Ümit KARDAŞ
Merhabayla başlayan ilk yazılar, vedalarla biten son yazılar. Bir köşeden okurlarına seslenenler için yazmanın en zor olduğu anlar bu başlangıç ve ayrılık durumları olsa gerek. Hele benim gibi, bir gazete disiplini içinde yazmamış ancak çok yüklendiğinde rahatlamak ve söylenmemiş bir bilgiyi ya da fikri ifade etmeyi zorunluluk olarak görmüş, ara sıra gazete ve dergi sayfalarında yazmış biri için. Benimle birçok defa söyleşi yapmış, değerli gazeteci dostum Neşe Düzel’i kolaylıklar dilemek amacıyla ziyarete gittiğimde, bir anda sohbetin seyri değişti ve kendimi haftada bir perşembe günü Tarafgazetesinde yazı yazma sorumluluğunu kabul etmiş olarak buldum. Bu kadar çabuk karar vermemin nedeni, belirli zamanlarda istediklerimi yazamamanın yarattığı eksiklik duygusunu aşmak olduğu kadar bir okur olarak Taraf’ı yaşatma isteği olmalı.
Ülkemiz zor ve tarihî bir süreçten geçiyor. Geçmişte yaşananların artık yüzleşilerek dünle gitmesi gereken bir kavşakta, yeniyi inşa etmek için açılan kapıdan içeri girmemiz gerekiyor. Hakikat, adalet, özgürlük, eşitlik, insaniyet gibi evrensel insani değerleri savunanların, hiçbir ideolojik kalıp içine girmeden, insanı ve doğayı temel alan bir dünya görüşü çerçevesinde bu değerleri paylaştıkları açık. Bu nedenle Taraf gazetesinin okuru oldum, arada da yazılar yazdım. Bu inancı kaybetmediğim için bu gazetede yazıyorum. Temel meselenin demokrasi mi barıştan çıkar, barış mı demokrasiden çıkar tartışması olmadığı, demokrasi-barış önceliği ya da tercihi gibi bir karşıtlık üzerinden tartışmanın hakikate uymadığı ortada. Dış dinamiğin elvermesi, ayrıca siyasetin bürokrasiden nispeten özerkleşmesi sonucu siyasetin, özellikle siyasi iktidarın tarihî bir hamle ile ön alması, terörü siyasetin bir aracı olarak kullanan örgütün liderinin, silahların bırakılıp hak ve özgürlük mücadelesi için siyaseti işaret etmesi barış süreci bakımından önemli bir başlangıç noktasıdır. Örgüt üyelerinin silahlarını bırakmalarını sağlayacak dönüş koşullarının oluşması, gelecek olanların topluma uyumlarının sağlanması, siyaset yapma imkânının tanınması ve bununla birlikte sadece Kürtler için değil, bu coğrafyada yaşayan herkes için demokratikleşme ve özgürleşmeyi sağlayacak düzenleme ve uygulamaların yaşama geçirilmesi çözüm sürecinin bundan sonraki aşamalarıdır. Bundan sonra desteklenmesi ve izlenmesi gereken bu süreçtir. Barış ahlaki bir değerdir. Barışı istikrarlı ve kalıcı kılabilmek ise ancak çatışma konularını demokratik bir süreçte özgürlükleri genişleterek ve hukuk güvencesini sağlayarak ortadan kaldırmakla mümkündür.
Barışın, adaletin, özgürlüğün teminatı hukuktur. Bireylerin hukuk güvenliği ise hukukun güvenilir, devletin de hukuka bağlı olmasıyla sağlanabilir. Hukukun diğer bir işlevi de barışı sağlayacak barışsever bir hukuk düzeninin yaratılmasıdır. Bu nedenle hukuk düzeni değişik kimlik, inanç ve düşüncelere sahip bireylerin birarada yaşayabilmelerine imkân sağlayacak nitelikte olmalıdır. Bunun için barış sürecinde, mevcut anayasaya referansta bulunmayan yeni bir anayasa inşası zaruridir.
Bir siyasi iktidarın veya siyasi aktörün politikalarını sağlıklı bir analiz ve eleştiriye tabi tutmadan kategorik olarak reddetmek sağlıklı ve yararlı bir yaklaşım değildir. İlke, iktidarların söylem ve uygulamalarına objektif olarak yaklaşmak, uygulamalar toplumun ve bireylerin refahına, huzuruna, özgürleşmesine katkıda bulunuyorsa, barışa ve demokratik gelişmeye hizmet ediyorsa desteklemek, ve teşvik etmek, aksi hâlde eleştirmek ve önerilerde bulunmak olmalıdır. Demokrasilerde, hiçbir siyasi parti ve aktör, hiçbir siyasi iktidar ve bürokratik kurum eleştiriden azade olamaz. Yoksa iktidar ve kurumlar çürür.
Açık Kapı’dan işte bu değerler ve ilkeler çerçevesinde size sesleneceğim. Tartışacağımız o kadar sosyal, siyasi ve hukuki konu var ki. Hukuk; felsefe, sosyoloji, sosyal psikoloji, tarih, siyasi tarih ve siyaset bilimi gibi disiplinlerle o kadar iç içe ki.
Beklentim ve temennim bu köşeyi sizinle birlikte oluşturmak. Açık kapıdan girin, ben oradayım.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.11.2025
17.10.2025
1.10.2025
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025