Mehmet TIRAŞ
Bizim başbakanın ilk söylediğine mi inancağız son söylediğine mi?
Başbakan Salı günü partisinin grup toplantısında demokrasi paketini grubuna anlatırken; “devlet vatandaşına format atamaz” dedi..
Ardından da ideolojik bir sözle devam etti:”Dava taşını gediğine koyana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Bu sözü nasıl yorumlamalıyız veya nasıl okumalıyız;temel hak ve özgürlükler babında mı söylüyor yoksa gizli ajandasında yazılı olanın daha hayata geçmediğinden mi,mesaj veriyor?
Devlet vatandaşına format atamaz,buradan başlayalım..
Doğru bir sözde peki Erdoğan’ın yaptıklarıyla ve konuşmalarıyla örtüşmüyor bunu nasıl ifade edeceğiz..
Onun için yazının girişinde söyledim Başbakanın ilk söylediğine mi, son söylediğine mi inanalım veya yorum yapalım..
İşte burası karışık bir süreç..
Hatırlatarak gidelim de başbakanın ve onu yandaşlarının yere göğe sığdıramadığı paketine döneriz.
Başbakan kendisi demedi mi:”bizim neslimiz bozdular,dindar nesil yetiştireceğiz?”
Erdoğan’ın bu sözü vatandaşa format atmak olmuyor mu?
Darbecilerin Kemalist gençlik yetiştirmesinden sizin farkınız ne oluyor ?
Peki Başbakanın bir kadının kaç çocuk doğuracağı veya nasıl doğum yapmasını istemesi vatandaşa format atmak anlamına gelmiyor mu?
Yine başbakanın devlet kimsenin neye inanacağı veya nerede ibadet edeceğine karışmaması teziyle;Alevilerin ibadet yeri olan Cem evlerini yasal statüye kavuşturmaması ve devlet olarak caminin dışında ibadet yeri tanımayız sözü,tek din üzerinden vatandaşa format atmak olmuyor mu?
Ya “tek din demesi” Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu sözü; Kemalizm’in din ve mezhep versiyonunu hayata geçirmek, devlet imkanını kullanarak topluma format atmıyor mu, Başbakan?
Devletin ideolojilerden arınmasını istiyorsunuz ama tek din ve mezhep dayatmanız devlet nasıl nötr olur?
Kimsenin özel hayatına ve yaşam tarzına karşımayız, karıştırmayız diyen de Erdoğan;Dolma bahçe ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetini içime sindiremiyorum,diyen de Erdoğan?
Bunun hangisini ölçü alacağız?
Müdahalesi mi doğru, karışmaması mı?
Ya Başbakanın kızın bir erkeğin kucağında oturmasını hangi anne-baba ister sözünü nereye koyacağız, bundan daha iyi özel hayata müdahale olur mu?
Kimsenin yediğine içtiğine karışmayız diyeceksiniz;kim içki içiyorsa onu alkolikle tanımlayacaksınız;aksırana -tıksırana kadar içiyorlar diyerek içenleri aşağılamanız, bu özel hayata müdahaleye ve devletin topluma format atması olmuyor mu?
Ya AKP parti sözcüsü Hüseyin Çelik’in bir televizyon program sunucusu bayanın kıyafetini uygun görmemesi ve bayanın kanal yöneticileri tarafından işine son verilmesi;yaşam tarzına müdahale olmuyor mu?
Hani kim nasıl giyer diyerek türban üzerinden özgürlük tanımlıyordunuz ya;şimdi ahlak hocalığına soyunmanız, ne kadar etik bu?
Demokratikleşme paketine yer verdiğiniz ve doğru da yaptığınız yasayla; bir Milletvekilinizin Alevilerin inanç evlerini terör örgütlerinin yuvası göstermesi;nefret suçlarına girmiyor mu?
İbadete yerinden çıkıp toplu katliamlar işleyenler aranıyorsa Cem evine sıra gelmez;insanları yakanlar ve boğazlarını kesenleri Kahramanmaraş,Sivas ve Çorum da camiden çıkanlara baksınlar!.
Başbakan İslam ile terörü yan yana getiremezsiniz bunu kabullenmeyiz,ya Cem evlerini terörle özdeşleştiren müridiniz olan vekile nediyeceksiniz?
Yazılı ve görsel medya da çok yer almayan ve Erdoğan’ın parti grubunda sarf ettiği Necip Fazıl’dan uyarladığı şu sözü nasıl okumalıyız:”dava taşını gediğine koyana kadar mücadele edeceğiz” ne anlamda bu mesajı veriyor?
Devleti dini esaslara göre yönetmek için daha çok kastedeceğimiz yol mu var demek istiyor Başbakan?
Yoksa çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede; demokrasi ve hukuku bir araç olarak görüp “temel hak ve özgürlükler” önemli değil, çoğunluğun talepleri mi, önemli demek istiyor?
Tabi bu soruları çoğaltmakta mümkün,farklı yorum yapmakta.Başbakan grubunda ve parti toplantılarında ağırlıklı olarak din referanslı konuşuyor..
Başta da söyledik Başbakanın hangi sözünü değerlendirmeliyiz; gerçekten çelişkiler dolu açıklamaları hep kafa karıştırmaktan öte; toplumda yarılmalar ve korkulara neden oluyor.Erdoğan’ın,biz ve onlar sözü toplumun bir kesimini dışlayan nobran bir dili nereye koyacağız?
Bir devlet adamı her güzel sözü akıl süzgecinden geçirmeden, toplumun farklılığını yok sayarak alkış ve oy getirsin diye söylemesi,toplumsal çatışmaları besler.
Başbakan eğer bu söylemlerini oya çevirmek ve iktidarının ömrünü uzatmaya yönelik söylüyorsa ki;öyle gözüküyor, bu çok tehlikeli bir yol ve iç çatışmalara çağrı yapıyor.
Erdoğan,devleti AB standartlarında bir demokrasi ve hukukla ülkeyi yönetmeyi akıl etmeli; yoksa söyledikleriyle çelişen ve paradoks oluşturan sözleri kaos ortamı yaratıyor..
Devlet aklını evrensel hukukla bağlarsak devlet vatandaşına format atamaz..
Çok samimi olarak söyleyeyim bir vatandaş olarak; Başbakan sandıktan aldığı güçle çoğunluk üzerinden topluma ”din ve mezhep üzerinden format atmaya” çalışıyor.
Bunun somut göstergesi ise dindar nesil yetiştireceğiz,alkol yasası için söylediği sözler bunu kanıtlamıyor mu;iki ayyaşın çıkarttığı yasaya mı yoksa yüce dinimizin yasağına mı demdi mi,Erdoğan?
Peki ya medya üzerindeki baskısı demokrasilerde kabullenir bir durumu mu?
Erdoğan’ın,”Dava taşını gediğine koyana kadar mücadele” sözü daha çok tartışılacak ve her yöne çekilecek bir söz olduğunu da unutmayalım.
Devlet vatandaşına format atamaz ama Erdoğan bunu yapmaya çok istekli olduğu da gizlenemez bir gerçek.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025