Mehmet ALTAN
Basın Tarihi'ni yazarken arada sırada iki yıl önce aynı tarihlerde Silivri'de yazdığım notlara geri dönerek "zamanla kaydırak" oynuyorum.
Eylül ve Ekim gerilerde kaldı, Kasım da dört nala gidiyor....
Zamanı kaydırarak geri döndüm...
Karşı hücreden zihnimde kalan bir kare fotoğrafı sabitlediğim kısa bir nota rastladım. Başlığa, “29 Eylül 2017 / Silivri”, yazmışım.
Koridor tarafında karşımıza düşen bir başka hücre avlusunda gördüğüm ve eski Siirt Valisi olduğu söylenen bir tutuklu, gene tevatüre göre koruma polisleri olan tutuklu iki kişiyle birlikte kalıyordu. Hücredeki küçük plastik masayı bahçeye çıkartıp Kur’an okuduğu oluyordu. Hepsi tutuklu olmasına rağmen koruma polisleri eski hiyerarşiyi aynen koruyorlardı. Koridora bakan telli cama iliştirdikleri ipe biber dizmişlerdi. Bir gün onları alıp götürmüşler, hücre avlusunu bomboş gördüm .
Şöyle yazmışım:
"Vali'nin biberleri mahzun kaldı. Ardından DHKPC'liler geldi, sonra onlar da gitti. Vali'nin iki polisle beraber kaldığı, hücrenin avlusuna masayı koydurup Kur’an okuduğu sanal bir resim nedense hafızama kazındı.”
***
Belli ki 29 Eylül 2017 tarihi Cuma gününe geliyormuş. Çünkü her Cuma gecesi kaçırmadan seyrettiğim ve daha önce de "Peçete Notları ve Yumruk Co" başlıklı yazımda söz ettiğim Venedik-İstanbul arasında uzanan, tarihi, gelenekleri, oluşmuş ortak kültürleri ve bunları somut yansıması olan yemekleri anlatan programla ilgili birkaç satır başı var:
Program Yunanistan'ın Ege kıyılarına ulaşmış. Mani Yarımadası’nda geziniyor. Önce tek bir satır "Mani-Yunanistan" yazmışım. Sonra devam etmişim:
"Sirkeli ve ballı sığır eti, yemeğe bal, portakal suyu, karabiber, deniz tuzu, kimyon, lavanta konduğunu gördüm."
Ardından program Mora Yarımadası’na gelmiş. Mora Yarımadası, Yunanistan’ın güney bölgesinde kalıyor. Ege Denizi’nde yer alan yarımada, plajları, lezzetli mutfağı ve tarihi ile ünlü. Ben de programla birlikte Mora Yarımadası'nda gezinmeye başlamışım.
Bazen bir kent, bazen bir kasaba ama özellikle bölgeyi temsil eden yemekler…
***
Bir satır daha var: "Mistra-Preveze"
Preveze, Yunanistan'ın Adriyatik Denizi'ne kıyısı bulunan illerinden biri, Yunanistan'ın Epir coğrafî bölgesine dahil.
Biz bu kenti 27 Eylül 1538 tarihinde, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'nın Preveze Kalesi önünde, Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması ile yaptığı Preveze Deniz Savaşı'ndan biliriz. Savaş, Osmanlı donanmasının zaferiyle sonuçlanmıştı.
Mistra ise bir kasaba. Mora’nın güneyinde yer alan Mistra, Taygetus dağının içinde bir yer. Yüksek bir tepenin üzerine kurulmuş Mistra Kalesi, turuncu kiremitli çatısı, önünde uzanan kocaman yeşil vadi ile sihirli bir görünüme sahip. Bizans İmparatorluğu ailesine yakın kişilerin yönettiği kent, 14. yüzyılda Mora’nın başkenti imiş.
Ben bu bölgedeki yemekleri gördükçe şaşırmışım... Sözünü ettiğim yemekler, sirkeli ve ballı sığır eti, rezeneli çipra, musakka ve beni en çok şaşırtanı kokoreç…
Zaten notlarıma KOKOREÇ’i büyük harfle yazmışım. Yanına da parantez açıp, "Kokoreç, Bizans yemeği mi?" diye sormaktan kendimi alamamışım.
***
Bir gün sonra 30 Eylül'de de bir sayfalık kısa bir bölüm var… Klasik bir şekilde gene "30 Eylül 2017 /Silivri" başlığı atmışım.
"Gökyüzünde Yaşam adlı belgeselden bir kaç canlı ismi :
-Sinek Balığı -Albatros “
“Albatros” adlı çok ünlü şiirini anımsamış olmalıyım ki yanına “Baudelaire" yazmışım.
"Avrupa Turnaları - Yarasalar (memeli)- Doğanlar" diye devam etmişim.
Sayfanın yanında da bir cümle var:
"İçerde beton, dışarda binbir çeşit doğa, ekranlarda yaşam derinliği..."
***
Daha sonra ise pek yapmadığım bir biçimde, "Silivri'de 2. Yıl" başlığıyla 22 Eylül'e geri dönmüşüm. Tutuklanışımın yıldönümüne… Notu okuyunca neden böyle bir şey yaptığımı anlıyorum.
İki yıl önce tutuklandıktan sonra on beş güne yakın hücrede tek başıma tecritte kalmıştım. Kâğıdım, kalemim, televizyonum filan yoktu. Sadece duvara gömülü TRT yayını yapan bir radyo vardı. Beton daha da çıplak, daha da soğuktu.
"Zeki Müren'in ölüm yıldönümü (24/9), Neşet Erşat'ın ölüm yıldönümü (25/9), buraya geldiğimde tecritte radyodan duyduğum ilk ölüm yıldönümleriydi. Şimdi 2. yıl başlangıcında yeniden aynı ölüm günleri bir yıl ileriye gitmiş olarak anılıyor. Yıl bitti ama yaşam bitmediği için mecburen kendi izine geri döndü."
Bu satırlarla Eylül 2017’i bitirmişim.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025