Erol KATIRCIOĞLU
Giderek anlaşılıyor ki bu hükümet gitmemek için elindeki her türlü imkanı kullanacak. Şimdiden adımlarını hızlandırdı. Yasa teklifleri art arda geliyor. Özellikle son iki yasanın biri geçti bir diğeri de geçmek üzere. Geçen yasa “Bekçiler Kanunu” adı verilen “Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanun Teklifi”. Yasanın amacı çarşı ve mahalle bekçilerinin, görevli oldukları mülki sınırlar içinde halkın istirahat, sağlık ve selametini sağlamak. Bu amacı da “zor ve silah kullanmak yanında kimlik sormak ve üst aramak yetkisiyle yerine getirmek.
Peki böyle bir yasaya gerçekten bir ihtiyaç var mıydı?
Doğrusu ülkede olan bitenleri ya da olacak ve bitecekleri düşündüğümüzde, hükümetin böyle bir yasaya ihtiyacı vardı diye düşünüyorum ben. Ülkedeki şehir sosyoloji, yoksulların, çalışanların, esnaf ve zanaatkarların daha çok çarşı ve mahallelerde; varlıklı kesimlerin ise daha çok villalarda, yazlıklarda, sitelerde ya da rezidanslarda yaşıyor olduklarını gösteriyor. İçine girmekte olduğumuz ekonomik türbülansta hükümete yönelik en büyük muhalefetin (hadi çekinmeden yazalım) “isyan”ın buralardan geleceğini düşündüğümüzde hükümetin bu yasaya ihtiyacı olduğu kendiliğinden anlaşılır.
“Çarşı” ve “mahalle” kavramları daha çok feodal dönemin kavramları. Oysa modern hayatın bunlara denk düşen kavramları “AVM”ler ile “rezidanslar”. Ama ne var ki kapitalizmin bütün değiştirici gücüne rağmen feodal dönemin kurumlarını tümüyle ortadan kaldıramaması (hele bizdeki gibi bir kapitalizmin bunu hiç yapamaması) adı bazı durumlarda “şehir varoşları” olarak anılsa da bizdeki “mahallelerin” ve de “ çarşı”lar hala yaşıyor olmasının da sebebi. Bütün bu nedenlerle de bekçilerin “AVM”lerle ya da “rezidanslarla” hiç bir ilgileri yok. O nedenle de onlar bu yasanın kapsama alanında değiller.
Henüz geçmemiş, geçmekte olan bir diğer yasa teklifi de “Rekabet yasası”. Daha doğrusu resmi ifadesiyle “Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”. Rekabet kurumunun çalışmaları ile ilgili uzun bir zamandan beri yapılmak istenip de bir türlü yapılamayan değişiklikleri içeren bir teklif.
Bilindiği gibi 4054 sayılı Rekabeti Koruma Kanunu, 1997’de yürürlüğe girmiş ve rekabeti önlemeye yönelik işletme davranışlarına sınırlamalar getirerek, piyasa sisteminin tüketicilerin aleyhine çalışmasını önlemek amacında olan bir kanundur. Ayrıntısına bu yazının amacını aşacağından girmeyeceğim ama, bu yasayla kurulmuş Rekabet Kurumunun en önemli özelliği “özerk” bir kurum olması idi. Ekonomide tek tek işletmelerin faaliyetlerine olduğu kadar sektörlere de etki etme yetkileriyle donatılmış bu kurumun özerkliğinden Erdoğan hiçbir zaman hoşlanmamıştı ve nitekim 2011’de çıkardığı bir KHK ile bu kurumu bakanlığa, yani kendisine bağlamıştı. Şimdi bu teklifle getirilen yenilikler ise büyük firmalarda “yapısal tedbirler” adıyla teşebbüslerde “mülkiyet devri” veya “pay devri” yapılmasına karar verme yetkisini de almış olacak.
Peki neden?
Doğrusu, nasıl, yazının girişinde değindiğim “Bekçi yasası” ekonomik çöküntüyle isyan etme potansiyeli taşıyan yoksulların, esnafların, çalışanların zapta rapta alınması amacını taşıyorsa, bence bu yasada yapılan değişiklikler de hükümet politikalarına uymayan ya da uymama potansiyeli taşıyan iş dünyasını zapta rapta alma amacını taşıyan bir adım.
Abartıyor muyum? Sanmıyorum. Bu değişiklikler neden şimdi diye düşünürseniz siz de benim vardığım sonuca sanırım varırsınız.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025