Yıldız Ramazanoğlu
Varlık alemine önemli biri olmak için değil sadece olanı idrak etmek, dünyayı anlamak üzere geldik diyor cüzzam hastası yaşlı Tokue.
Bu kafayla yaşamak mümkün mü onu deneyimliyoruz Japon yönetmen Naomi Kawase’nin Tatlı Fasulye(Sweet Bean2015) filminde.
Filmi izlerken olaylara aksiyona hıza alışkın zihnimiz yadırgıyor önce, hayatla neredeyse aynı anda akan tekdüze sahneler güçsüz görünüyor. Sonra filmin silinmeyen bir iz bıraktığını fark ettim ki nice meşhur filmleri izliyoruz, ne adı kalıyor akılda ne de şanı. Sıradanlığın içindeki fevkaladeliği ortaya çıkarmayı başaran yönetmen sokaktaki sade insanları birbirine, sonra da hepsini bizi kuşatan doğaya ustalıkla bağlamış. İnsanın akışına fasulyelerin, kiraz ağaçlarının hikayesi karışıyor. Nehir gibi akan hayatın içinde çer çöple küçük sırlar birlikte sürüklenirken ilahi bir tecelliyle hepsi birbirine ulanmış. İnsanların her biri başka bir yana baksa da, aynı yere bakanlar farklı şeyler görse de, herkes göğün altında içinden koparıldığı tek büyük hikayede buluşmaya mahkum.
Dorayaki Japonların meşhur atıştırmalığıymış. Pankeklerin içine sürülen fasulye ezmesinden oluşuyor. Tokyo’nun eteklerinde küçük bir Doroyaki dükkanı olan genç esnaf Sentaro işleri yoğun olmasa da bir iş arkadaşı bulmak için ilan verir. Yetmiş beş yaşındaki Tokue’nin başvurmasıyla filmin akışı tuhaflaşır. Harika fasulye ezmesi yapan yaşlı kadın hep böyle bir işte çalışmayı hayal etmiştir. Yönetmenin insan ve doğayı birbirine usulca eklemeye başladığı nokta tam burası. Yaşlı kadın yağmur sonrası gezintiye çıktığında tatlı havayı içine çekerken Sentaro’nun üzgün yüzünü görmüş, sonra çoban püsküllerini aşıp gece gelen rüzgar, onunla konuşması ve üzüntüsünün sebebini sormasını söylemiştir. İlan güzel bir tevafuk olur. Yaşlı kadının çalışıp çalışamayacağına kuşkuyla bakılsa, seyirci kuşkuya düşse de, deneme harika sonuçlar verir. Olağanüstü ezme tadının hürmetine metruk dükkanın önünde kuyruk oluşur. Dükkanın müdavimlerinden orta son öğrencisi Wakana ile hayat üzerine konuşmaları, ayın güzelliğini idrak ederken arkadaş olmaları çok etkileyici. Birlikte aya bakarlarken Tokue, eğer günün birinde gerek olursa evdeki sarı kanaryasına bakabileceğini söyler kıza.
Genç kalpler yalanı bilmediklerinden söylenen sözlere sadakatle bağlanırlar. Evde evcil hayvan beslemenin yasak olduğu bir apartmanda oturan genç kız sonunda kanaryayı alıp getirir sözün sahibine. Vaadettiklerinin sorumluluğunu taşıyan bir kuşağın üyesi olarak Tokue elbette alacaktır kuşu.
Kuşlardan önce kalkan, karanlıkta işe gelen, işine dört elle sarılan, mola sevinciyle kahve içerken yaşamın anlamına ulaşan, sakura ağaçlarına el sallayan, lezzetli bir şey yerken gülümseyen, fasulyeleri uzunca bir işlemle kaplarda misafir eden, şekere alışmalarına zaman tanıyan, onların gün ışığı, yağmur, rüzgar ve toprakla maceralarını dinleyen kadın. Bu dünyada herkesin ve her şeyin hikayesine kulak vermeye geldik.
Fakat küçük kız Tokue’nin parmaklarındaki eğriliklerden söz edip cüzzam ihtimalini annesine söyleyince, dedikodu kazanı kaynar ve hikayelerin perdesi peş peşe kalkar. Müşteriler yok olur, yaşlı kadının iyileşmesine rağmen gidecek yeri olmadığından, hala bir cüzzam tecrit evinde kaldığı ortaya çıkar. Geçenlerde Japon başbakanı Abe Şinzo onlar için özür dilemişti. Artık tedavisi var, insanlar iyileşse de tecritte tutuldular, çok sert davranıldı, hayatları çalındı diye. İkinci dünya savaşı karmaşasının bir filme girişi ancak bu kadar incelikle olabilir. Cüzzam belirtisi olunca savaşın acı dolu belirsizliği içinde ne yapacağını bilemeyen ailesi onu abisiyle bu kampa yollamış, o gece annesinin sabaha kadar örüp üzerine giydirdiği ailesinden kalan tek iz olan beyaz kazak ise hemen alınıp görevlilerce imha edilmiştir.
Wakana’nın hikayesi babasızlığı, annesinin ilgisizliği ve birileriyle çıkması, yoksulluk yüzünden Sentaro’dan atılacak yiyecekleri alması.
Bir mektup yazarak hüznünün sebebini soran kadına cevap yazar üzgün adam. Önceleri barda çalışırken bir kavgayı ayırmaya kalkışmış ve birini kalıcı biçimde sakatlamıştır istemeden. Onu para cezasını ödeyerek kurtaran bir işadamı ise borcunu ödemek üzere dükkanını yıllarca işletmekle görevlendirir. Ömer Seyfettin’in Diyet hikayesindeki gibi birnevi esir alınmıştır. Tokue zatürreden ölürken bir ses kaydı bırakır küçük kıza, kuş öterken ‘beni serbest bırak’ diye seslendiğinden onu uçurmuştur. Fasulyeyle ilgili alet edavatını ise Sentaro’ya bıkakır ki bunlarla dükkanı terk edip bir parkta tezgah açsın.
Usulca yaklaşan anlamlı bütüncül düşünceler nasıl da hayatın içinden süzülüp geliyor. Bu dünyada her an her şey olabilir. Hayat bir parlayıp bir sönse de buna takılmadan evrenin mana denizi seslerini dinlemeye öncelik vermek en iyisi. Her şey her şeyle herkes herkesle ilintili. Derinden gelen bir bilgi bu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020