Mehmet TIRAŞ
15 Temmuz 2016 yılında bir askeri darbe girişimi oldu.
Darbenin üzerinden sekiz yıl geçti ama hala bu darbenin ”Siyasi Ayağı” ortaya çıkartılamadı.
15 Temmuz darbe “Araştırma Komisyon Raporu” TBMM Başkanına verilmesine rağmen mecliste kayboldu.
Bu skandal yetmezmiş gibi…
Muhalefet partilerinin TBMM’ne, ”darbelerin ortaya çıkartılması için verdikleri araştırma önergeleri”, “AKP ve MHP’li vekillerin oyları ile de reddedildi.”
Bir Meclis çoğunluğun kendisini hedef alan darbe girişiminin açığa çıkmasını neden istemez?
Neden istemez ,buna dolaylı bir yanıt geldi.
15 Temmuz’un “kontrollü bir darbe iddialarını” teyit eden bir röportajı anımsayalım:
“6 Nisan 2018 Tarihinde Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz’ın Akşam Gazetesi yazarı Murat Kelkitlioğlu’na verdiği röportajında,15 Temmuz’u 16’na bağlayan gece saat 01.00’de, 2 bin 740 yargı mensubunun görevine son verdiklerini” açıkladı.
Daha detaylı bilgi için Avukat Figen Çalıkuşu’nun “101 Soruda 15 Temmuz Yargısı” adlı eserini hararetle okumanızı öneririm.
HSYK Başkan vekilinin açıklaması ertesinde, “kontrollü darbe iddiaları” toplumun farklı kesimlerinde daha fazla tartışılmaya başlandı.
Artarak ve büyüyerek sürüyor.
Nasıl sürmesin ki?
Darbeyi girişimi sırasında Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Hulusi Akar’ın ve MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın görevlerinde kalması, meclis komisyonuna ifade vermeye gelmemeleri, kontrollü darbe iddiasını daha da güçlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçilince Hulusi Akar önce Milli savunma Bakanı oldu, daha sonra Kayseri’den AKP milletvekili seçildi
Hakan Fidan’da MİT müsteşarlığından bugün Dışişleri bakanlığına getirildi.
Kontrollü darbe iddiaları genişleyerek yayılıyor.
Darbe söylemi siyasal iktidarın iştahla sömürme aracı olmaktan çoktan çıktı.
Darbe istismarına toplum artık izin vermiyor.
31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde ilk defa AKP girdiği seçimlerde ikinci parti oldu.
CHP’de 47 yıl sonra ilk defa sandıktan birinci parti olarak çıktı.
65 milyon insanın yaşadığı büyük şehir belediyelerini artık CHP yönetiyor.
2018 Tarihinde tek adam sistemine geçildi.
Kuvvetler ayrılığı kuvvetler birliğine dönüştü.
Ve ülke tepetaklak yuvarlanmaya başladı.
AKP ve küçük ortağı Yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanarak ülkeyi “hukuktan ve demokrasiden” uzaklaştırdı.
AİHM’in ve AYM’nin kararlarını tanımadılar ve uygulatmadılar.
Böylece…
“Yargıya karşı ülkede ilk defa sivil darbe yapıldı.”
Anayasal haklarını kullanan vatandaşların milli iradelerine sahip çıkmalarını; “Bu gösteriler devlete karşı bir ayaklanma ve başkaldırı olduğunu” iddia eder oldular.
Temel hak ve özgürlükleri kullananları “darbe seviciler “ diye suçlamaktan, hedef göstermekten çekinmediler.
Siyasal utanmazlık ve pişmanlık tavan yaptı.
Hayat pahalılığı…
Yoksulluk…
İşsizlik…
Ve gelir dağılımı adaletsizliği…
Çürüme hızına eşlik etti.
Bir avuç tuzu kurunun geleceği için 16 milyon emekliyi gözden çıkardılar.
Muhalefeti “emeklileri ve dar gelirlileri bize karşı kışkırtıyorlar” diye suçladılar
***
Bu toplumsal çürüme neden durmuyor?
Biz Cumhuriyeti kuralı yüzyıl oldu ama “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıramadık.”
Evrensel Hukuku da ne millet ne de devlet içselleştirmedi. Teflon tava gibi kullandık.
Toplumsal sorunları demokrasiyle değil, askeri darbelerle, OHal’le sıkıyönetimlerle veya polisiye tedbirlerle çözmeye başvurduk…
Demokrasinin bir konsensüs ve mutabakat sistemi olduğu toplumsal sorunların hukukla çözüldüğünü, etkili bir kültür haline getiremedik.
Siyaseti hazineye çökme olarak algıladık.
Şimdi de tek amaç ve hedef bu…
Başından kalkmadan yiyip bitirmek.
Birde artık başrolde katiller ve mafya üyeleri var.
Zor oyunu bozar yöntemi hiç olmadığı kadar revaçta.
İlk askeri darbe 27 Mayıs 1960 yılında Demokrat Partiye(DP) karşı yapıldı.
Defalarca darbeye maruz kaldık.
Hukuk olmayınca zorbalık sahne alıyor.
“Sivil ve silahlı bürokrasinin, kamu ihaleleri üzerinden zenginleşenlerin, bir de profesyonel siyaset yapanların”, memnun olduğu kutsanan ve değişmeyen bir devlet yapılanması kalıcılaştı.
Toplumsal “refah ve özgürlükler” saha dışına itildi.
Vatandaşa düşen de vergi vermek, askerlik yapmak ve devlete hizmetkâr olmak kaldı.
Yani modern kölelik.
15 Temmuz’dan sonra bu zihniyet daha da kök saldı ve boy atar oldu.
Önceden; “Generallerin, Hâkim ve Savcıların maaşı gizleniyordu”, 15 Temmuz’dan sonra buna “Valilerin” maaşları da eklendi.
İktidar AB hedefinden tamamen vaz geçti.
Denetim,hukuk,demokrasi,halk ve insan önceliği artık toplumsal gündemde yok.
“Kopenhag” kriterleri unutturuldu.
Çünkü Kopenhag kriterleri saydamlık, hesap verir olmak ve hukukun üstünlüğü demek.
Kopenhag kriterlerini kabul ettiğinizde; ‘devleti’ hukuk üzerinden tanımlamayacaksınız.
Hukuk üzerinden tanımlanan devlet ise kutsanmaz.
Hukuk devletinde atanmışlar seçilmişleri yönetemez.
İktidar AB müzakerelerinden uzaklaşmamış olsaydı,15 Temmuz kontrollü darbesi olur muydu?
Darbelerin siyasi bir kültüre dönüştüğü toplumlarda;“demokrasi ve hukuk” ortak payda olamaz.
Eşit vatandaşlık hukuku da uygulanmaz.
Bu sistem değişmedikçe;
“kışlacılar gider,
Camiciler gelir.”
15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı ne oldu?
Darbe raporu neden kayıp?
15 Temmuz “sivil darbenin önünü açtı” ve tek adam rejimini yerleştirdi.
Erdoğan’da bir konuşmasında ”15 Temmuz bize Allah’ın bir Lütfu” demedi mi?
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025