Mehmet TIRAŞ
Demokratik olmayan ülkelerde hainler ve vatan hainleri yaftalaması çok sık rastlanan bir suçlamadır,şimdi bizde havada uçuşuyor.
Bu suçlamalar dünyanın her yerinde her zaman ülkeyi evrensel hukukla yönetmekten aciz olanların muhaliflerine yaptığı bir kara propagandadır..
Biz vatan hainleri,dış güçlerin işbirlikçileri sözü askeri darbeler döneminden gelen ve bugünde seçimle gelmiş ama askeri darbeciler aratmayan bir yola girmiş Başbakan Erdoğan’dan son üç yıldır duymaya başladık.
Kendisinin okuduğu şiirden dolayı belediye başkanlığından düşürüp cezaevine attıranlarda Erdoğan’a vatan hini diyorlardı,şimdi Başbakan kendine muhalif olanlara söylüyor ne garip bir ülkeyiz,değil mi?
Peki biz bu vatanperver ve vatan haini suçlamalarından nasıl kurutulacağız?
Dış dünyayı izlemeyenler ve çok sesliliği kabullenmeyenler farklı sese ve düşünceye tahammül edemeyenler bir de yeryüzünü takip etmelerini öneririz..
Vatanperver ve vatan haini nasıl oluyormuş birde ona bakalım.
Dünyanın en zengin ülkesinde vatan sevgisi ve vatan hainleri bize hiç benzemiyor..
ABD’de vatanperverliğin kriteri vergi mükellefi olmaktan geçiyormuş.
Çok vergi veren çok vatanperver az veriyorsa az,vergi kaçırıyorsa vatan haini muamelesi görürmüş.
Geçen bir yazım üzerine telefonla konuştuğum bir arkadaşım kendisi de bir hukukçu, aynı zamanda bakanlıkta üst düzeyde görevlerde bulunmuş, bana ABD’de vergi kaçırana oy kullandırmıyorlar dedi.
Yine Birleşik devletlerinde vergi denetçilerinin tutuklama yetkisi varmış.
Bu kadar kısa dünyanın en zengin ülkesinden vatanperverlik ve vergi üzerinden değerlendirmelerde kısa bilgilendirdikten sonra bizde vatan hainliğinin kıstasına bir bakalım..
Bizim Başbakan demokrasilerde rastlanmayan bir mantıkla kendinse ve hükümetinin politikalarına yönelik gelen demokratik eleştirilere karşı “Vatan Haini ve hainler” sözcüğünü diline dolar oldu.
Erdoğan muhalefet olana değil,partisinin kuruluşundan bugüne kadar siyaset yapmış bakanlık görevinde bulunmuş,kendisiyle görüş ayrılığına düşüp partisinden istifa edenlere de, hainler aramızdan tek tek ayrılıyor,demekten bile çekinmiyor.
Sormazlar mı adama oğluna adını verdiğiniz elini öptüğünüz, siyasette yanında yetiştiğiniz Necmettin Erbakan’dan ayrılarak, AKP’yi kurarak siz de Erbakan hocaya hainlik etmiş olmuyor musunuz, hainlik tanımınıza göre?
Erdoğan,Demokrasinin nimetlerinden yararlanmış bir devlet adamı gibi değil de, askeri darbelerle yönetime el koymuş bir diktatör gibi konuşmaları insan dinlerken ürperiyor.
Demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidar meşru değildir..
Dünyanın her ülkesinde mutlaka bir hükümet vardır ama her yerde muhalefet yoktur,muhalefet demokratik rejimlerde vardır.
Muhalefet demokrasilerde iktidar kadar değerli ve önemlidir.
En aykırı fikirlerin söylendiği ve yazıldığı yerde demokrasi vardır.
Gezi direnişiyle başlayan ülke siyasetindeki dalgalanmalar,17 Aralık “rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla” muhalif olan toplumun hemen hemen her kesimi, aydını, yazarı –çizeri, sanat aleminden ve iş adamlarından, medya mensuplarından ,Başbakanın vatan hainliğinden ve ihanet listesine girmeyen kalmadı gibi.
Başbakan da siyaseten o kadar sıkıntılı bir hal var ki,devlet içinde çeteleşme var ve bu çeteleşme paralele devlet yapılanmasına kalkıştı ve bana ve hükümetime 17 Aralık operasyonuyla ”yargı yoluyla darbe yaptılar,milli irade hırsızlığına soyundular” diyor..İnsan 12 yıldır yönettiği devlete çete der mi?
Yargıyı baypas ediyorsa der,25 Aralık’ta yapılacak yargı operasyonunu durduran da Erdoğan değil mi?
Cemaati kastederek kavgada söylenmeyecek, hiçbir edebe sığmayacak kadar ileri gidip,hainlerin inlerine ineceğiz,haşhaşiler,ihanetçiler,alim müsveddeleri, yalancı peygamberler gibi yaftalamalar yapıyor ama bu iddialarının hiç birini de kanıtlamış değil,devletteki çeteleri de..Daha da kötüsü iki yıl önce hakaret ettiği cemaati yere göğe sığdırmıyordu aynı Başbakan ve onun dalkavuk medyasının kadrolu yazarları.
Başbakanın,Cemaate yakın olan başta medya da yer alan ve iş aleminden olan bir gruba yönelik, gözaltı operasyonuna geçeceği söylentileri çok yaygın bir kanaat.Bunu da 30 mart yerel seçimler öncesi veya sonrası yapacağı iddia ediliyor.
Yakında bir cadı avına başlarsa Erdoğan hükümeti buna şaşırmamalıyız.
Başbakanın vatanperver anlayışı ve hain anlayışında bir gariplik var işte örneği..
Başbakanın sağ kolu ekonomiden sorumlu devlet bakanı Ali Babacan Ankara’da Elçilere yaptığı konuşmada:
”2023 yılına GSMH’yı fert başına 25 bin dolar hedefliyoruz,yalnız bu hedefe varmak için hukukun üstünlüğü,yargı bağımsızlığı konusunda AB standartlarında düzenlemeler yapmalıyız,yoksa bu ülkeye yabancı sermaye gelmez” diyor.
Başbakanın vatana ihanet ediyor dediği TÜSİAD başkanı Muharrem Yılmaz ne demiş bir de ona bakalım:
“Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması,yargının ve kolluk gücünün altüst olmasıyla sonuçlandı,bu tahribat yabancı sermayenin Türkiye’ye bakışını da olumsuz etkiledi.Hukukun üstünlüğüne riayet edilmeyen,yargı mekanizması AB normlarında çalışmayan,düzenleyici kurumların bağımsızlığına gölge düşen, vergi cezaları veya başka tür cezalarla şirketler üzerinde baskı kurulan,ihale yasası onlarca değiştirilen,böyle bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değildir”diyor.
Ekonomiden sorumlu devlet Bakanı Ali Babacan’ın konuşmasıyla Başbakanın vatan haini listesine giren TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın konuşmasının arasında ne fark var Allah aşkına?
Bizim başbakanın niyet okumasından ileri geliyor bunlar ve görmek istediği yerden tarif ediyor.
Derler ya,nereye baktığın değil nereden baktığın önemli, diye..
Başbakan bir vatanperverlik ve hainlik tarifi yapsa da bizde kendimizi tanısak!.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025