Vahap COŞKUN
Bugün HDP’nin taşıyıcılığını yaptığı siyasi geleneğin partileri, 2007-2015 arası dönemde yapılan genel seçimlere bağımsız adaylar göstererek girdiler. % 10 seçim barajından mütevellit bu mecburiyet hem birçok zorluklar barındırıyordu hem de gayri-adil neticelere yol açıyordu. Zira, ince hesaplar yaparak tabanı birden fazla adaya yönlendirmek, diğer partilerinkinden çok daha yoğun bir çabayı gerektiriyordu. Keza, bağımsız aday formülü aldığı oy nispetinde milletvekili kazanmasını sağlamadığından partinin gücünü de sınırlıyordu.
7 Haziran 2015 seçimlerine gidilirken HDP radikal bir adım attı ve seçime parti kimliğiyle girmeye karar verdi. Elbette bu kararda, 2014’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın % 10’a yakın oy almasının payı vardı. Lakin asıl sebep, 2013-2015 çözüm sürecinde oluşan elverişli iklimdi. Siyasi dalgayı arkasına alan HDP, sandıktan % 13.1 gibi büyük bir oy oranı ve 80 milletvekili ile çıktı.
“Emanet oy”
HDP’nin parlak zaferi üzerine o günlerde bir “emanet oy” muhabbeti başladı. Buna göre, aslında HDP’li olmayan ama sırf baraj geçilsin diye HDP’ye oy veren emanetçi bir kesim vardı. HDP, CHP tabanından ve sol-seküler kesimlerden gelen bu oy sayesinde barajı geçmiş ve parlamentonun en büyük üçüncü partisi haline gelmişti. Dolayısıyla bundan sonra siyasi yol haritasını belirlerken HDP’nin bu kesimin hassasiyetlerini göz önünde bulundurması gerekirdi.
Gerçi sandık bazında yapılan tahliller aksini gösteriyordu; HDP’ye bu nitelikte verilmiş bir ödünç oy yoktu. Buna rağmen “emanet oy” söylemi giderek parlatılıyor ve neredeyse HDP’nin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılıyordu. Gaye belliydi; hayali bir oy verme davranışına yaslanarak HDP’yi bazı kesimlere borçlu çıkarmak ve bu yolla partinin politik tercihlerine tesir etmek.
Oysa oylar HDP’nin kendi oyuydu. Seçmen sosyolojisinde değişme bağlı olarak HDP, % 10’luk bir tabana dayanan bir partiye dönüşmüştü. Nitekim 1 Kasım 2015 (% 10.7) ve 24 Haziran 2018 (% 11.7) seçimlerinden alınan oylar da bunu teyit ediyordu.
“% 15 alamazsak kendimizi başarısız sayarız”
Şimdi Türkiye’de seçim ateşi yine yavaştan harlanıyor. Muhalefet sorunların artmasından bahisle erken seçim talep ediyor. İktidar ise kararlı bir şeklide seçimlerin vaktinde yapılacağını belirtiyor. Ama öyle ya da böyle herkes seçimi konuşuyor. İster vaktinde ister erken yapılacak olan bir seçimde her bir partinin her bir oyu çok değerli, buna şüphe yok. Bununla birlikte gözler en çok HDP’ye çevrili. Cevabı aranan iki soru var:
1. Parlamento seçimlerinde HDP ne kadar oy alır? HDP bir baraj sorunu yaşayabilir mi?
HDP’nin bir baraj sorunun olmadığı noktasında bir mutabakat var. Hemen bütün kamuoyu araştırmaları HDP’yi % 10’un üzerinde gösteriyor. Parti baraja takılmayacak ama nereye varacak? % 10-12 bandında mı kalacak yoksa oy tabanını daha da mı genişletecek?
Parti yönetimi bu konuda iddialı. HDP’yi engellemek için konulan barajları aştıklarını söyleyen eş genel başkan Mithat Sancar, şimdi kendilerinin % 15’i bir baraj olarak önlerine koyduklarını ifade ediyor. “Diyoruz ki önümüzdeki seçimlerde yüzde 15’in altında oy alırsak, başarısız sayacağız kendimizi. Hedefimiz yüzde 15’ten yukarıdır.”
HDP’nin % 15’e ulaşıp ulaşmayacağı elbette seçim günü belli olur. O gün gelinceye değin, partinin hukuki geleceği, teneffüs edilecek siyasi hava, iktidar ve muhalefet partilerinin performansı gibi çok sayıda değişken partinin alacağı oya tesir edecektir. Mamafih bu iddiayı öne sürmeyi mümkün kılan iki mühim faktör var:
Seçmen sadakati
Faktörlerden biri, HDP seçmeninin partisine sadakatinin yüksekliğidir. MetroPoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin “Türkiye’nin Nabzı Kasım 2021” araştırmasında HDP, en sadık seçmen kitlesine sahip parti olarak öne çıkıyor. AK Parti, 2018’de kendisine oy veren seçmenlerin % 61’ini muhafaza ederken, bu oran CHP’de % 60, MHP’de % 35 ve İYİ Parti’de % 67 olarak gerçekleşiyor. HDP ise seçmenlerinin % 76’sının oyunu almaya devam ediyor.
Kararsızlar havuzuna en az seçmen veren parti de HDP. Son genel seçimlerden bu yana, iktidar cenahından kararsızlara ciddi bir kayış gözleniyor. MetroPoll verilerine göre; AK Parti oylarının % 22’si, MHP oylarının ise % 29’u kararsızlara katılmış. Muhalefet kanadında ise CHP’ye oy verenlerin % 18’i, İYİ Parti’ye oy verenlerin % 13’ü kararsız olduğunu ifade ederken, bu oran HDP seçmenlerinde % 11.
Genç seçmenin etkisi
Diğer bir faktör ise, genç seçmenlerin tercihleridir. 18-34 yaş arası seçmenler göz önünde bulundurulduğunda AK Parti, İYİ Parti ve MHP; gençlerden genel ortalamalarının altında oy alıyorlar. CHP’de ise genel ortalama ile gençlerden alınan destek birbirine yakın duruyor. AK Parti, 35-54 yaş arası seçmenlerden genel ortalamasından daha çok oy alırken, CHP ve İYİ Parti de 55 ve üzeri yaştaki seçmenlerden genel ortalamalarının üzerinde oy alıyor. HDP ise, 18-34 yaş arası seçmenlerden genel ortalamasından daha fazla teveccüh görüyor.
Bekir Ağırdır da, Türkiye’deki demografik değişim, özellikle genç seçmenlerin ve ilk kez oy verecek seçmenlerin eğilimleri dikkate alındığında, HDP’nin % 15’i geçebileceğini iddia ediyor. “İlk defa seçmen olacak insan sayısına il il baktığınız zaman, görüyorsunuz ki zaten HDP’nin olduğu yerlerde yüzde 25 ile yüzde 30 arasında. Yüzde 15 genel Türkiye toplumundaki karşılığı. HDP sadece kendi doğal tabanının oyuyla bile -öyle emanet oy gibi saçmalıklara ben zaten hiç inanmadım da- 15’i yakalayabilir ve geçebilir de.”
Cumhur İttifakı mı Millet İttifakı mı?
HDP’ye dair cevabı aranan ikinci soruya gelirsek…
2. HDP’liler bir tercih yapmaları gerektiğinde Millet ve Cumhur ittifaklarından hangisini seçeceklerdir?
Cumhurbaşkanlığı seçimi için, HDP seçmenlerinin tercihinin belirleyici bir noktada durduğu aşikârdır. MetroPoll araştırması, seçmenin % 45.4’ünün Millet İttifak’ına, % 37.5’inin Cumhur İttifakına yakın durduğuna işaret ediyor. İki ittifaka da yakın olmayanların % 5’i Millet İttifakına, % 2.9’u ise Cumhur İttifakına yöneleceğini söylüyor. Dolayısıyla Millet İttifakının oy potansiyeli % 50.4’ü, Cumhur İttifakının oy potansiyeli de % 40.4’ü buluyor.
İki ittifak arasında kritik bir yerde konumlanan HDP seçmeni ise, büyük bir ağırlıkla tercihini Millet İttifakından yana kullanıyor. HDP’lilerin oyunun yönü % 78 oranında Millet İttifakını, % 12 oranında da Cumhur İttifakını gösteriyor. HDP’den gelen bu yoğun destek, Millet İttifakı için, iki taraflı olarak, büyük bir koz anlamını taşıyor:
Bir taraftan, başa baş gitmesi muhtemel bir seçim yarışında Cumhur İttifakına karşı kendisine büyük bir avantaj sağlıyor. Diğer taraftan ise, parti olarak HDP’ye duyulan ihtiyacını azaltıyor. HDP seçmeninin spontane bir şekilde kendine yakın konumlandığını gören Millet İttifakı, HDP ile ilişkilerini sınırlı ve sembolik düzeyde tutmakla yetiniyor. Böylelikle hayati derecede önem arz eden bir desteği, asgari bir siyasi maliyetle elde etme olanağı buluyor.
Hülasa gerek HDP’nin parlamento seçimlerinde varacağı oy seviyesi ve gerek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde takınacağı tavır, Türkiye’nin yakın siyasi ve hukuki geleceğinin biçimlenmesinde önemli rol oynayacaktır. Dengeleri değiştirmeye matuf değerli bir oyu var HDP’nin, bu itibarla siyasi projektörlerin daha bir süre HDP’ye çevrileceğine kuşku yok.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025
28.03.2025
19.03.2025
16.03.2025