Akif BEKİ

Yargıda yine mi temizlik başlamış?
12.08.2025
16

Üç kuruşluk aklı olmayan trol takımı, yine sulandırma peşinde. Yok, bin yıllık devlet aklı devreye girmiş de... Yok yargı, bağırsaklarını temizlemeye başlamış da...

Yok devenin başı.

Hepi topu, birbiriyle alâkasız iki avukat gözaltına alınmış. Biri Mehmet Yıldırım. CHP lideri Özgür Özel'in İBB dava borsası iddialarında adı geçince alındı.

Diğeri ise ünlü bir isim, Rezan Epözdemir. Parayla tahliye kararı çıkarmakla, FETÖ'ye yardımla, askeri ve siyasi casuslukla suçlanıyor. Asıl suçlama gürültüye boğulmasa yargıda bağırsak temizlendiğine daha çok inandırmaz mıydı?

Ortak noktaları; ikisinin de ilk ifadelerinde 2 milyon lira, 150 bin dolar gibi avukatlık ücretlerinden söz etmeleri. Böyle savunuyorlar.

Olsa olsa biz duymayalı avukatlık ücretlerinin uçuşa geçip Türkiye Yüzyılı'na girdiği sonucuna varır. Halk, ekonomi şahlandı şahlanacak diye beklerken bazı avukatların tarifeleri kanatlanmış.

Yargıda bağırsak temizliğinin başladığını neresinden anlayalım bunun?

Hem öyle olsa rüşvet vermekle suçlanan avukattan rüşvet almakla suçlananlar da konuşulur, işlem görürdü.

Rüşvet, ortaklaşa yapılan işteş bir fiil. Avukat olarak kendi kendinize rüşvet verip adliyeden istediğiniz kararı kendi başınıza çıkartamazsınız. Güreşmek gibi, tek başına yapılmaz. Güreş nasıl eşli yapılır, tokalaşmak nasıl bir el daha isterse rüşvet için de bir veren, bir de alan gerekli.

Epözdemir'e yönelik suçlamalarda birkaç yıl önceki bir tahliye kararından ve görevden alınan bir savcıdan bahsediliyor. Niye şimdi gözaltına alındı, zamanlaması hangi mecburiyetten bilmiyoruz. Başka şüpheli işlemler, adliyede başka ortaklar, bastığı ayaklar var mıydı? Yine bilmiyoruz.

Mehmet Yıldırım örneğindeyse ne bir savcı ne bir hakimin adı yansıdı. İddialar doğruysa adliyede kendi kendine rüşvet yedirip kendi başına kararlar çıkardığını mı düşünelim?

Ve sadece iki avukatın mı ücretleri, o parayı hak etmek için nasıl beceriler sergilediklerine şüphe çekecek kadar astronomik? Tarifeleri Türkiye Yüzyılı'na giren, hızını alamayıp fezaya da çıkan, dünya uzay cemiyetinde bile yerini alan başka becerikliler ve adliyede 'her şey para değil' diyen hatırlı dostları yok mu?

'Devlet aklı' lâflarını papağan gibi tekrarlayan üç kuruşluk trol aklı, bunları sormuyor, sormanızı istemiyor işte.

Şunu da sormuyor, sordurmuyorlar; 2 yıl önce bir İstanbul Anadolu Başsavcısı çıkıp adliyesinde akçeli işler döndüğünü HSK'ya ihbar etmemiş miydi?

Parayla çok kolay içerik engelleme kararları verildiği, hakim ve savcı ayarlandığı, torpilli tahliye kararları aldırıldığı ihbarı, yenilir yutulur cinsten değildi.

Adalet Bakanı Tunç açıklamıştı; derhal müfettiş görevlendirilerek incelenip soruşturulacak, adalet mutlaka ortaya çıkarılacak, varsa adaletsizliklerin üzerine gidilecek, sorumlular cezalandırılacak, çürükler ayıklanıp adliyede adalet tesis edilecekti.

Ne oldu peki sonra, yargıya inanç ve güveni artıran ne gibi sonuçlar doğurdu?

Başsavcı İsmail Uçar'ın 'yargıda rüşvet çarkı' mektubundan sonra aranan adalet, adliye saraylarında bulundu mu?

O zaman adliye saraylarına abdest aldıracak bir büyük bağırsak temizliği harekâtı gördük mü ki... Yargıda yine temizlik operasyonu başladı, bin yıllık devlet aklı bu sefer üstünü örttürmeyecek diye sevinelim şimdi?

Yargı tıkır tıkır bağımsız işliyor da en son İmamoğlu ve Ayşe Barım'la İzmir'deki CHP'liler lehine karar veren hakimler yerlerinden sürülmedi mi, biz mi yanlış duyuyoruz yani! Hay bin yaşasın bu trol aklı e mi, kimi kandırıyorlarsa.

Yurt dışına kaçmaya hazırlanırken gözaltına alındığı söylenen avukat, kaçma şüphesi yok diye tutuksuz yargılanırken kimler kaçma şüphesiyle tutuklu yargılanıyor? Ona bile bakın, anlarsınız trollerin perdelediği karın ağrısını.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar