Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Bir BDP’linin ve bir polisin ölmesi, çok sayıda yaralı ve çok sayıda gözaltı ile bir Newroz daha geride kaldı. Şimdi yaşanan bu son derece gereksiz çatışmanın soğukkanlı değerlendirilmesine acilen ihtiyaç var. Yaşadığımız kötü olayları ondan ders çıkarmadan geride bırakmak kötü bir alışkanlığımız. Unutup gidiyoruz.
Oysa ne zaman tek bir insanın hayatı bu ülkede siyaseten değerli hale gelir ancak o zaman demokrasimizin kalitesinden söz edebiliriz. Değilse hukuk planında istediğiniz kadar güzel yasalar çıkarın bunlar insana verdiğimiz değeri tek başına göstermeye yetmez. İnsanın varlık bütünlüğü, onun canından, bedeninden, ruhundan, özgürlüklerinden, onurundan vs’den ayrı tutulamaz.
Böyle bakmadıkça ne Kürt meselemizi ne Ermeni meselemizi ne Kıbrıs meselemizi çözebiliriz. Eğer Ermeni soykırımı konusunda, bu tanımı doğru bulun veya bulmayın, 1915 kıyımına insani açıdan yaklaşılmış olsaydı ve bu büyük acı, yasak savma kabilinden değil, çok açık ve yoğun bir dille iktidarlar tarafından da dile getirilmiş olsaydı bu tanım bir gerilim konusu olmaktan çıkabilir, milliyetçi tepkiler doğurmadan tartışılabilir, çözüm yoluna konabilirdi.
Aynı durum Kürt meselesi için fazlasıyla geçerli. Bu sorunun hangi siyasetlerle, hangi “stratejiyle” çözülebileceğine verilen önem bu halkın gerçek acılarına verilseydi şimdi çok farklı bir yerde olurduk.Daha da önemlisi acıları iki halkın ortak acıları olarak duymak yerleşik bir duygu refleksi haline getirilebilmiş olsaydı çözüme daha yakın olabilirdik bugün. Herkesin kendi “şehidine” ağlaması akan gözyaşlarının gerçek insani duygulara karşılık geldiği anlamına gelmez. Oysa acılar ortaklaşa paylaşıldığında yakınlaştırır, paylaşılamadığı durumda ise öfke ve nefretin kaynağı olur ki yeni yeni acılı olaylara, şiddete eşlik eder.
Dünkü Taraf’ın 13. sayfasında insani duyarlılıklara seslenen üç haber alt alta tam sayfa yer alıyordu.Birinci haberin başlığı “Pozantı mağduru intihara kalkıştı” idi. Pozantı cezaevinde tecavüze uğrayan F.G. kendini asmaya çalışmış, koğuş arkadaşları tarafından son anda kurtarılmış. Acılı babanın anlattıkları, anlatmak da değil feryadı insanın yalnızca içini parçalamıyor aynı zamanda öfke de yaratıyor. Bir şey yapamama çaresizliği ise kahrediyor. Bizlerin insan olarak yaşayıp, gezip dolaştığımız bu ülkede bir çocuğa, bir gence, bir insana bunlar yapılıyor. Baba cezaevinde oğluyla görüşmesini şöyle anlatıyor: “Oğlumu tanıyamadım neredeyse. Elleri, ağzı, yüzü titriyordu resmen.” Ne oldu oğlum diye sorduğunda “Pozantı’dan sonra üstüme çok geliyorlar baba” demiş ve intihara teşebbüs olayının ardından kaldırıldığı hastanede, onu oraya getiren askerler diğer hastalara “Bu PKK’lidir, istediğinizi yapın” demiş ve hastaların kendisine saldırdıklarını söylemiş, bunun üstüne korkup hastanede kalmayıp cezaevine dönmüş. Baba oğlunun bunları anlatırken hıçkıra hıçkıra ağladığını “Kurtar beni baba, yalvarırım kurtar”diye feryat ettiğini söylüyor, “O ağladı, ben ağladım görüş sonuna kadar” diyor. Çöp toplayarak hayatını kazanan fakir baba devlete, hepimize sesleniyor: “Deliyse deli olarak teslim edin oğlumu bana, biraz daha kalırsa hem o ölecek hem kalp hastası annesi. Gazetelerde okudum, Hrant Dink’i öldüreni çocuk mahkemesinde yargıladılar, benim oğlum taş atmış, çektiklerine bak.”
İkincisi birinci sayfadan da verilen “15 Kadın PKK’lı öldürüldü “ başlıklı haberdi. Bitlis merkezine bağlı Çeltikli köyü kırsalında çıkan çatışmada 15 kadın ve bir köy korucusu hayatını kaybetmiş, üçü de yaralanmış. Daha önce de Şırnak Silopi İlçesi Cudi Dağı’nda çıkan çatışmada üç Özel Harekât polisi ve PKK’liler öldürülmüştü.
Çatışmada öldüler diye bu ölümleri normal karşılamak, acı duymamak olmaz.
Üçüncü haber ise Uludere’de hava saldırısı sonucu öldürülen 34 köylünün “şehit sayıldıkları” haberiydi; Katır sırtında, battaniyelere sarılmış çoğu çocuk 34 insanın yerde yatan cesetlerinin fotoğrafıyla birlikte verilen haberde, olayın üstünden 82 gün geçmiş olmasına rağmen, Özel Yetkili Diyarbakır Başsavcısı’ndan alınan bilgiye göre henüz hiçbir aydınlanma yok. Ölenlerin yakınlarına 123’er bin lira tazminat ödenmesi kararlaştırılmış ama köylüler olay çözülmeden ve sorumlular bulunmadan tazminatı almayacaklarını söylemişler.
İşte, memleketimden üç haber ve üç “insan manzarası”.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012