Şahin ALPAY
AKP iktidarının 17/25 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının iddialarına cevabı, bu soruşturmanın yargı ve emniyet içinde örgütlenmiş, Fethullah Gülen'den talimat alan bir “paralel yapı”nın (Türkiye'nin kalkınıp güçlenmesini çekemeyen dış güçlerle, bir “üst akıl” ile işbirliği yaparak) hükümete karşı bir darbe girişimi olduğunu ileri sürmek ve bu iddiayla soruşturmayı örtbas etmek için gerekli tüm önlemleri almak oldu.
AKP iktidarı bu iddiayı giderek, gerçekte kendi yaptığı reformlarla güçlenme yolunda olan hukuk devletini adım adım yıkmak için bir bahane, bir araç olarak kullandı.
“Paralel yapı” iddiasının “bir safsatadan ibaret” olduğu teşhisini ilk kez Yargıtay onursal başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk dile getirmişti. (CNN-Türk, 10 Mart 2014) AKP iktidarının bu iddiayı olduğu kadarıyla hukuk devletini adım adım tahrip için nasıl kullandığını bugüne kadar en iyi gösteren de Özgürlük Araştırmaları Derneği için kaleme aldığı “Hukukun Üstünlüğü ve Türkiye” başlıklı raporla anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Erdoğan oldu.
Rapordan şu tesbitleri aktarıyorum: “İddia edilen türde bir yapılanmanın varlığı (bu amaçla kurulan ‘proje mahkemeler' ile değil) ancak hukuka uygun olarak yürütülecek yargısal süreçlerle ortaya çıkarılabilir… Yargının olağan işleyişine izin verilmemiş, ilgili görünen herkese peşinen suçlu muamelesi yapılmıştır… Suçun şahsiliği ilkesi yok sayılarak toptancı cezalandırma yoluna gidilmiştir. Bütün bir Cemaat, hatta ona sempati duyan ve duyduğu rivayet edilen herkes baskı altına alınmıştır… ‘Paralel yapının tasfiyesi' ucu hükümetle uyumlu davranmayan her kesimden kişi ve gruba uzanan kapsamlı bir cadı avına dönüşmüştür… Hükümet, devlet içinde ‘paralel yapı'nın varlığını ucu kendisine uzanan büyük yolsuzluk iddialarının ortaya çıkmasıyla birlikte, Aralık 2013'te birdenbire keşfedivermiştir… Bu durum ‘paralel yapı' iddialarının inandırıcılığını son derece zayıflatmaktadır… Böyle bir yapının varlığı gerçekse, bu kendi iktidar döneminde gerçekleştiğine göre bundan en başta AKP iktidarının sorumlu olması gerekir… Gerçekte yapılmak istenenin ‘paralel yapı' bahanesini kullanarak Gülen Cemaati'nin sivil alandaki varlığını da tasfiye etmek ve genel olarak muhalefeti sindirmek olduğu kuşkusu doğmuştur… (Yapılanların) sivil alanı da devlet (parti) kontrolü altına alma stratejisinin bir uygulaması olduğu akla gelmektedir… İktidar Gülen cemaatini ulusal güvenlik için tehdit teşkil eden bir ‘terör örgütü' olarak (anayasa üstünde bir referans olarak gösterdiği) ‘Kırmızı Kitap'a geçirmekte bile beis görmemiştir. AKP iktidarının bu yolla hukuki kavram ve terimleri saptırdığı açıktır… İktidarın derdinin “devlet içindeki paralel yapı”nın tasfiyesi olduğundan kuşku duymamızın başka bir kanıtı da, bu bahaneyle oluşturulan mekanizmaların bütün muhalifler için uygulamaya konulmuş olmasıdır… Başbakanın tüm muhalefet partilerini yasa dışı örgütlerle irtibatlı göstererek ‘üç parti ve üç paralel örgütle' mücadele ettiklerini söylemesi de parti devleti dışındaki her kesimin vatan hainleri sınıfına dahil edildiğini göstermektedir.” (s. 23 – 24)
Özgürlük Araştırmaları Derneği'nin yerli ve yabancı siyaset bilimci ve kamu hukukçularının katıldıkları “İstanbul Hukuk Devleti Konferansı” dolayısıyla edindiğim bu raporu, Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerin güven altına alınması kaygısı olan herkese kuvvetle tavsiye ediyorum. Bu vesileyle başkanlığını Doç. Dr. Bican Şahin'in yaptığı Özgürlük Araştırmaları Derneği'ne bir önerim de var: Türkiye bugünkü hukuk devleti yıkıntısıyla başbaşa kalamaz. Hukuk devletini ayağa kaldırma çabası er geç gündeme gelecek. Bunun için anayasa ve yasalarda yapılması gereken asgari değişikliklerin bir dökümünün yapılması büyük ihtiyaç.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020