Mehmet ALTAN
Dün, PKK’nın saldırısında ölen 24 çocuğumuzun iç burkan hikâyelerine bakamadım ama onların ölümüne neden olan saldırının detaylarını neredeyse tüm gazetelerde ince ince okudum...
Ve cevapsız sorularla baş başa kaldım.
***
Türkiye’yi bir kez daha derinden sarsan ve yüreğini kanatan katliamın detayları gün ışığına çıkmış gözükmekte... Saldırıyı iki yüz kişilik PKK’lı grubu gece yarısı başlatmış...
Önce ilçe merkezindeki polis ve jandarma binalarıyla güvenlik noktalarına ağır silahlarla baskın verip, dikkatleri buraya çekmişler...
Hemen ardından ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıkta Işık Bölgesi’nde, Çukurca 21’inci Sınır Jandarma Tugay Komutanlığı’na bağlı sınırın sıfır noktasındaki Kekliktepe Karakolu’na ağır silahlarla saldırmışlar... Zap, Hakurk ve Metina kampından gelmişler...
Bu arada, bir başka haberde de PKK’lıların ağır silahları tam üç gün boyunca katırlarla taşıdığını okudum... Kanım dondu.
***
Kanım dondu, çünkü önce istihbarat konusu aklıma takıldı...
Eski genelkurmay başkanlarından biri buraları ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evindeki gibi izlediklerini söylemişti... Genelkurmay Başkanı’nın beyanı doğru ise... İki yüz kişilik bir grup sınırı elini kolunu sallayarak bu kadar rahat nasıl geçti? Her kımıldayan unsuru anında tespit eden heronlar neredeydi?
Ağır silahlar taşınırken, bunlar nasıl oldu da fark edilemedi?
El bombaları, havan topları ve roketatarlar sınırdan sonra şehrin merkezine nasıl bu kadar sorunsuzca taşındı? Hiç mi istihbarat yoktu, hiç mi denetim söz konusu değildi?
***
İkinci hiç anlamadığım konu, ‘destek’ meselesi oldu...
Çukurca’nın Kaletepe Vadisi’nin sağ ve sol noktalarından ilçe merkezine sızan PKK’lıların, Asayiştepe ve emniyet birimlerini hedef alan saldırısının sekiz saat sürdüğü belirtiliyor...
Benim bildiğim Güneydoğu’da 225 -250 bin civarında asker var...
Bugüne kadar çatışmalardan nasibini en çok almış bir ilçenin silahlı bir grubun baskınına bu kadar çabuk ve kolay teslim olması sorusunu bir yana koysak bile, onca saat nasıl kimsenin yardıma gelmediğini de cevaplamak mümkün gözükmüyor...
Acaba sekiz saat boyunca neden yardım gelmedi?
***
İstihbarat, destek yanında bir de eğitimin kalitesi sorunu var...
En büyük kayıp 46 personeli bulunan Keklikkaya Üs Bölgesi’nde verilmiş... 21 çocuğumuz orada ölmüş, 14’ü orada yaralanmış... Saldırıya kurban verdiğimiz Jandarma Üsteğmen Murat Bek’in odasına kadar girildiği iddialarına da rastladım...
Korunaklı ve ağır silahlarla teçhiz edilmiş bulunan ve komando tugayının uzantısı konumundaki üs neden bu kadar çaresiz kaldı, neden askerlerimiz kolayca öldürüldü?
Oradaki çocuklarımız kaç aylık asker, eğitimleri ne, eğitim kalitesi ve standardı nasıl, bu konularda da kara delikler var...
***
Haberlerin satır aralarındaki bu büyük zaafları gördükçe insan şaşkınlığa uğruyor... Bu kadar büyük bir ihmal zinciri olabilir mi? Eğer bu son saldırıda verdiğimiz ağır kayıplar ‘zincirleme bir yetersizlik’ sonucu ise, bu, anlaşılır ve kabul edilir gibi değil... ‘Yetersizlik’ dışında başka bir ihtimali ise şimdilik aklıma bile getirmek istemiyorum.
***
Konunun özü bizim askeri zafiyetimiz... Bunu pas geçerek ya da gölgeleyerek, başka noktalara odaklanmak maalesef ve maalesef çocuklarımızı boş yere öldürtmekten başka hiçbir şeye yaramayacak... 27 yıldır savunma zaaflarını gidermiş olsak, hiç kimsenin askeri birlikleri ve kentteki güvenlik birimlerini basıp tarumar etmek aklının kıyısından geçemeyecekti...
Bunu düşünenin bile dudağı uçuklayacaktı... Savunmayı o noktaya getirmeden neyi, nasıl çözeceksiniz?
Üstelik demokratikleşmenin ve özgürleşmenin de hala kör topal ilerlemeye uğraştığı bir ortamda.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025