Süleyman Seyfi Öğün
Cumhurbaşkanlığı sistemini içeren Anayasa değişikliği için yapılacak olan referanduma doğru hızla yol alıyoruz. İzleyebildiğim kadarıyla çok ilginç bir kampanya dönemi geçiriyoruz. AK Parti- MHP ittifakı üzerinden gelişen “Evetçi” kampanya, tahmin edilebildiği üzere bütün gücüyle ağırlığını koymuş durumda. Beklenen, buna mukâbil, başını CHP'nin çektiği, ona HDP ve “küskün MHP'liler”in de eklemlendiği “Hayırcı” cenâhın kuvvetli bir kampanya yürütmesiydi. Ama bu olmadı. Tam tersine “düşük profilli” sayılabilecek bir kampanyayı tercih ettiler. Bu konuda el altından da olsa CHP ile HDP arasında herhangi bir stratejik dayanışma kurgulandı mı, bilmiyoruz. Ama fiilen bu partiler aynı stratejide uzlaşmış gözüküyor. Parti düzeyinde bakıldığında, kuvvetli bir muhalif tonun karşılığı bile yok. Belki de sürece asılan en iddialı “hayırcı” cenahın, herhangi bir siyâsal partide karşılığı olmayan “Küskün MHP”liler olduğunu söyleyebiliriz.
Teknik ve objektif olarak bakıldığında, bu tercihin bâzı nedenleri olduğu söylenebilir. Meselâ HDP, Kasım Genel Seçimi sonrasında yürüttüğü berbat siyâsetlerin sonucunda bir hayli “kan kaybetmiş” gözüküyor. Bu hâliyle etkili bir kampanya yürütecek mecâlinin kalmamış olması sessizliğinin ardındaki en nesnel sebep olarak değerlendirilebilir. Bu durumu kendilerince bir avantaja dönüştürmek adına sessiz kaldıkları düşünülebilir. Bir bakıma ; Kürt kökenli seçmenlerin ağırlıkta olduğu Doğu ve Güneydoğu'da, AK Parti-MHP ittifâkının, bizzât AK Partili seçmenlerde bile “menfî” bir tesir bırakacağını; bu kadarının bile kendilerine bir kazanım olarak döneceğini düşünmüş olabilirler.
İyi de CHP'nin “düşük profil” göstermesini nasıl açıklayacağız? Aslında bu CHP'ye hâkim olan bir siyâsal kültürü de dışarıda bırakan bir tercih..CHP 'de olduğu kadar, “pireleri deve yapmaya” teşne olan mutândan bir siyâsal refleks in başka hiçbir partide mevcut olduğunu düşünmüyorum. Bir ahbabımla geçenlerde sohbet ederken bu konu gündeme geldi. Ahbabım bunun, CHP'ye bir şekilde, bir yerlerden “telkin edilmiş” olabileceğini söyledi. Onu bilemem.
Ama CHP'nin yürüttüğü, kendi vasatlarının bir hayli dışında ; kendisi açısından hayli akılcı sayılabilecek bir kampanya olduğunu düşünüyorum.
Şöyle düşünelim: CHP'nin, artık Türkiye'yi taşımadığı çok âşikâr olan parlamenter sistem üzerindeki ısrârını temellendirecek fazlaca bir sermâyesi olmadığı ortada. Tezi üreten AK Parti. Bu tez, içeriği şu veyâ bu; bir “yenilik” vaad ediyor. Türkiye'nin “devrimci” yüzünü temsil ettiğini iddia eden bir partinin, mevcutta direnmesi tuhaf bir durum olsa gerekir. Bu tutucu durumu taşımak hayli zor olsa gerekir. Normal olarak beklenmesi gereken, devrimci iddalara sâhip CHP'nin, en az Cumhurbaşkanlık Sistemi kadar radikâl bir başka modeli teklif etmesidir. CHP ise, bunun tam tersine bürokratik battallığı içeren mevcut sistemin sürdürülmesinden yana. Güçlendirilmiş Parlamenter Sitem dediği modelin ise muhtevâsı yok…
CHP'nin Referandum stratejisi 4 aşamadan oluştuğu anlaşılıyor. İlk yaptığı şey, sistem değişikliğini mümkün mertebe “trajik” bir mesele olarak tanımlamak oldu. Sistem değişikliğini bir rejim değişikliği olarak sundu. Daha sonra “Tek adamcılık” temasını devreye soktu. Böyle yaparak “kararsızları” bir kafa karışıklığının içine sokmayı hedefledi. Üçüncü aşamada ise “sâkin”, “düşük profilli” bir kampanyayı başlattı. Burada kullandığı dilin ise “kuşku”, “vehim” ve “korku” üretmeye mâtuf spekülatif bir dil olduğunu söyleyebilirim. Hâsılı CHP'nin yaptığı kararsızları olabildiğince kararsız bırakıp, bunun meyvaya durmasını beklemek oldu. Dördüncü aşamanın ise bu nâzik meyvaları, yere düşürmeden dalından toplamaya adandığı anlaşılıyor. İşte bu aşama çok kritik.
CHP, kâğıt üzerinde kendi hesâbına “akılcı” sayılabilecek bu stratejinin her aşamasında hata yaptığını da kaydetmeliyiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun 18 maddeyi okumadığı ve anlamadığını gösteren beyânı bunun tipik örneğidir. Spekülasyon yapacağım derken, getirilen teklifte Başbakan ile Cumhurbaşkanının çatışması durumunda ne yapılacağını sorması gaf kelimesi ile bile açıklanamayacak kadar vahimdi. Ama, son düzlüğe göre tasarlandığı anlaşılan dördüncü evrede yapılan gaflar daha da vahim. Yürüttüğü konsolidasyon siyâsetinde ölçüyü kaçırıp “kontrollü darbe” gibi bir değerlendirmede bulunması dalından toplamayı umduğu meyvaları yerlere düşürdüğünü gösteriyor. “Evetçileri denize dökmekten” bahsedenler ise bu hatâlara “tuz biber” ekiyor. Hâsılı son düzlükte CHP, yine yapacağını yapıyor.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019