Halil BERKTAY
Latince censere : değerlendirmek, üzerine görüş bildirmek, (yerine göre) eleştirmek.
Bu kökten türeyerek, İngilizce to censor : sansür etmek, sansüre tabi tutmak. Censor (isim) : sansürcü, sansür görevlisi.
Gene censere kökünden, İng. censure (hem isim hem fiil) : kınama(k), azar(lamak), tenkit veya takbih (etmek).
(Aklıma takıldı : solcu, Marksist, sosyalist de sansürcü olabilir mi ? Olur ki ne olur hem de. Her şeyden önce proletarya diktatörlüğü, “burjuvazi”nin bastırılması etrafında dönüyor. Komünist partilerin varlığı, çizgi dışı görüşleri, “sağ ve ‘sol’ sapma”ları sansürlemek üzerine kurulu. Nâzım’ın 1930’lerdeki yazılarını açıp bakın; Tek Parti’nin mevcut sinema sansür mekanizmasının anti-emperyalizm adına daha sıkı ve daha tutarlı biçimde işletilmesini talep ettiğini göreceksiniz.)
O 1931 yazında harıl harıl yeni lise ders kitapları yazılırken, bütün bölümler gibi Zakir Kadirî’nin yazdıkları da kontrol edilmek üzere Atatürk’e yollanmış. Mustafa Kemal köpürüyor ve çok ama çok sert –iktidar ilişkileri ne kadar hiyerarşik ve eşitsiz olursa olsun, bilimde yeri olmayan, hiçbir bilimsel çalışmada hiçbir âlim tarafından asla kaldırılamayacak derecede sert– iki mektup, ezici ve kahredici iki talimat yazıyor, embriyonik TTK’ya. Birincisine “esas mektup” ve diğerine onun “hâşiye”si diyelim. İkisinin de tam ve orijinal metni bugüne kadar elimizde değildi. Yalnız Türk Tarih Kurumu’nun eski yöneticilerinin yazdıklarında, kısmen değişik alıntılanmış kısa cümle parçacıklarına rastlanıyor; asıllarının TTK’nın “özel arşiv”inde olduğu belirtiliyordu.
Atilla Oral, işte bu iki mektubun ikincisinin elyazısı aslını bulmuş, bir şekilde. 98 sayfalık ince bir kitabın içine yerleştirerek yayımlamış. Tamamı kuşe kâğıda. Ayrıca “ek”lerine pembe tram verilmiş. Eh, aile yayınevi olunca, insan (görgüsüzlük diye bir derdi olmaksızın) bunları yapabiliyor zahir.
Lâkin 98 sayfalık bir kitap yazmış diyemiyorum, dikkat ederseniz. Zira eserin 32 (pembe) sayfasını belgenin kendisi kaplıyor –(a) “günümüz Türkçesiyle”; (b) “transkripsiyon metni”; (c) “[Atatürk’ün] kendi el yazısıyla”. Ayrıca iki sayfa dizin, iki sayfa da kaynakça. Gelelim görsel unsurlara. Hesaplayabildiğim kadarıyla, 33-35 sayfa da bunlar tutuyor. İlk planda, ya Atatürk kültünün değişmez bir parçası olan ve bize hep “Atatürk sevgisi”ni hatırlatan, ya da Atatürk’ü özellikle “tarih çalışırken” gösteren ikonik fotoğraflar. İkincisi, Türk Tarih Kurumu’nun (veya heyetlerinin) kongre, kürsü, toplantı, konuşma fotoğrafları. Üçüncüsü, yazarın özel bir hınç beslediği ve Atatürk’ün sansürlenmesinden birinci derece sorumlu tuttuğu Tarih Kurumu yöneticisi Uluğ İğdemir’in, 1982’de görevden alınmasına karşı yazdığı savunmanın tıpkıbasımı. İlginç ve herhalde anlamlıdır; Atilla Oral İğdemir’in bu savunmasını “garip” buluyor da, sözkonusu uzaklaştırmanın çok daha garip sayılması gereken koşullarına : 12 Eylül rejimince, TTK ve TDK’nın toptan yeniden organizasyonu (ve bu arada, Atatürk’ün vasiyetinin de ayaklar altına alınması) sırasında gerçekleştirildiğine, hiç ama hiç değinmiyor. Oysa dördüncüsü, gene Uluğ İğdemir’in, “harf devriminden yarım yüzyıl sonra” çalışır, not alır ve yazarken hâlâ “Arap harfleri”ni kullanmaya devam ettiğini de (böyle gericilik, mürtecilik olur mu dercesine) tıpkıbasım “belge”leriyle ispatlamaya özen gösteriyor (s. 34-35).
Bir bakıma bunlar sırf doldurma. Gerçek anlamıyla bilimsel bir yayında yeri olmayacak şeyler. Öte yandan, Atilla Oral’ın kitabı öyle saf bilimsel bir yayın değil. Gayet siyasi. Atatürkçü “Atatürk kitapları” janrının bir parçası. Maddî özellikleri, mizanpajı, üslûbu, gördükleri ve görmedikleri, söyledikleri ve söylemedikleriyle, gerçek Atatürkçüler adına (ve sahtelerine karşı) Atatürk’ün mirasını el üstünde tutmayı amaçlayan bütün bir literatürü temsil ediyor.
Bütün o kalabalık görsellik tercihleri de bu misyonun bir parçası. Bunlarla, Atatürk’ün gerçek sesi ve düşüncesini bize aktarmayı görev bilen bir kitaba lâyık olduğu haşmet ve mehabet kazandırılmak istenmiş. Fotoğraflar, bütün bir dokunulmazlık alanının bekçileri âdeta. Köşebaşlarını tutuyor; nöbet bekliyor; azametleriyle bizi bir “altın çağ”a geri götürüp, Atatürk’ün bilim ve tarih dâhil her konuda yanılmazlığını, dolayısıyla Türk milliyetçiliğinin Kemalist varyantının tarih söylemini meczeden Türk Tarih Tezi’nin –içerdiği olanca ırkçılık ve Arap-İslâm düşmanlığı boyutlarıyla birlikte– tartışılmaz doğruluğunu, bu mistik-karizmatik atmosfer içinde bize tekrar tasdik ettiriyorlar.
Geriye kalıyor, Atilla Oral’ın “yazdığı” 27, bilemediniz 30 sayfa. Fakat burada da, bir kere, inanılmaz tekrarlar var (İğdemir, Enver Ziya Karal ve Ekrem Akurgal’ın Atatürk’ün iki mektubunda nereleri değiştirdiği hem de birkaç kere belirtildiği halde, makalelerinin tıpkıbasımlarının da verilmesi gibi). İkincisi, “halkımız”ın Ata’ya duyduğu “büyük özlem... sönmeyen bir ateş gibi... tükenmeyen sevgi” tasvirleri bitmek bilmiyor.
Üçüncüsü ve en vahimi, lider direktifiyle tarih yaz(dırt)ılmasında herhangi bir problem görmeyen Atilla Oral, Atatürk’ün mektubunun kamuoyundan saklanmasını eleştirmekle yetinmeyip, her bir satırı ve sözcüğünü aynen savunmaya girişiyor.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024