Şahin ALPAY
AKP iktidarının izlediği dış politikanın kusursuz olduğunu iddia edecek değilim. Aşırı iddialı olduğu, ayağını yorganına göre uzatmadığı eleştirilerine de genelde katılıyorum.
AKP’nin dış politikasının “mezhepçi” olduğuna dair deliller hayli çürük. Suriye ile başlayalım. İki yıl önce halk ayaklanması patlak verene kadar Ankara, Şam’daki Nusayri azınlığa dayalı ama Sünnilerin önemli bir bölümünden de destek gören, laik ama zalim diktatörlükle neredeyse federasyon kurulmasından söz edilecek ölçüde yakın ilişkiler kurmuştu. (Bkz. Abdülhamit Bilici, Zaman, 5 Ocak 2013.) O günlerde Ankara, bir (hem de Arap) diktatörlükle fazla kuzu sarması, “Şengen değil Şamgen peşinde” olduğu gerekçesiyle eleştiriliyordu. Evet, Türkiye’nin Suriye krizinde izlediği politikanın ayrıntılarına yöneltilecek eleştiriler haklı görülebilir. Denebilir ki, Ankara Beşşar Esed diktatörlüğünün bu kadar dayanıklı olacağını öngöremedi; bağları erken kopardı; mültecilere kapıları erken açtı; muhalifleri birleştiremedi, vesaire. Ne var ki, diktatörlüğe karşı halkın yanında yer alma politikası, ilkeler temelinde hem Türkiye’nin çıkarlarına hem de demokratik değerlere uygun. Türkiye’nin çıkarı Suriye’de istikrarlı bir demokrasi kurulması. Bunun ilk şartı da diktatörlüğün son bulması. Bu da er veya geç gerçekleşecek.
Yanı başımızdaki Suriye krizinde doğru politikayı izlemenin bazı bedelleri oluyor, kuşkusuz; ama Ankara’nın CHP’nin önerdiği gibi tarafsızlık politikası uygulaması herhalde bir facia olurdu. Suriye krizinin gerek Moskova gerekse Tahran’la ilişkilerde gerginlikler doğurduğu muhakkak. Ne var ki AKP iktidarının komşularla karşılıklı ekonomik bağımlılığı artırma politikalarının, gerek Türk–Rus, gerekse Türk–İran ilişkilerini büyük bir sarsılmaya izin vermeyecek ölçüde ilerlettiği ortada. Ankara’nın “mezhepçi” politika izlediğine dair ileri sürülen başka bir delil, Irak’ın Şii Başbakanı Nuri El Maliki ile tırmanan gerginlik. Onun başbakan olmasına Ankara’nın destek verdiği unutuluyor. Maliki’nin “Saddamlaşma” ya da bütün gücü elinde toplama eğilimine girmesinden, sadece Sünni Kürtler ve Araplar değil, laik (İyad Alavi) ve dindar (Mukteda El Sadr) Şiilerin önemli bir kısmının da şikâyetçi oldukları çok açık. Türkiye’nin Kürdistan Bölge Yönetimi ile geliştirdiği siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin, gerek demokratik değerler, gerekse ulusal çıkarlar açısından değerini, gözleri ırkçı milliyetçilikle kör olanlar dışında kimse yadsıyamaz.
Ankara’nın “mezhepçi” politika izlediğine dair bir delil de İran’la Suriye krizi, Malatya’ya yerleştirilen NATO radarları, şimdi de Patriot füzeleri nedeniyle son bir iki yılda yaşanan gerginlikler. AKP hükümetinin Tahran’la iyi bir diyalog geliştirdiği, Tahran’ın nükleer enerji programına karşı çıkmadığı, nükleer silah sorununda arabuluculuk yapmaya çalıştığı için “İslamcılık” yaptığı iddiası ne kadar ciddiye alınabilirse, Tahran’la çeşitli gerginlikler yaşadığı gerekçesiyle “Sünnicilik” yaptığı iddiası da ancak o kadar ciddiye alınabilir.
“Mezhepçilik” iddiasını irdelemeye devam edeceğim..
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020