Şahin ALPAY
Gazetelerde köşe yazmaya başladığımdan bu yana Türkiye’nin sorunlarının ancak özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyle, barışçı yoldan çözülebileceğini savunuyorum.
Elbette ki bu bakış açısı, Kürt kimliğinin inkârından kaynaklanan, kısaca Kürt sorunu dediğimiz sorunu da kapsıyor. Hiçbir konuda olmadığı gibi, bu konuda da silah çıkar yol değil. Silahlı çözüm arayışlarının bedelinin ne olduğunu çok acı tecrübelerle biliyoruz. Türkiye, Kürt sorununa siyasi, demokratik bir çözüm bulmak zorunda. Bu ülke bütünlüğünün korunması açısından da zorunlu, zira Kürtlerinin çoğu Türk çoğunluklu bölgelerde yaşıyor; karma evliliklerden doğan, hem Türk hem de Kürt milyonlarca yurttaş var.
Bu ülkede Kürtlere büyük haksızlıklar yapıldı. Kürtler Kemalist önderliğin özerklik vaadiyle, Türkiye’nin hem Türklerin hem de Kürtlerin devleti olacağı vaadiyle kurtuluş savaşına katıldılar. Savaş kazanıldığında, tek-kültürcü, otoriter modernlik anlayışıyla vaadler yerine getirilmedi. Kürtlerin kimlikleri, dilleri inkâr edildi; zorunlu asimilasyona ve ağır baskılara maruz bırakıldılar. PKK’nın silahlı isyanının zorlamasıyla, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle yayılan insan hakları ve demokrasi idealleriyle, AB’ye katılım sürecinin desteğiyle 1990’ların başından bu yana, Kürt kimliğinin adım adım tanınmasına tanık oluyoruz. Bugün gelinen noktada büyük çoğunluğuyla Kürtlerin ortak oldukları bir talep var: Kürt kimliğini inkâr etmeyen, Kürtlere anadilde eğitim ve yerinden yönetim hakkı tanıyan yeni bir Türkiye. Bu talep karşılanmadan Türkiye huzur bulamaz, istikrar kazanamaz.
Yukarıda tanımlanan anlamda yeni Türkiye’ye düne nazaran bugün daha yakın olduğumuz söylenebilir mi? Evet, söylenebilir. Bunun en önemli göstergesi, PKK isyanının geçirdiği evrim. Hatırlayalım: PKK, bütün Kürtleri silahlı mücadeleyle tek bir komünist bayrak altında toplamak amacıyla yola çıktı. Yıllar içinde önce Marxizm–Leninizm’i terk etti, sonra hedefini Türkiye içinde özerklikle sınırladı, nihayet 2013 Nevruz’unda, PKK’nın İmralı’da hapis lideri Abdullah Öcalan “Silahlı mücadele dönemi bitti…” dedi. Bu evrimde, büyük çoğunluğuyla Kürtlerin kimlik haklarına sahip çıktıkları kadar, ayrılmaya da, şiddete de karşı çıkmalarının büyük rolü olduğu muhakkak.
Geçtiğimiz günlerde KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu’nun “Eskiden devlet kurma anlayışı vardı. Bundan vazgeçtik… HDP ile Türkiye sınırlarında Türkiye’nin demokratikleşmesi içinde Kürt sorununu çözmeyi hedefliyoruz…” (Milliyet, 6.5.2014) şeklindeki açıklaması, PKK’nın yeni stratejisini teyid ediyordu. Bu yöndeki teyidler kuşkusuz BDP milletvekillerinin 29 Nisan’da Halkların Demokratik Partisi’ne katılmalarına, HDP’ye de anlam kazandırıyor. Karasu’dan iki gün sonra konuşan başka bir KCK yürütme konseyi üyesi Duran Kalkan ise hükümetin çözüm sürecinin devamına yönelik somut adım atmaması halinde “gerillanın sürece müdahale edeceğini” söylüyordu. (Özgür Gündem, 8.5.2014)
Kürt siyasetinin artık şu konuda bir anlayış birliğine varması beklenir. PKK’nın silahı bir siyaset aracı olarak kullanmayı sürdürmek yerine silahlara veda etmesi halinde, Kürtlerin demokratik talepleri, bu arada özerklik davası çok daha geniş bir destek görecektir. Dava, PKK’nın silahlı vesayeti altına girmek istemeyen, bu nedenle oyları AKP’ye yönelen Kürtler yanında Türkiye’de barış ve demokrasinin güven altına alınmasından yana olan tüm yurttaşların desteğini kazanacaktır. Ankara açısından bakıldığında ise Öcalan’ın ev hapsine alınmasının, giderek genel bir siyasi af bağlamında serbest bırakılmasının, böylelikle eşit koşullarda siyasi rekabete girmesinin Türkiye’de demokrasinin ve barışın güven altına alınması açısından, çok önemli bir rol oynayacağını da ciddiyetle dikkate alma zamanı geldi.
Şurası muhakkak: Türkiye’nin temel sorunlarından biri, neredeyse yüz yıl öncesinin gerçeklerine göre tasarlanmış aşırı merkeziyetçi idare yapısı. Türkiye’nin genelde idare yapısını merkeziyetçilikten kurtarma, yerinden yönetimi tesis gereksinimi var. Öte yandan, belirli bir bölgede yoğunlaşan etnik azınlıkları olan bütün demokratik ülkelerin yerel talepleri karşılamak için benimsediği çözüm, ya federalizm ya da devaolüsyon, yani merkezden bölgelere yetki devridir. Türkiye yeni anayasasında Kürtlerin demokratik taleplerine İspanya’nın 1978 anayasasıyla benimsediği, 17 bölgeye değişen ölçülerde özerklik tanıma modeline benzer bir cevap getirebilir. Gerçekte HDP’nin önerisi bundan çok farklı değildir. Bölgeler arası gelişmişlik farklarına çare olarak da, bölgelere yerel kaynaklardan pay tahsisi yerine, İspanya’nın “Bölgelerarası Telafi Fonu”na benzer bir çözüm düşünülebilir.
Ne var ki bütün bunların yapılabilmesi için, Ankara’da demokrasiyi seçimden ibaret görmeyen; insan haklarına, hukuk devletine ve azınlık haklarına saygılı bir hükümetin işbaşında olması gerekir. Giderek keyfileşen ve otoriterleşen, bulaştığı yolsuzluklarla meşruiyeti sorgulanan bir yönetimle yürütülen gizli pazarlıklar yoluyla Kürt sorununun çözülemeyeceği herkesçe görülebilmeli.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020