Mehmet ALTAN
Cumhuriyet’in 100. Yılı arkada kaldı…
Henüz kadın, yönetimde ve siyasette nüfustaki ağırlığı oranında görünmekten uzak olsa ve sistematik cinayetlere kurbanı edilse de Cumhuriyet’in ferasetleri sayılırken kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkı da doğal olarak bolca vurgulandı.
Kadın hakları söz konusu edilince benim de aklıma basın tarihi açısından son zamanlarda pek ortalarda göremediğim kadın dergileri düştü.
xxxxxxx
Basın tarihinde kadını ilk görünür kılan gazete 23 Kasım1868 - 3 Ekim 1870 tarihleri arasında 441 sayı yayımlanan Terakki Gazetesidir.
Terakki Gazetesi yayınlanmaya başladıktan bir süre sonra pazar günleri kadınlar için Terakkî Muhadderât adıyla bir ilâve vermeye başlamış.
Kırk sekiz sayı çıkan bu ilâvede kadınların eğitilmesi ve toplum içinde yeni bir kimlik kazanmasının gereği vurgulanmış, kadınların toplumu yüceltici rolüne işaret edilmiş.
Terakki Gazetesi’nin 80. sayısında, kadınları durumlarını iyileştirmek için çaba göstermeye davet eden ve basın tarihine mal olan aşağıdaki yazı yayınlanmış:
"Bu terakki asrında bütün ileri milletlerin erkeği, kadını fen ve sanatların en yüksek derecelerine çıkmaktadır. Biz niçin Osmanlı kadınlarının içinde bulundukları hal ve mevkiden bir ayak evvel ileri gitmelerine çalışmıyoruz? Fergistan'da kadınlar, seçim hakkından hissedar olmak ve devlet memuriyetlerinde kullanılmak davalarına kadar kalkıştılar. Bu cesaret kendilerine ancak okuyup yazmak sayesinde gelmiştir.”
xxxxxx
O dönemlerde kadınların en büyük şikâyet konusu, çok kadınla evliliğin yaygın oluşuydu.
Terakki Gazetesi’nin 83. sayısında, okuma yazma bilmeyen bir kadına ait olduğu belirtilen sözler, zamanın şartlarını vurgulaması açısından emsal olmuştur:
"Çok karılığın şer'an caiz olduğuna diyecek yok. Ancak, sakın bir karı ile kanaat etmeyin diye emir var mıdır? İşte orasını sual ederiz.”
xxxxxx
Cumhuriyet Dönemine gelince…
7 Şubat 1924 yılında kurulan, Başkanlığını Nezihe Muhittin'in yaptığı Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yasal kadın derneği, 1925 yılında Türk Kadın Yolu adlı dergiyi yayın yaşamına sokar.
1926’da da muhafazakâr bir söylemi dile getiren Kadın Yazıları Dergisi yayınlanır.
Harf Devrimi sonrasının ilk kadın gazetesi de 1929’da yayınlanmaya başlanan Hanımlar Âlemi’dir.
xxxxxxxx
Zamanla kadın dergileri çoğalır…
1929’da yayınlanan bir tek kadın dergisi var iken 1980’lerde sayısı 22’ye kadar çıkar.
Aslında 1970 ile 80 arası hem kadın hareketi hem de kadın dergiciliği açısından bir sıçrama içerir…
O yılların politize ortamının ürünleri olarak kurulan dernek ve partilerin kendi görüşleri doğrultusunda yayınladıkları, kadın özgürlüğü ile siyasal rejim arasında ilişki kuran dergilerin yanında, Batıdaki örnekleri gibi doğrudan kadınlara hitap eden dergiler yayımlanır.
Sayfalarında fotoroman ve ünlü sinema afislerine geniş yer ayıran Kelebek ve Saklambaç gibi daha sonra gazetelerin ilavesi haline gelen, kadın okurları hedef alan gazeteler de bu dönemin ürünleridir.
xxxxxxx
1976’da Hürriyet Grubu, Elele Dergisi’ni yayınlar…
Dergi başlangıçta anne ve anne adayları olan kadın okurları daha fazla dikkate alır.
Daha sonraları magazin boyutu ağırlık kazansa da aile sağlığı, beslenme, güzellik, moda gibi konuların yanında sanat, kitap, müzik, video ve sinema da dergide genişçe yer alır.
Söyleşilere ve ünlü yazarların öykülerine de Elele’de rastlanır.
Kadınların cinsel hayatı da devreye girer.
Hedef özgüvenli ve bakımlı kadınlardır.
xxxxxxx
1978 yılında Gelişim Yayınları aylık Kadınca Dergisi’ni yayınlar.
Kurucusu ve genel yayın yönetmeni Duygu Asena’dır.
Bu, kadına bakışta keskin bir dönüşümün de meşalesini yakar…
Türkiye'de yayınlanan ilk popüler feminist kadın dergisi olur.
Dergi “itaat eden kadın yerine başkaldıran kadın mesajını vermeye yöneliktir.”
xxxxxxx
Kadınca Dergisi için Vikipedi’nin ne söylediğine baktım:
“Kadınca'nın hedef kitlesi orta ve alt orta sınıftan 20-30 yaş arası Türk kadınlarıydı.
Kadınca, 1978 yılında yayın hayatına başlamasının ardından kürtaj , istenmeyen hamilelik, doğum kontrolü , ev hanımlarının ve çalışan kadınların sorunları, kadına yönelik şiddet, kadın cinselliği ve evlilik sorunları gibi Türk medya söyleminde pek yaygın olmayan konuları ele almaya başladı.
Aynı zamanda edebiyat ve iş dünyasından kadınlarla yapılan röportajlara da yer verildi.
Zamanla dergi Türkiye'deki feminist hareketi destekleyen en önemli medya kuruluşlarından biri haline geldi.
Dergi, kadınların ekonomik bağımsızlığa, toplumda ve evlilikte eşit haklara sahip olması gerektiğini savundu.
Geleneksel dini kanun ve geleneklere karşı mücadelesinde araç olarak liberal feminist ideolojiyi benimsedi.
1998 yılında Kadınca maddi nedenlerden dolayı kapandı.”
xxxxxxxxx
Kadınca kapanalı 25 yıl olmuş…
Dergiye talep mi azaldı yoksa yayınlandığı 20 yıl içinde kadın dergi okuru daha ileri bir düzeye mi geldi, araştırıp bakılması gereken bir konu herhalde.
xxxxxxxx
Kadını birey olmaktan çıkarıp ailenin bir cüzü olmaya indirgeyen bir siyasal zihniyetin iktidar olduğu 2023 yılında kadının, kadın okurun ve kadın dergiciliğinin durumu nedir?
Kadın dergiciliği bir baskı nedeniyle mi görünmez oldu?
Medya patronları artık kadınlarla ilgili yayınlar yapmaktan çekiniyor mu?
Yoksa kadınların günümüzdeki taleplerini karşılayacak gazetecilik sezgisi mi kayboldu?
Ya da kadınlar artık kendileriyle ilgili bir şeyler okumak istemiyorlar mı?
Günlük dertlerin korkunçluğu yanında kadınların özel ilgi alanları anlamsız mı gözüküyor okuyucuya?
İleride basın tarihi araştırmaları bütün bu soruların cevabını daha net bir biçimde verecektir sanırım.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025