Ural ATEŞER

YETKİ MESELESİ
28.07.2015
2895

 Ardından fazla dedikodu yapılamayan seçimlerden sonra, AKP'nin dengelenmesi, Erdoğan'ın itici ve sevimsiz tavırlarına engel olunması için ve en önemlisi de, barış sürecinin önemli bileşeni olarak 3,8Milyon seçmenin oyunu alan HDP en başta PKK'nin dağ kadrosu tarafından itibarsızlaştırıldı... Bu itibarsızlaştırma daha seçimin üzerinden bir gün geçmeden başladı...

Seçim akşamı Ankara'da konuşan Sırrı Süreyya Önder ve daha sonra Eşbaşkan Demirtaş "emanet oylardan" söz ettiğinde, ilk şamar Dağdan ve KCK'dan geldi... "Emanet oy yoktur. Nokta"... Bunu  aşağı yukarı her gün yeni tekzipler/şamarlar takip etti...

Demirtaş "AKP ile kesin birlikte çalışmayacağız, içerden ya da dışardan destek yok..." dedi, arkasından Karayılan, "HDP'nin bu tavrını doğru bulmuyoruz" diye düzeltti... Bunun üzerine Demirtaş da yumuşadı ve "bizim hedeflerimize uyan bir AKP-CHP koalisyonunu destekleriz" demeye başladı...

Demirtaş'ın hemen her ifadesi PKK-KCK tarafından "tashih" edilirken, bu sefer PKK'nin "dağcıları" tarafından Abdullah Öcalan ve Demirtaş (HDP) "yetkisiz" ilan edildi... Bunu izleyen günlerde de halkı her şehirde ve mahallede tüneller kazarak yurt çapında bir kavgaya davet etti "yetkili" kişiler... Yapılan barajların PKK'ye karşı askeri yatırımlar olduğunu öne süren bu baronlar, bu sefer barajlara karşı suikast emrini verdi ve orada inşaat işi yapan şirketlerin işçilerinin inşaat alanlarını terk etmelerini talep ettiler... KCK eşbaşkanı bayan, daha da ileri gitti ve "devrim koşulları oluşmuştur... Gün devrimci mücadeleyi ülke sathına yayma günüdür.." dedi...

Bütün bu toz duman arasında yol kesmeler, polis öldürmeler, iş makinelerinin yakılması yoğunlaştı... Bütün bunlar olurken, IŞİD tarafından yapıldığı kesinleşen Suruç saldırısı ve orada 32 insanın katledilmesi tırmanmanın zirvesiydi...

Birileri ateşin altına benzin dökmeye ve alevi yükseltmeye kararlıydı... Çok yazıldı... Ben de yazdım bu olayların kimin işine yaradığının öncelikle düşünülmesini...

Benim aklımı kurcalayan, bu partiye oy veren yaklaşık 4Milyon seçmen sormuyor mu kendi kendine, "bizim oy verdiğimiz HDP her konuda yetkisiz ilan edilmişken, parlamenter mücadelenin/çalışmanın her türlü uzlaşmasını ret etmişken biz neden bu partiye oy verdik" diye... Bu sorunun cevabını da ancak muhtemel bir erken seçimde görürüz umarım...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • hayrettin geçkin

    hayrettin geçkin

    14.09.2013 09:14

    Sevgili Tıraş, değindiğiniz konu sahiden de çok çarpıcı ve dediğiniz gibi başbakanını ya da hükümetin 12 eylül darbesiyle hesplaşmak niyeti yok, olamaz za zaten..evet evet tam da parmak bastığınız gibi hesabı 28 şubatın rovanşını almak üstüne kurulu...kendi kesiminden olmayanlara karşı bu kin bu öfke ne ola ki başka..hitleri sollayıp şehirleri gaz odalarına çevirme gözü dönmüşlüğü nasıl açıklanır başka türlü? Sevgili Tıraş, hele 12 eylü yasalarıyla 12 eylülcülerini yargılamak...ne kadar da komik değil mi?

Yazarlar