Mehmet ALTAN
Soma katliamı sadece bir “cinayet ekonomisinin” kara yüzünü sarsıcı bir şekilde gün ışığına çıkarmakla kalmadı, AKP’nin neden önce patinaj yapıp, daha sonra da çok hızlı bir şekilde irtifa kaybetmeye başladığını bir kez daha gösterdi.
Türkiye’nin vahşi “büyüme modeli” duvara çarptı, kan revan içinde kişi başına gelirde gelinen noktadan milim ileri gidilemiyor.
Gidilemez de zaten.
Bu büyüme modeliyle gelebileceğimiz son nokta burası. Buradan sonrası için “yaratıcılığa” dayalı başka bir modele geçmek gerekiyor.
Eğitim sistemini, yargı sistemini, siyaset sistemini, medya anlayışını değiştirmeden, özgürlükleri ve demokrasiyi beslemeden o “yaratıcı” düzeye gelmek de imkansız.
AKP ve Erdoğan bu değişimi sağlayacak bir donanıma sahip olmadığı için bu gerçeğin konuşulmasına bile tahammül edemiyor.
Kendilerine ihtiyaç duyulmayan, tam aksine bir “yük” haline geldikleri bir döneme ulaştığımızgerçeği onları çıldırtıyor.
Bizi bu noktaya, milli geliri iki bin dolardan on bin dolara çıkaran AKP ulaştırdı ama “bundan sonrasını ben yapamıyorum” diyemiyor. Ölene kadar iktidarda kalma tutkusu onları körleştiriyor, toplumu da körleştirmek istiyorlar.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Aslında,AK Parti'nin ilk başlardaki başarılı geçen döneminin temelinde Kemal Derviş'in oluşturduğu reformlara ve kamu maliyesi disiplinine ihanet etmemek, Avrupa Birliği'nin reçetelerini uygulamak ve küresel bolluk vardı.
AK Parti iktidarı, kamu maliyesinde, bütçede görülmemiş bir başarı sergiledi.
Ama büyümenin motorunu iç tüketim ve inşaat sektörüne koydular.
AK Parti dönemi müteahhitlerin altın çağı oldu.
Gayrisafi Milli Hâsıla'da sanayinin payı yüzde 14'e düştü.
Ama bu kadar arazi ve inşaat üzerinden bir büyüme kaçınılmaz olarak bir takım ağır sorunlar yaratıyor. Dışarıdan gelen paralar ile inşaata ve iç tüketime dayalı bir büyüme tabii ki çok da sağlıklı olmuyor.Bir yer geliyor, tıkanıyor.
O yer geldi ve tıkandık.
Bu yöntemle Türkiye kendi saksısı içinde büyüyebileceği noktaya kadar büyüdü.Bundan sonra bu uygulamalarla büyüyemez.
Bundan sonra saksısını değiştirmesi, büyük yapısal değişikliklere gitmesi gerekiyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Çünkü Türkiye'nin ciddi yapısal sorunları var.
Katma değerini arttıramıyor.
Geliri ile gideri denk değil.
AK Parti, 12 yıllık bir iktidar süresinde yapısal sorunların hiçbirine el atmadı.
Küresel bolluktan yararlanarak, iç tüketimde siyaseti finanse eden müteahhitlere devlet ihalesi vererek, inşaat boyutunda bir yenilenme yarattı.
Sistemini demokratikleştirmedi.
Daha nitelikli icraatı ortaya çıkartacak denetimi yok etti.
Bu iktidar anlayışıyla, bu zihniyet ve bu yapıyla biz kişi başına 10 bin Dolar'a gelmiştik, fakat 20-25 bin Dolar'a gidemeyiz.
Bırakın 20-25 bin doları 15 bin dolara bile gidemeyiz, zaten epeydir de gidemiyoruz. Son 6 yıldır milli gelirde 10 bin dolara takıldık kaldık.
xxxxxxxxxxx
Siyasal iktidar, uyguladığı yöntemlerle geldiği noktada tıkandığı için Türkiye’yi de yönetemez oldu,ülkeyi yönetemediği içinde psikolojik harp oyunlarıyla “algı yönetimi” üzerine yoğunlaşıyor.
Gerçeği değiştiremediğiniz vakit “algıları” değiştirmeye uğraşırsınız.
Eğer bu hükümet 10 bin dolardan yirmi bin dolara gidecek yolu açabilmiş olsaydı bu saçmalıklarla uğraşır mıydı?
Başbakan bir “psikolojik savaş uzmanına” dönüşür müydü?
İki bin dolar gelirden 10 bin dolara yükselirken “gerçekler” başka hiç bir oyuna gerek bırakmayacak kadar iyiydi ama 10 bin dolarda tıkanınca bu gerçeği saklayabilmek için “algı oyunları” başladı.
Toplumu bölmek, ülkeyi bir nefret ekseninde ikiye ayırmak, halkına sağladığı ekonomik yararla değil “korku ve nefretle” taraftar toplamaya çalışmak hep bu sıkışmanın sonuçları.
Bir de bu tıkanmışlığa milyarlarca dolarlık yolsuzluğu ve hırsızlığı ekleyin, tabloyu net bir şekilde görebilirsiniz.
Hırsızlığın yanında şimdi devlet eliyle cinayetler dönemi de başlıyor gibi. Okmeydanı’nda bunu gördük.Polisin adam vurduğu gün “polis nasıl sabrediyor, anlamıyorum” lafı başka nasıl izah edilebilir?
On bin dolara gelip sıkışan toplumdan yükselen ve yükselecek itirazları şiddetle engellemeye çalışan bir siyaset anlayışı var artık karşımızda.
Türkiye'nin siyasal sistemiyle ve sosyo-ekonomik yapısıyla, kalkınma biçimiyle kısacası tümüyle yenilenmeye ihtiyacı olduğunu saklamaya uğraşıyorlar.
Bu gerçek saklanabilirmiş gibi... Ancak çaresiz budalalar bu yöntemlerle gerçekleri unutturarak kendilerine bir yol bulmaya uğraşırlar.
O yolun beladan başka gideceği bir yer de yok.
xxxxxxxxxxxx
AKP’nin ve Erdoğan’ın buradan öteye Türkiye’yi taşıyamayacağını görüyoruz.Yol bitti.
AKP’de yapısal reformları yapacak, evrensel hukuka özen ve saygı göstererek dış tasarrufları ülkeye çekecek ve katma değeri yüksek bir üretim sürecine zıplayacak aşamalı bir siyasal kadro var mı?
AKP’de bu kadro da, bu zihniyet de, bu niyet de yok.
Başka partilerde de böyle bir kadro gözükmüyor.
Türkiye’nin hedefini, amacını, yolunu yeniden belirleyecek bu kadro bulununcaya kadar sosyal çalkantı sürecek gibi…
Sokaklarda insanları öldürmekle, madencileri toprağa gömmekle, hırsızlıkla, yolsuzlukla, baskıyla, algı yönetimiyle huzursuzluğu yok etmek mümkün değil.
Erdoğan kendi yetersizliğinin ortaya çıkmasından bu kadar korkmasaydı, biz bu tıkanıklığı gene yaşardık ama bunu aşmanın yollarını daha sakin bir şekilde, böylesine çılgın bir nefretle bölünmeden, insanları öldürmeden arardık.
Kendisini yenileyemeyen Erdoğan’ın geldiğimiz noktadaki yetersizliğini saklama kıvranması ve ne olursa olsun iktidarda kalma hırsı bizi şiddet dolu bir çıkmaza doğru sürüklüyor.
Ekonomik tıkanmışlığa bir de sosyal çıkmaz ekleniyor.
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/akp-icin-yol-bitti/1884
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025