Mehmet TIRAŞ
Elimde kalem-kağıt gazeteleri okuyup notlar alıp tararken, yazıya da başlık arıyordum gündemi çağrıştıran konuda..
Son günlerde yaptığı yayınlarla Türk medyasının yüz akı, tatlı diye sonuna bıraktığım Taraf Gazetesini elime alınca yazının başlığını buldum,diye bir ses geldi içimden..
AB’nin Genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle:”Bir ülkede demokrasinin hangi düzeyde olduğunu bilmek istiyorsanız o ülkenin dünya endeksindeki yerine bakın” dedi.Füle şöyle devam etti;Türkiye de ana akım medyanın adeta sağırlaşan sessizliği ve polisin medyaya uyguladığı baskı,Bürüksel de yapmakta olduğumuz konferansa ne denli ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu” diyordu.
AB’nin Genişlemeden sorumlu üyesi Füle’nin bu açıklamalarını okuyunca birden aklıma AKP’nin dalkavuk medyasının tetikçi sözde yazarının bir televizyon kanalında söylediklerini hatırladım,Gezi direnişiyle ilgili şöyle diyordu:”Bu dünya medyası Gezi direnişini niye bu kadar ilgileniyor daha da ileri gidip saatlerce canlı yayın yapıyorlar Taksimden”,deyip komplo teorilerini de peş peşe sıralıyordu.
Yalnız aklına gelmiyor diyemeyeceğim,işine gelmediği için şu soruyu sormadı modarötör ve karşısındaki tartışmacı da; “Merkez medya vermeyince yabancılar görevini yapıyor” diyemedi.
AKP ‘in yandaş dalkavuk medyasının yazarlarından, komplo teorilerinede uymayan Başbakanı haklı çıkartmaya çalışan yazıları ve konuşmaları sürüsüne bereket gırla gidiyor hangisini gündeme getirelim habercilik ve medya açısından..
Eğer sosyal medyayı da Başbakan tekeline alabilseydi, ne içeriden ne de dışarıdan bir haber alacaktık,iyi ki internet ve sosyal medya var. Sosyal medya olmasa ne yapardık; askeri darbeleri aratmayan bir süreci yaşatırdı bize Recep Tayyip Erdoğan ve onun dalkavuk medyası.
Bir haber üç gün sonra verilir mi,gerçi bu merkez ana medyanın yaptığı ilk değil 2011 Aralık 28’nde Uludere de 34 Kürt vatandaşlarını askeri savaş uçaklarıyla öldürülmesi haberini bizim medya görmedi ve24 dört saat sonra verdi;biz bu vahşeti de yabancı medyadan öğrenmiştik..
Basın özgürlüğünün Türkiye de olmadığını Gezi direnişiyle; Türkiye deki basının rezilliğini dünya meslektaşları ve kurumları teşhir ettiler..İfade özgürlüğünün Türkiye de olmadığını anlatıp yazıyorlar çok önemli yayın kuruluşları; Türk basının iktidar tarafından çok büyük bir baskı altında olduğunu Gezi Direnişi bunun somut örneği,diye.
Belçika’nın Başkenti Bürüksel’ de 20 Haziran 2013 tarihinde AB’nin ikincisini gerçekleştirdiği, Batı Balkanlar ve Türkiye’de medyanın durumuna ilişkin konferansında konuşan; Sabah Gazetesi ombudsmanı Yavuz Baydar’a kulak verelim:”Gezi direnişini Türkiye de medyanın bilerek ülke geneline yayılan gösterileri derinlemesine vermediğini belirtti.Basının bu tavrının Türkiye’de medyanın ne denli acıklı durumda olduğunu gösteren büyük bir imdat sinyali olduğunu işaret etti.Taksim olayları,medyanın,siyasi ve ekonomik hegemonya altında sakat editoryal bağımsızlığını,profesyonel köleliğini gün yüzüne çıkarttı.” Diyordu.
Dünya basınına rezil olan, bizim siyasette kendilerine yer arayan,akçeli işlerin içinde bulunan,patronunun menfaatini düşünen yazar çizer AKP’nin dalkavuk medyasıyla iş tutanlar, gezi direnişini,Başbakan Erdoğan’ın konuşmaları ve siyasi danışmanın yazılarıyla örtüşen destek vererek,sözde gazetecilik yapıyorlar ama dünyanın özgür medyası da peşlerini bırakmıyor.
Hele bir Gezi direnişini yorumlamaları var evlere şenlik, inanın onların yazdıklarını ve konuşmalarını eli kalem tutanları bir tarafa bırakın; yüreğinin sesini dinleyen,çevresine objektif bakan günlük düzenli bir gazete okuyan kişi bile inanmaz.
Neymiş bu gezi direnişi onlara göre; Türkiye’nin zenginleşmesini istemeyenlerin tezgahı,Alman Ergenekonu devrede,28 Şubat’ı sahneye koyma provası,darbelerin alt yapısı hazırlanıyor,barış sürecini baltalama,Orta doğuya ve Müslüman ülkelere örnek olan ülkenin önünü kesme,faiz lobileri devreye girdi say saya bildiğiniz kadar, Brezilya dizilerine benzer sonu gelmez zırvalamalardan geçilmiyor.
Gezi Direnişinin çıkış noktası;bir çevre duyarlılığıyla fitili ateşlendi ve ekonomi ile hiç alakası olmayan,Kentlilerin yaşmalarına müdahale edildiği,Erdoğan’ın din ve mezhep referanslı bir politikayı,topluma dayattığı ve bir otoriterleşmeye gittiğinin karşılığıdır,bu direniş.
Burada birkaç soru soralım dalkavuk AKP medyasına ve İktidar sahiplerine,herkes elini vicdanına koysun ve düşçünsün,şu konuşmalarının ve politikasının dış güçlerle ne alakası var;Erdoğan,tek din diyor,dindar nesil yetiştireceğim,Camini dışından başka bir ibadet yerini tanımayız,diyerek Cem evlerini ibadet yeri olarak görmüyor,Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit düştü,Alkol alan herkes alkoliktir,kendisini eleştiren köşe yazarlarını kovdurması,buna nasıl köşe veriyorsun nasıl böyle yazı yazar,diye gazetelerin patronlarını tehdit etmesi,heykel yıktırması,beğenmediği televizyon dizilerinin kaldırılmasını istemesi,yeni gazete patronu olan kişinin Başbakana kimi genel yayın yönetmeni yapayım,diye sorması bunlar bir otoriterleşme değil mi,bunlarda mı dış güçlerin,faiz lobisinin oyunları mı?
Bir de televizyondan Başbakanın seçtiği gazetecilerle yaptığı soru cevap bölümünü bakın, tam bir çanak sorular ve danışıklı dövüş düzeyinde.Bir gazeteci Erdoğan’a sorusunu sormadan müsaade istiyor, şöyle bir soru sorabilir miyim,diye.. Sizin soracağınız soruyu,sorduğunuz şahıs belirliyorsa,senin gazeteciliğinin ne anlamı kalıyor?Soru birine danışmadan ve müsaade alınmandan soruluyorsa bir anlamı olur ve soranda toplumda saygınlık kazanır.Sorunuzun cevabını alamadığınız sürece de, ısrarlı olursunuz.Nerde!..
Başbakan içeride susturduğu ve tekeline aldığı medya ile siyasi iktidarını ve hesap vermez saltanatının böyle gideceğini sanıyordu ama;Orta doğu ve Suriye politikasının iflasa uğraması,PKK ile hiç hesapta olmamasına rağmen masaya oturması ve Gezi direnişinin halkta bir isyana dönüşmesi;ABD ve AB’liğinin ve dünya basının Gezi direnişindeki polis şiddetini, kendisiyle ilişkinin bu düzeye gelmeyeceğini düşünüyordu ama hesapta olmayan gelişmelerin altında kaldı ve on bir yıllık olumlu imajını sildi süpürttü.
Dünya içeride olanlardan ibaret değil,bireysel haklar, azınlıklar,temel hak ve özgürlükler çoğunluk ile yok edilemiyor artık, senin yalan ve gizleyen basının ne kadar görmese de;yeryüzünün küreselleşen gözleri radar gibi tüm dünyayı tarıyor.
Basını özgür bırak,insan haklarına saygılı ol, sokaklara dökülen halkının sesine kulak ver!..
Bu sözü siz,orta doğu diktatörlerine çağırmıştınız hatırladınız mı?
Ne kadar doğru bir söz ağzınıza sağlık.
Sn Başbakan, sizin topluma format atma politikanız;farenin, devenin ipinden çekerek deliğine sokmasını benziyor!.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025