Seyfettin Gürsel
Bugün 8 Mart Kadınlar Günü. Türkiye'de son birkaç yıldır kadınların durumu pek çok açıdan kötüye gidiyor. Bu günü fırsat bilerek kötüye gidişin hiç olmazsa bir boyutuna, kadın işgücü piyasasında yaşanmakta olan üzücü ve kaygı verici gelişmelere kısaca değinmek istiyorum.
Koronavirüs salgını cinsiyet yarımı yapmadan tüm çalışanları az ya da çok vurdu. Bunu biliyoruz. Erkeklere kıyasla kadınlarda ne ölçüde daha fazla tahribata yol açtığına aşağıda kısaca değineceğim. Ama hatırlatmak isterim ki kadın işgücü piyasasında geriye gidiş Koronavirüs belasından önce başlamıştı. İleride "Salgın bitti konu kapandı" diyecek durumda değiliz. Sorunlar daha derinlerde. Öyleyse filmi biraz geriye saralım.
Kayıplar salgın öncesi başladı
Eğer iki yıl önce yani 8 Mart 2019'da kadın işgücü piyasası üzerine bir değerlendirme yapıyor olsaydım yüksek işsizlik, ücret eşitsizliği gibi olumsuzluklara geçmeden önce her eğitim seviyesinden kadınların nasıl güçlü ve kararlı bir şekilde çalışma hayatına giriş yaptıklarını anlatır, hiç olmazsa kadınlar günü yazısına olumlu bir giriş yapmış olurdum.
Nitekim Mart 2019 döneminde kadın istihdamı 9 milyon 100 bine yükselmişti. İş arayan kadın sayısı da 1 milyon 800 bin kadardı. Böylece kadın işgücü 10 milyon 900 bine yükselmiş, işgücüne kadın katılım oranı da yüzde 35,2 ile zirve yapmıştı.* 2000'lerin ortalarında bu oran yüzde 25 civarındaydı. Bu hızla gidildiği takdirde, bir kuşak sonra, Avrupa'nın en düşük kadın katılım oranlarına sahip İtalya ve Yunanistan'ı (yüzde 56 civarı) yakalama, olmadı bu iki Akdeniz ülkesine yaklaşma umudu vardı.
Ama ne yazık ki 2019 baharından itibaren ters yönden esen rüzgârlar güçlendi. Salgının arifesi olan Ocak dönemine gelindiğinde kadın istihdamı 8 milyon 800 bine gerilerken (-300 bin) kadın işsiz sayısı da 1 milyon 640 bine (-160 bin) düşmüştü. O zaman bu tuhaflığın üzerinde durulmadı. Birazdan göreceğimiz gibi salgın sırasında bu tuhaflık çok daha bariz bir şekilde boy gösterince üzerine kafa yorulmaya başlandı. Artık biliyoruz ki kadınlar işgücü piyasasından çekilmeye başlamışlardı. Nitekim kadın işgücü 14 ay gibi kısa bir süre içinde sonra 10 milyon 440 bine düşerken işgücüne katılım oranı da yüzde 33,2'ye gerilemişti.
Bu olumsuzluğun nedenleri henüz yeterince araştırılmış değil. Ama bariz bir şüpheli de yok değil: Tarım dışı kadın işsizlik oranı Ekim 2018 ile Ağustos 2019 döneminde yüzde 18'den 21'e yükselmişti. İşsizlikte artışın kadınları işgücü piyasasından uzaklaştırmaya başlamış olması kuvvetle muhtemeldir.
Salgının büyük tahribatı
Derken Koronavirüs salgını patlak verdi. Bahar aylarında hem kadın hem erkek istihdamında büyük bir çöküş yaşandı. Hatta erkeklerde çöküş daha şiddetliydi. Sonra biliyorsunuz kısıtlama önlemleri gevşetildi, zorlama düşük faizlerle talebe gaz verildi ve istihdam hatırı sayılır ölçüde toparlandı. Gelinen noktayı aktaralım. Kasım 2020'de kadın istihdamı 8 milyon 300 bindi. Ocak dönemine kıyasla yani 10 ayda kadın istihdamında 500 bin kayıp vardı. İş arayan kadın sayısı da 220 bin azalarak 1 milyon 420 bine düşmüş, işgücüne kadın katılımı da yüzde 30,5 gerilemişti. Burada bir parantez açıp erkeklerin işgücü kayıplarını kadınlardan daha hızlı telafi ettiklerini belirteyim.
Toparlarsak, son 20 ayda (Mart 2019-Kasım 2020) kadın istihdamında 9 milyon 100 binden 8 milyon 300 bine 800 bin net kayıp yaşandı. Tarım istihdamında kayıp yaklaşık 350 bin. Önemli olan tarım dışı sektörler. Ağırlıkla hizmetler olmak üzere istihdam kaybı 550 bin. Bu dönemde iş arayan kadın sayısında da 380 bin azalma var. Bunun sevinilecek bir tarafı da yok çünkü sonuçta kadın işgücü azalıyor. Yukarıda da belirtildiği gibi işgücüne kadın katılım oranı 20 ay içinde 4,8 yüzde puan kaybetti. Bu büyük kaybın kaç yılda telafi edilebileceği ise büyük bir muamma.
Bu kayıplar bir yandan ekonomik kalkınma çabalarını baltalıyor diğer yandan da yoksulluğu ağırlaştırıyor. Zaten var olan cinsiyet eşitsizliklerini ise daha da derinleştiriyor. Çok yazık!
* Bu veriler ve yazının devamında kullanılan veriler mevsim etkilerinden arındırılmış rakamalar olup Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (Betam) İşgücü Piyasası Görünümü, Şubat 2021 araştırma notundan alınmıştır. İzleme kolaylığı için yuvarlatılmışlardır.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
13.01.2025
6.01.2025
19.02.2024
18.02.2022
12.08.2021
14.07.2021
17.06.2021
1.06.2021
12.05.2021