Barış Soydan
Hükûmetin özel bankaları kredi vermemekle eleştirmesinin ardından Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK), “Aktif Rasyosu” adıyla yeni bir oran icat ve ilan etti. Aktif Rasyosu aylık bazda yüzde 100’ün altına düşemeyecek. (Katılım bankaları için yüzde 80.) Düşenlere ceza var.
Nedir, ne oluyor? BDDK ne yapmak istiyor?
BDDK’nın amacı bir taşla üç kuş vurmak...
Birinci taş: Bankaları daha çok kredi vermeye zorlamak
Rasyo, oran demek. Her oran gibi burada da bir pay, bir de payda var. Basit matematik: Pay kısmı ne kadar büyürse Aktif Rasyosu o kadar büyür. Pay ne kadar küçülürse Aktif Rasyosu o kadar küçülür. Demek ki, dikkat etmemiz gereken yer, pay. Peki Aktif Rasyosu’nun payında ne var? Her şeyden önce “Takipteki krediler hariç, bankaların bireysel ve ticari müşterilere kullandırdıkları krediler tutarının toplamı” var. Yani krediler ne kadar büyürse aktif rasyosu o kadar büyüyecek. Özetle BDDK, bankaları daha çok kredi vermeye zorluyor.
İkinci taş: Merkez Bankası’na Swap’la döviz vermelerini sağlamak
Swap… Son günlerin gözde kelimesi. Swap işlemiyle bankalar ellerindeki dövizi veriyorlar, karşılığında TL alıyorlar. Bunu yapıyorlar çünkü vatandaşın mevduatının yarıdan fazlası dövizde. Oysa bankalar TL ile kredi veriyor. Swap işlemi ile bu dengesizliği gideriyorlar.
2018’de yaşanan kur krizine kadar bankalar Swap işlemlerini Londra’daki Swap piyasasında ile yapıyordu. Hükûmet dolarların yurt dışına gitmesini engellemek için Merkez Bankası çatısı altında yerli ve milli Swap piyasası kurdu. Ama bankalar Londra’da işlem yapmaya devam etti. Ne de olsa Londra uluslararası finansın merkeziydi, müşteri, yani uluslararası yatırım kuruluşları oraydı…
BDDK’nın Aktif Rasyosu kararı, bankaları Merkez Bankası ile daha fazla Swap işlemi yapmaya zorluyor. Çünkü Aktif Rasyosu’nun pay kısmında kredilerin yanı sıra Swap işlemleri de var. Ne demiştik? Pay kısmı ne kadar büyürse Aktif Rasyosu o kadar büyür. Bankalar Merkez Bankası’na Swap’la ne kadar dolar verirlerse o kadar Aktif Rasyosu points kazanacaklar.
BDDK’nın burada örtük bir amacı daha var: Swap ile toplanan dövizler Merkez Bankası’nın rezervlerinde gösteriliyor. Son dönemde Merkez Bankası’nın rezervlerinde tüm dünyanın dikkatini çeken hızlı bir erime yaşandı. Aktif Rasyosu kararı bankaları Swap’la Merkez Bankası’na daha çok döviz vermeye zorlayacak. Böylece Merkez Bankası’nın rezervleri güçlenecek.
Üçüncü taş: Bankaların daha çok tahvil-bono alması
Aktif Rasyosu’nun pay kısmında başka ne var? BDDK açıklamasından okuyalım: “Bankalarca satın alınan yurt dışı yerleşiklerce ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri hariç özel sektör tahvil ve bonoları ile Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin ihraç ettiği her türlü borçlanma araçları, kira sertifikaları ve Eurobondlar.” Yani bankalar özel sektör ve devlet tahvillerini ne kadar çok alırsa, özetle tahvil borç senedi olduğuna göre ne kadar çok borç verirlerse, o kadar Aktif Rasyo points kazanacaklar…
Bitirmeden, Hükûmet’in aslında ne yapmak istediğini daha iyi kavramak için geçen hafta T24’te yayınladığımız bir habere gidelim:
(Araştırma kuruluşu) Capital Economics’e göre piyasadaki çalkantıya karşı Ankara’nın başvurabileceği ilk politika seçeneği, sermaye kontrolleri. Ekonomi yönetiminin Swap işlemlerini kısıtlayarak TL’ye karşı pozisyon alınmasını engellediğini hatırlatan kuruluş, sermaye kontrolü olarak tanımlanabilecek başka önlemlerin de geçtiğimiz dönemde alındığını belirtti. Raporda, “Biz bu önlemlerin tam anlamıyla etkili olacağından kuşkulu olsak da, bunun en öndeki savunma hattı olacağı açık” denildi.
İktidar Koronavirüs’e karşı beklenen “savunma hattı”nı kuruyor...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021