Kurtuluş TAYİZ
Hasret’in dramı
30.12.2012
4806
Yaşama kast etmenin, bir cana kıymanın gaddarca olduğunu kabul ediyorum ama daha kötüsü de var;insanoğlunun bir ölüye, ölene kast etmesi...
Bu nasıl olur?
Ölü bir bedene eziyet edilmesi biçiminde olabilir.
Ya da töreyi çiğneyen genç bir kıza, öldürdükten sonra kefen sarmayı çok görmek şeklinde...
Aile meclisi tarafından boğdurulan 16 yaşındaki Hasret, böyle bir “ceza”yla toprağa verildi.Cenazesi, kefene sarılmadan gömüldü.
Defin işlemini aile ve devlet birlikte gerçekleştirdi.
Hasret’in ailesi ile Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü genç kızı bir ceset torbasıyla defnetti.
Her iki kurum bundan dolayı birbirini suçluyor; fakat, bana kalırsa her iki kurumun da birbirinden pek farkı yok. Hasret’e karşı aynı duyguları beslemeselerdi ortak gömülme usullerinin dışına çıkmazlardı.
O kızın ölüsüne böyle davranmayı kendilerine hak gördüler.
Aile töre, ahlak, gelenek adına kızlarını diğer yaşayanlardan ayırıp canını aldı; bu da yetmedi onun ölüsünü diğer ölülerden ayırarak eziyete devam etti.
Devlet (Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri diyelim biz buna) töreyi “haklı” bularak, genç kızın kefensiz gömülmesine izin verdi. Eğer aileye hak vermeseydi o birkaç metrelik kumaşı bulmayı en azından kendisi akıl ederdi.
Aile ve devlet kadına karşı otoriteyi ve egemenliği temsil ediyor; töreleri zorlayan veya geleneklerin belirlediği hayatın dışına çıkan kadına aynı öfkeyi besliyorlar, aynı kızgınlığı duyuyorlar. Duygularının derinliğini Hasret’in ölüsüne yaptıkları bu muameleden çıkarabiliriz. Devlet ve aile, bir nehirde boğdukları çocuğu kefensiz toprağa vererek aslında geride kalanlara açık bir mesaj veriyor; “otoriteyi sarsan, ortak duyguları yaralayan her kim olursa olsun yaşamda ve ölümde gazabımızdan kurtulamayacak...”
Kadın örgütlerinin varlığına bölgede duyulan ihtiyacın ne kadar acil olduğunu sanırım bu olay bir kez daha gösterdi. Bu örgütlerin çalışmalarından sonuç alması için siyasi partilerden bağımsızlaşmaları gerekiyor. Töreden kaynaklı cinayetlerin artış gösterdiği Güneydoğu’da etkili olan iki parti var; AKP ve BDP. Her iki parti bölgede güçlü olmalarına karşın töre cinayetleriyle etkili mücadele edemiyorlar. Bu iki parti Güneydoğu’da aşiretlere ve feodalizme karşı çıkamıyor. Kadına karşı acımasız cezalar öngören geleneğe, töreye, ahlaka maalesef oy uğruna göz yumuyorlar. Kadın örgütleri de adeta bölgede bu iki partinin yedeği olarak faaliyet yürüttüklerinden bağımsız bir kimlik kazanamıyor. Gerektiğinde iktidar partisi olan AKP’ye, bölgenin en güçlü partisi olan BDP’ye ve genel olarak devlet kurumlarına karşı çıkmadan kadınların güvenliğini ve özgürlüğünü sağlamak mümkün değil.
Ahmet Hakan’a ne oldu
Ahmet Hakan, inceden bir koku alıyormuş.Ahmet Altan’ın ayrılışının ardından Taraf yumuşamaya başlamış.
Taraf ’ın “Uludereliler: Başbakanı affetmeye hazırız” başlığı Hakan’ı kuşkulandırmış...
Taraf ’ın genel yayın yönetmeni ayrıldı Sayın Ahmet Hakan.
Ama senin genel yayın müdürün yerinde duruyor.
Peki, niye biz Hürriyet’te gümbür gümbür iktidarı, Başbakan Erdoğan’ı sarsan Uludere manşetleri göremiyoruz?
Peki, niye biz genel yayın müdürünün kaleminden Erdoğan’ı yerden yere vuran Uludere yazıları okuyamıyoruz?
Genel yayın müdürünün eli niye bir türlü kaleme uzanmıyor Ahmet Hakan?
Ahmet Hakan’ı okuyan sanır ki Uludere’deki faciayı Türkiye, onun patronunun sahip olduğu televizyondan öğrendi.
Ahmet Hakan’ı okuyan sanır ki Uludere’deki vahşetin hesabını tek başına Hürriyet soruyor.
Ahmet Hakan’ı okuyan sanır ki onun gazetesi Uludere’yi bombalayan TSK’nın yakasına öyle bir yapışmış ki Genelkurmay nefes bile alamıyor.
Ahmet Hakan’ı okuyan sanır ki Uludere yazılarıyla Başbakan Erdoğan’ı o kadar bunalttı ki biraz daTaraf el atsın istiyor.
SahiHürriyet ’e ne oldu Ahmet Hakan; ben inceden bir yumuşama kokusu alıyorum.
[email protected]
Yazarlar
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019