Erol KATIRCIOĞLU
İnsan, CHP’nin yaptıklarına bakınca, bu partide siyaseti belirleyenlerin siyaseti bilmediklerini anlıyor. Örnek istiyorsanız, sanırım en çarpıcısı “Ekmeleddin” olayı idi. Daha henüz “seküler” kesimi kapsama alanına tam olarak alamamış bir partinin İslami siyasetin etkisi altındaki muhafazakarlara hoş görünmek ve onların oylarını almak üzere Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanlığı için aday göstermesi, yeterince açık bir siyaset bilmezlikti. Ama tuhaflıklar orada kalmadığı gibi devam da etmekte…
Çanakkale toplantısından önce tartışma imkanı bulduğum bir partili vekile “Çanakkale’de Adalet Kurultayı gibi bir toplantıyı neden yapıyorsunuz” diye sordum. “Ankara’dan İstanbul’a yaptığınız Adalet yürüyüşü ilgi çekti, gündem oldu, o nedenle de bisikletin pedalı boş kalmasın, çevirmeye devam edelim” diye mi yapıyorsunuz, yoksa sizin, parti olarak gerçekten bir vizyon arayışınız var da o nedenle mi yapıyorsunuz” diye sordum. Aldığım cevap, tahmin edebileceğiniz gibi “İkincisi” oldu. Ben de soruma devamla, “Madem öyle, yeni bir vizyon arayışı için adalet konusunda insanlarımızın ne düşündüğünü de işin içine katmak için bunu yapıyorsunuz, peki ama bu ülkede adalet konusunda en mağdur olmuş, iki eşbaşkanı, 12 vekili ve binlerce yöneticisi tutuklu HDP’ye bir katılım çağrısında neden bulunmuyorsunuz?” diye sordum. Aldığım cevap, mealen bu konuda iktidar partisinin çizdiği çizgi içinde kaldıklarına dair bir çeşit özeleştiri oldu.
CHP’li arkadaşlar kusura bakmasınlar ama böyle bir siyaset tarzı yok, en azından artık yok. Düşünebiliyor musunuz, bir siyasi parti bir seçime hazırlanıyor ve bunu kendini neredeyse saklayarak yapıyor. Yetkili ağızlarından da bu tutumun süreceği açıklamalarında bulunuyor. Peki ama neden? Denebilir ki CHP’nin en fazla yüzde 25’i var, oysa yüzde 50+1’e ihtiyacı var. Dolayısıyla bunu ancak referandumda “Hayır” demiş ve fakat CHP’ye oy vermeyenleri de hesaba katarak yapabilir. Peki bunlar kimler? Biliyoruz ki en azından yüzde 10-13 civarında oyu olan Kürtlerle, sol ve demokrat kesimler. Bunları da kapsama alanı içine almak gerek. Ama bunu yaparken de şu yanlışa düşmememiz gerekiyor: “Eğer HDP’ye bir davette bulunursak, AKP’nin “İşte bakın CHP teröristleri arkasına alıyor” propagandası ile referandumda “Hayır” demiş milliyetçileri ya da ulusalcıları kaçırabiliriz, o nedenle de çağrı davet falan yok, “adalet isteyen herkes katılsın” demek en doğrusu. Oy potansiyelimizi artırmanın en etkili yolu bu”.
Her ne kadar “siyaset” denilen alanın böyle oynamayı gerektirdiği bu ülkede genel paylaşılan bir kanaat olsa da bence bu bir siyaset değildir. Bu, korkak, kendine de halka da güvenemeyen bir davranış tarzdır. Oysa bu ülkede, bu sistemin belki de en mağdur kesimlerinin başında gelen “seküler” kesim bence başka bir siyaset beklentisi içinde. (Sekülerleri en mağdur kesim olarak tanımlamamın nedeni ise, 90 yıldır biz iktidardayız duygusu vererek onları siyasetten uzak tutmuş “vesayet rejimi” nedeniyledir). Bu beklenti ülkenin gerçekten demokrat, eşitlikçi ve adil bir biçimde yönetilmesi beklentisidir. Ne, doksan yıldır olan ve ne de 15 yıldır olmakta olan bu değildir. Yeni yeni bu arayış noktasına gelmiş bulunan “seküler kesim” bu nedenle de siyasete katılmak istiyor ve siyasetten de muradı bütün farklılıklarıyla özgürlükçü demokrat bir Türkiye.
Siyaset bence bu insanların bu duygu ve düşüncelerini kapsayan ve bunu da bütün toplumu içine almak amacıyla haykıran bir siyaset olmalıdır. Böyle silik, korkak ve hesaplı bir siyaset değil. Umarım CHP’liler bu insanların seslerini duyarlar.
Benimkisi de dahil…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025