Firuz TÜRKER
Türkiye'de artık darbeler dönemi bitmiştir, darbe olmaz sözü yalnızca bir ajitasyon sözüdür. Darbe başarılı olmaz belki ama, darbe girişimi olmaz diye bir şey yok.
Amerikasız darbe olmaz. Bu günkü Amerikan yönetiminin Türkiye'de iktidarı değiştirme amacında olduğu saklanamaz bir gerçek. Yeni Başkan Joe Biden bunu açıkça ifade etmişti zaten. Bu Biden'ın değil, Amerikan derin devletinin ve de Perntagon'un stratejisidir. Gerçi Biden bunu 'demokratik (!) yoldan' yapmak istediğini söylemişti ama bu, ya bir yalandı durumu açık etmemek için söylenmişti; ya da gerçek niyeti gizlemek için. Türkiye'nin darbe girişimine hazırlıksız yakalanmasını sağlamak için. Ya da kamuoyuna açık açık 'gerekirse darbeyle' diyemeyecekleri için. Ama Türkiye'de darbe heveslileri olsa Amerika neden bunu alıp cebine koymasın. Bunları neden manipüle ve organize etmesin.
Amerikan derin devleti aptal değil. Üstelik yıllardır darbecilik konusunda uzmanlaşmış bir istihbarat aygıtı var. Bunlar Türkiye'de iktidar değişikliğinin seçimler yoluyla kısa vadede mümkün olmadığını görmüyorlar mı. Tel tel dökülen beceriksiz ve çapsız bu muhalefetle böyle güçlü bir iktidarı deviremeyeceklerinin farkında onlar. Üstelik iktidarın arkasında seçimlerde göründüğünden daha büyük bir halk desteği olduğunu, halkın da kararlı olduğunu görüyorlar. Bu iktidar değişikliğinin, kendilerine Mısır gibi kul köle bir iktidar kurmanın zorluklarını çok iyi biliyorlar. Bunu ancak halkın kararlılığını ve direniş ruhunu kırarak yapabileceklerinin bilincindeler. İşte bu yola cehennem taşları döşemek için şimdiden düğmeye bastılar.
Bunun için Kanal İstanbul ve Montrö anlaşması üzerinden yürüyorlar. Kanal İstanbul'un, Rus savaş gemilerinin rahatça Akdeniz'e inebilmesinin önünü açacağından endişeliler. Ayrıca Yunanistan üzerinden İstanbul'a yönelik olası bir askeri harekatlarında bunun büyük engel olacağını düşünmekteler. Haklılar da. Ama onlar kendi açılarından bakıyorsa, Türkiye de kendi açısından bakacak, onların değil.
Peki düğmeye bastılar da ne oldu? 30 Ocakta 126 emekli büyükelçi bir açıklama yaptı ve dedi ki , "Kanal İstanbul ve ÇED Raporu'nda sözü edilen Çanakkale Kanalı, ABD'nin Montrö'yü tartışmaya açmak amacına hizmet edecektir". Metinlerinin ana teması, ''Montrö'nün Türkiye'ye olan kazanımları'' üzerine idi.
Şimdi de 103 emekli amiral ''Montrö ve Atatürk devrimleri bildirisi'' yayınlıyor. Bunlar tesadüf değildir. Diyorlar ki; ''Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.''
Ben hiç bir anlaşmanın, hatta anayasada 'değiştirilmesi teklif dahi edilemez' denilen ilkelerin tartışılmaz olmadığı düşüncesindeyim. Ne yani bunlar, haşa, Allah'ın buyruğu değil. Kul yapımı. Bir zaman gelir, şartlar değişir, her şeyin değiştirilmesi tartışılabilmeli. Bunun sonucunda değişir değişmez o ayrı bir konu. Ama bunlar, bırakın tartışmayı, 'tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine' bile karşılar. E peki gelirse masaya ne olacak? Yumruğunuzu masaya mı vuracaksınız? Öyle demeye getiriyorlar. Bildirinin sonunda da yalnızca 'Deniz Şehitlerini' anıyorlar. Yani hamaset. Tüm şehitlerimiz diyememişler. 15 Temmuz şehitleri de girecek işin içine diye çekinmişlerdir.
Devlet yapısı içinden Amerikancılar büyük ölçüde temizlendiği için şimdilik 'emekliler' üzerinden yürünüyor. Yakında emekli karacılar, emekli havacılar, emekli yargı mensupları falan gibi açıklamalar da gelirse hiç şaşmam. Eğer bu tutarsa bu kez devlet içinde uyuyan hücrelerini de harekete geçirecekler.
Anlaşılan FETÖ Beceremedi bu sefer başka bir koldan 'Atatürkçü' maskesi altındakilerle yürüyelim diye düşünüyor olsalar gerek. Tabi FETö cüleri de sonuçta bunlara katacaklar. Nasılsa her iki kol da NATO cu, daha doğrusu Amerikancı.
Türkiye devlet yapısıyla, tüm milletiyle, bütün yurtseverleriyle uyanık ve darbe girişimine hazırlıklı olmak zorunda. Sü uyuyor ama düşman ve onların içerdeki işbirlikçilerinin gözler fıldır fıldır. Onların amacı yalnızca darbe ile yönetim değişikliği değil. Böyle bir şeyin iç savaşa yol açacağını biliyorlar. Bu sayede de İstanbul'a el koyacaklarının hesabındalar.
Yazarlar
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018