mayıs’ına da böyle bir atmosferde giriyorduk.
“Derin devlet”i biliyoruz: bugünlerde yaptıklarına dair daha somut bilgiler de ortaya çıkıyor. Böyle bir atmosfer varsa, bunu kendi haline bırakmayıp büyük çapta bir tragedyaya dönüştürmek için birtakım komplolar planlamaz mı, “derin devlet” dediğimiz özne?
Benim bu konuda bilgiden çok mantığımla vardığım sonuç budur. Yani işin içinde “karanlık güçler” de vardır. Ama “karanlık güçler” olur, her zaman ve her yerde, olabilir. Önemli olan, onların işini kolaylaştıracak, hattâ onlara fırsat hazırlayacak ortamları yaratmamaktır. Provokasyonu devlet yapmış olabilir, ama ortamı sol belirledi.
Yalnız orada değil. Sonra yıllarca, bu olayın başlıca aktörü olan çizgilerin militanlarının, yaptıkları işin niçin doğru ve gerekli olduğunu savunduklarını gördüm ve işittim.
Bu belki 1 Mayıs’ın kendisinden daha etkili bir karşı-propaganda oldu, sol için. “Bir kazadır, oldu” denebilir, ama yıllarca “kaza değil, gereken buydu” diyen adamı ciddiye alamazsınız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025