Umur TALU
2019’du. Washington’du. Başkan yine Trump’tı. Konu Suriye ve Türkiye’nin “Kürtlere müdahelesi”ydi. Trump dedi ki… Ki yine der, biliyorsunuz:
“Türkiye sınırı aşan bir hamlede bulunursa, ülke ekonomisini tamamen mahvederim. Daha önce yaptığım gibi.”
“Daha önce” dediği bir yıl kadar önceydi. Yaptı hakikaten! “Milli Başkan” atmış tutmuş yutmuş, sonunda “Rahip”e uçak bileti alıp arkasından el sallamak zorunda kalmışlardı ya, işte o “yapış.” Trump başkan olduğunda 3,5 olan dolar 7’ye, 3,7 TL olan euro 8’e fırlayıverdi.
Koskoca ABD’nin yeniden seçilen başkanına geçmiş olsun! “Mahvetmek”te kimse “yerli ve milli mahvediciler”le yarışamaz. O doları 7’ye fırlatmayı “mahvetmek” zannededursun, burada dolar 34 TL canım! O da bastıra bastıra, ıkına sıkına orada duruyor. Azıcık dokunsan, şarlayacak!
Trump’ın iki başkanlık dönemi arasında, “baş ekonomist” ve Nebatiler, margarinler filan sayesinde, burada bir çuval incir, “mahvetmek” ne kelime, şey edildi. Halkın ocağına dikildi o incir! Sadece incir değil, iğneden ipliğe, halkın etinden budundan iliğe. O bizi hâlâ dolar 7 TL paritesinde zannediyor olmalı! Biz onu çoktan aştık “my dear!” Senin “mahvetmen”den sonraya göre dolar 5 kat, mahvetmenden önceye göre ise 10 kat TL ile doldu. Halkın sofrası, umudu, çocuklarının geleceği boşaldı durdu.
O yüzden büyük laf etme. Mahvetme işinde senden iyisi, bu işin ehilleri, ustaları, reisleri burada çok şükür.
Ah keşke sadece dolar olsaydı, dolar dolsaydı. Biz o arada (İSİG Meclisi raporlarına göre) 13 bin 565 işçinin işyerlerinde, ekmek peşinde “iş kazaları” denen cinayet ve katliamlarında ölüşünü, öldürülüşünü izledik. Bunların kimi müsebbibi torun oldu plazalar dikti, kimi baraj oldu, dozer, kepçe oldu insanları, ormanları katletti, kimi kıyılara çöktü, kimi iktidarın sürmesi için oyunu, suyunu, huyunu, donunu bağışladı.
Biz o arada, yeni doğmuş Narin’in “ailecek, mahallecek, köycek” katledilmesini gördük. Kanlar içinde yığılmış genç kadınları saymaya çalıştık. İşsizlikten, umutsuzluktan, mobbingden raylara atlayan, yurtlarda kısacık ömrünü boşluğa fırlatan gençler, öğretmenler, bankacılar tanıdık. Kimi sadece kendisini ortadan kaldıran, kimi çoluk çocuk ailesini katledip intihar eden cinnet babalara baktık kaldık. Biz o arada “imar affı” ve kayırmacı betonlaşmanın üzerlerine çöktüğü 50 binden fazla insanın cenazesini kaldırdık, kiminin DNA’sını bile kazıyamadık enkazlardan. Grevdeki işçilerin çadırları önüne patronun tezek yığdığı kokmuş, çürümüş bir mahvoluş içinde kaldık. Direnmek isteyen, hak isteyen coplandı, toplandı, “kindar yargı” kararlarıyla hapsedilenleri uğurladık. Demokrasinin kayyımlarla mahvedilişini, iktidar kankası çetecilerin hastanelerinde bebeklerin yok edilişini yaşadık.
Sen kimsin, ha kimsin! Haddini bil ABD Başkanı! Kendine gel ey Trump! “Mahvetmek”se biz yaparız, biz herkesten önce mahvederiz. Dinle, inançla, milliyetle sıvar sıvar da bir çuval inciri bile; “çürükleri, sürtükleri” mahveder, çocukları daha küçücükken dere yataklarında, yangın evlerde, atölyelerde, tarlalarda, baraj göllerinde, hatta hastanelerde çürütür, tüketiriz!
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını zedelemek” suçlamasıyla, okul birincisi teğmen kadın “bir yemin yüzünden” her türlü nefret kusularak kazınır; başında olduğu Genelkurmay’ı koruyamayan, direnmeden “paşa paşa” teslim olan, “derdest” edilip sonra “mal gibi” iade edilenler, darbecileri yanlarında konuşlandıranlar Genelkurmay başkanı, bakan olur. Kendileri önceki darbelerde de “görevli” olduğu darbe karşıtı bile olur! Kimin mahvedileceğini bizden iyi mi bilirsin Ey “Prezidant.” İşid’in peşindeyken “esir düşen” astsubay “aynı suçlamayla” ordudan atılır da “darbeciler”i kendi imzalarıyla, şuralarıyla Genelkurmay’ın içine, ordunun her kademesine, Emniyet’in, yargının, bürokrasinin tepesine koyanlar hep haklı, hep itibarlı kalır.
Neyimizi mahvedebilirsin ki artık. Daha ne kadar? Sen yokken biz çok mahvolduk, çoktan mahvolduk! Hey Donald Amca, başka kapıya! Yine 7 liradan dolar bozdurmak istersen, o başka.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.07.2025
22.07.2025
19.07.2025
15.07.2025
9.07.2025
27.05.2025
10.05.2025
6.05.2025
13.04.2025
5.04.2025