Oya BAYDAR
Siyasî kötücüllüğe övgü düzmeyi içim kaldırsaydı AKP Reisi Erdoğan'ı tebrik etmek isterdim. Ortakları birbirlerine pamuk ipliği ile bağlı Millet İttifakı'nın zayıf noktalarını kaşıyıp pamuk ipliğini iyice germeyi, kopma noktasına getirmeyi çok iyi başarıyor. Kendi çevresinin siyasî basiret, hatta siyasî deha saydığı haslet, hedefine varmak için vicdanî, hukukî, etik engel tanımayan pervasızlıktan ibaret.
Kitle ve oy desteğinin düşmekte olduğunu gören AKP Reisi, yaklaşmakta olduğu anlaşılan seçimleri garantilemek için iki aracı birlikte kullanıyor. Birincisi; seçim yasalarında değişikliklerle muhalefetin önünü kesmek. İkincisi; Millet İttifakı'na HDP kamasını sokup, zayıf halka İYİ Parti kanalıyla muhalefet güçlerini bölüp dağıtmak.
Cumhur İttifakı'nın çimentosu
Tek adam Erdoğan ile devletin şoven Türkçü-milliyetçi çizgisinin sesi Bahçeli ortaklığının çimentosu; sadece sınırlarımız içinde değil, bölgede Kürtlerin kökünün kurutulması, Kürt varlığının ve Kürt siyasî hareketinin bitirilmesi amacıdır. Uluslararası hukuku kimsenin takmadığı bugünkü jeopolitik koşullarda köyü köpeksiz bulan Erdoğan Türkiyesi Kuzey Irak'ta, Suriye'de fink atarken gerçek amaç terörü bitirmek değil; içeride iktidarlarına, sınır ötesinde de yayılmacı heveslerine engel saydıkları Kürt hareketini (hak ve kimlik talep eden Kürt halkını) bitirmektir. Türkiye toplumsal - siyasal arenasında bu amacın yakın hedefi HDP olarak belirlenmiş; "terör=PKK=HDP=Kürtler" denklemi son altı yıldır 83 milyonun kafasına kazınmaya çalışılmıştır.
Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana Sevr sendromundan kurtulamamış olan, devlet tapıncı genetik kodlarına işlemiş sağlı sollu siyaset sınıfları, Kürt meselesinde, hele de devletin bekası bu sorunla ilişkilendirildiğinde her zaman şoven milliyetçi-devletçi saflarda yerlerini almışlardır. Buna bir de terörist ilan edilme, terörü destekler görünme korkusu eklenince, muhalefetin Cumhur İttifakı'nın harcına kum ve su taşıma tavrına şaşmamak gerek.
Ne var ki bir süredir muhalefetin bir kesiminde, mesela CHP'nin ulusalcı olmayan sosyal demokrat kanadında, şimdilik HDP'de somutlanan Kürt siyasî hareketine, hayırhah demesek de düşmanca olmayan, en azından bu partinin adını anmaktan, bayramda seyranda birlikte görünmekten çekinmeyen bir tutum gözleniyor. Bu tutumun nedeni muhalefetin HDP oylarına ihtiyaç duyması kadar, en azından bir kesimin Kürt sorununun barışçı çözümünün demokrasinin önşartı olduğunun bilincine varmasıdır.
Kılıçdaroğlu'nun seçim ittifakını aşan bir demokrasi ittifakından söz ederken HDP'yi yok sayması veya gözden çıkarması kendi sözleriyle de çelişmesi anlamına gelir. Bu konuda, CHP'nin kendi ulusalcılarına rağmen yol almaya çalıştığı görülüyor. Ne ki, bir dediğini iki etmediği, güçlendirmek için elinden geleni ardına koymadığı ortağı İYİ Parti'nin, ittifakın bozulması umurunda değil. Daha doğrusu HDP'yi harcamakla, zaten hiçbir zaman kazanamamış olduğu Kürtleri kaybetmekle Meral Hanım'ın kaybedeceği bir şey yok. Çünkü sadece ve sadece oy ve -hayal bu ya- Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve iktidar ortaklığı peşinde.
"HDP oylarının Allah belasını versin!"
Bir süre önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki CHP'ye HDP üzerinden saldırırken, "Lanet olsun oylarına, onların oylarının Allah belasını versin" dediğinde İYİ Parti dahil muhalefetten tepki gelmişti. Bela okunan; 6 milyon seçmenin iradesiydi ve bu sözler iktidarın hem zihniyetini hem de niyetini çok iyi yansıtıyordu. Sadece Kürtlere değil Türkiye'nin barışçı, demokrat, özgürlükçü seçmenlerine aitti o oylar. Yani hepimize "Allah belanızı versin" deniyordu.
HDP'yi resmen kapatmanın ele güne karşı başını daha fazla ağrıtacağını, hem de bu işin biraz uzun sürebileceğini, anayasal engellere takılacağını hesaplayan iktidar, HDP milletvekilleri hakkındaki fezlekeleri Meclis'e getirerek dokunulmazlıklarını kaldırmayı, Parti'nin bırakın illeri, ilçeler dahil tüm yöneticilerini, belediye başkanlarını, aktif üyelerini şu veya bu nedenle tutuklamayı, böylece Kürt siyasî hareketini fiilen bitirmeyi tercih etmiş görünüyor.
Böyle bir tablo karşısında, kendisine bir de "demokrat" sıfatı yakıştıran, demokrasi için mücadele ediyor görünen muhalefete düşen nedir? Erdoğan-Bahçeli kumpasına destek olmak, iktidarın HDP'yi bitirme oyununa ortaklık yapmak, tek adam rejiminin değirmenine su taşımak mı, oyunu bozmak mı?
Önceki gün İYİ Parti başkan yardımcısı zat, bir televizyon kanalında, "Dokunulmazlıkların kaldırılması için oy vereceğiz" diyerek iktidarın hamlesini destekleyeceklerini beyan etti. CHP sözcüsü gibi, "içeriğine bakarız, ona göre" falan diye gevelemedi.
Fezlekeler meclise geldiğinde "dokunulmazlıkların kaldırılması için oy vereceğiz" demek ile Özhaseki'nin sözleri arasında özde bir fark yok. Her ikisi de eninde sonunda 6 milyon seçmenin iradesini tanımamaktır, seçme ve seçilme özgürlüğüne tecavüzdür. Özhaseki, nefret kabarmasına engel olamamış, aklından geçeni açıkça söyleme tedbirsizliğinde bulunmuştur, o kadar.
Yoksa birbirinizden farkınız, neden Millet İttifakı'sınız?
Herkes adına değil sadece kendi adıma konuşayım. Ben bu iktidarın değişmesini neden istiyorum? Faşizan gidişata dur demek için, aşa işe olduğu kadar hak ve adalete susamış toplumun nefes alabilmesi, ülkenin normalleşmesi, sorunlarımızın çözümünün tek çaresi olan demokrasinin tesisi için…
HDP, sadece HDP'den ibaret olsaydı, olaya daha sakin bakabilirdik. Ama HDP'nin Meclis'te, toplumda ve siyasette varlığı Türkiye'de demokrasinin son kalıntılarının turnusol kâğıdıdır. Çünkü Kürt meselesiyle normalleşme, demokrasi, toplumsal barış ve huzur bu ülkede her zaman ama özellikle günümüz koşullarında ayrılmaz bir bütündür.
Muhalefet, özellikle Millet İttifakı partileri bu gerçeği kavramamışlarsa, HDP'nin yok edilmesine seyirci kalıyorlarsa, hatta HDP oylarından kendilerine ne pay düşeceğinin hesabını yapıyorlarsa, kısaca gerçek demokrat değillerse Cumhur İttifakı gitmiş yerine Millet İttifakı gelmiş bana ne! Benim derdim AKP, MHP, CHP, İYİP, vb değil ki. Benim derdim, bizim derdimiz, öncelikle demokratik siyaset, ki bu da Türk, Kürt herkesin hakkı, herkesin özgürlüğü, herkesin eşit yurttaşlığı, herkesin özgürce siyaset yapma olanağı demektir.
Bu temel sorunu çözemeyecekseniz, demokrasinin olmazsa olmaz koşullarını yerine getirmeyecekseniz iktidar değişikliği olsa olsa Türkiye'nin ayıp yerlerini kapatacak incir yaprağı olur. "Hele bir iktidar olalım, o zaman çözeriz" diyorsanız, bu zihniyetle, bu siyasî etikle iktidar olsanız da işe yaramaz. Üstelik bu gidişat sadece HDP'yi değil sizi de yok eder.
Aman Millet İttifakı çözülmesin! diye demokratik siyasetin gerekleri yerine getirilmez de Cumhur İttifakı'na dolaylı destek sağlanırsa, benim naçizane cevabım: "En temel, en hayatî konuda birbirinizden farkınız yoksa, varsın çözülsün, herkes kendi boyunu göstersin ve ölçüsünü alsın" olur.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları

















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024