Mehmet TIRAŞ
Gündemimiz Cumhurbaşkanı seçim bandına takıldı ve seçim bitene kadar da değişecek gibi görünmüyor..
Sınırımızda ve bölgemizde tam bir savaşa yaşanıyor dinci terör örgütü IŞİD, Musul’u ele geçirdikten sonra IŞİD’in Musul Türk konsolosluğunu basıp 49 çalışanı ve görevlisini rehin alıp nerede olduğunu bilmediğimiz bir yerde rehine olarak elinde tutarken, bu rehineler için hiçbir şey konuşulmuyor soru dahi sorulmuyor,bunlar olmayınca da gündeme de gelmiyor.
IŞİD’in başka ülkelerin Musul’daki konsolosluk binalarına dokunmayıp sadece Türk konsolosluğunu hedef alması da son günlerin klişe deyimiyle manidar değil mi?
Bu konunun birinci muhatabı olan Erdoğan,konuyu kamuoyundan kaçırırcasına mahkemeden karar çıkarttırması,dinci terör örgütü IŞİD için haber ve yorum yapılmasını yasaklatmış,IŞİD’e terör örgütü bile diyemediği gibi dış politikada böyle bir açmazın içine girerken,dinci terör örgütü IŞİD’e bir yerde teslim olduk.
Gelelim Cumhurbaşkanı aday olanların demokratik bir ortamda yarışıp yarışmadığına ve aday olan kişilerin profilleri üzerinden yorumlara ve haberlere bir göz atalım.
İlk önce Erdoğan’dan başlayalım Başbakanlıktan Erdoğan istifa etmeyerek siyaseten etik davranmamış ve bu tutumu ile muhaliflerinden en az bir tur önde başlamıştır yarışa.
Nedenlerine gelince sıralayalım, Erdoğan seçim startını Samsun ilinden verdi ve bütün devleti temsil eden mülki amirler başta olmak üzere,yerel yönetimlerinde devreye girmesiyle miting yapılacak tüm illerde bütün devlet imkanlarını kullanılacağı kesin bir şey..Erdoğan’ın seçim platformunu TOKİ düzenliyor,O ilin bütün olanaklarını Erdoğan için sunan devlet yetkilileri,yerel yöneticiler ve emniyet teşkilatı aynısını diğer adaylara göstermesi mümkün mü?
Kesinlikle yapamazlar,Erdoğan yaptırmaz yapanı da görevden anında alır.
Erdoğan’ın ya medya imkanlarına ne diyeceğiz,TRT’nin 16 tane televizyon kanalı var başta TRT olmak üzere hepsi Erdoğan’ı veriyor ama rakiplerini ise görmezden geliyor.
İşte RTÜK’ün raporu TRT’nin üç günlük 5,6,7 Temmuz 2014 tarihlerinde Cumhurbaşkanı adaylarına ayrılan süreler..
TRT Türk 305 dakika Erdoğan’ı veriyor Ekmelettin İhsanoğlu’nu sıfır dakika,Selahattin Demirtaş sıfır dakika.
TRT Haber 204 dakika Erdoğan,İhsanoğlu 3 Dakika,Demirtaş Sıfır dakika.
TRT 1 Erdoğan 24 dakika,İhsanoğlu 2 dakika 5 saniye,Demirtaş 45 saniye o da baş sağlı haberi.
Birde TRT’nin dışında olan Erdoğan’a göbekten bağlı televizyon kanalların haberleri ve sayısının hesaba katın; bu kanalların sayısı sürüsüne bereket TRT ile toplamı 20 ile 25 arasında Erdoğan konuşmaya başladığı an,yayın akışlarını kesip canlı yayına geçip dakikalarca veriyorlar ama diğer adayları ise ana haber bültenlerinde birkaç saniye ile geçiştiriyorlar.
Bu eşitsizlik karşısında adaylar eşit şartlarda yarışıyorlar diyebilir miyiz?
Böylesi bir medya baskısıyla kendini seçilmiş cumhurbaşkanı(Başkan) ilan eden Erdoğan, nobran dilini muhaliflerine saldırgan bir şekilde kullanmaya devam ediyor.
Erdoğan,demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidarın meşru sayılmadığını aklına bile getirmeden, kendine muhalif olanı toplumun her kesimini ayırt etmeden düşman gören bir dille, seçmen kitlesini canlı tutmaya çalışarak gerginlik üzerinden oy devşirmeye çalışıyor..
Dalkavuk yazılı ve görsel medyası da kraldan fazla kralcı bir yolda hız kesmiyor,AKP kadrosundan devlet gazeteciliği yapan tetikçi esnaf takımı ise, kusursuz hatta seçime bile gerek yok diyecekler ama utanıyorlar Erdoğan’ı şimdiden Cumhurbaşkanı(Başkan) ilan etmişler bile,ellerinde objektif olmayan Erdoğan ile çalışan araştırma şirketlerin rakamlarını vererek Erdoğan’ı seçimi kazanmış olarak gösteriyorlar.
En çok üzerinde durulması gereken ve başta Erdoğan’ın seçim giderlerini kimlerden karşılanacağını kamuoyu mutlaka merak ediyordur.
Neden Erdoğan diyoruz çünkü hala başbakan ve iktidarda,Erdoğan için havuz medyası oluşturan müttahait tayfası, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmak için nasıl bir seçim havuzu oluşturdular bunu vatandaş olarak bilmek en doğal hakkımız olsa gerek.
Bir başka sıkıntı,Erdoğan 76 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım diyor ama ardından onlar ve biz diyen ayrıştırıcı,bölücü ve öteleştiren dilinden vaaz geçmişte değil..Erdoğan, Cumhurbaşkanı olacak gibi değil de iktidarını Başkanlıkla taçlandırıp, taç takacak diktatör gibi seçim meydanlarında konuşmaya devam ediyor tam bir Putin ve İlhan Aliyev benzeri bir role hazırlıyor kendini.
Erdoğan 30 Mart seçimlerindeki yol,yöntem ve dili hiç değiştirmeden aynen uygulayacağını görüyoruz bunun işaretlerini vermeye başladı..
“17 ve 25 Aralıkta kendi bakanlarına,çocuklarına, yakınlarına başlatılan Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna yönelik yargıya yaptığı darbeyi,tersinden okutarak ve çarpıtarak kamuoyuna bir algı oluşturmanın peşinde olduğunu ve hız kesmeden sürdürüyor .”
Kendisi hakkında iddia edilen yolsuzluk ve rüşvet konusunda inandırıcı bir açıklama yapmaz iken,Erdoğan muhaliflerine özellikle de bir dönem kankası olan Hizmet hareketi için kavgada söylenmeyecek iftiralarda bulunuyor.
Cemaat için, Paralel devlet,Terör örgütü diye başlıyor,sahte peygamber,alim müsveddesi,haşhaşiler, vatan hainleri diyerek her türlü yaftalamayı yapıyor ama ortada bu iddialarını kanıtlayan bir belgesi yok peki bu nasıl olacak?
Evrensel Hukukta suçu aydınlatmak için delilden sanığa gidilirken, Erdoğan ise suçlu yaratıp sanıktan suça gitmeyi hedefliyor.
Erdoğan, üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçilecek diyordu iktidarının ilk yılarında ve AB görüşmelerinde..
Şimdi ise din ve mezhep üzerinden sosyal hayatı zapturapt altına alarak,neslimiz bozdular diyerek topluma format atmaya çalışıyor,İmam hatip okullarını sürekli gündemde tutması da bilinçli bir stratejisidir.
Diğer adaylara gelince..
Muhalefetin adayı Ekmelettin İhsan oğlunu kamuoyu daha yeni tanımaya başladı,şahsen bende yeni tanıyorum yazan çizen birisi olarak tanıyordum ama bu kadar derinliği olan saygıda kusur etmeden konuşan, konuşmasını kavram,kurum ve felsefi değerlendirerek akademik bir çerçeve çizen olayları koşulları içinde değerlendiren bir şahsiyet, hakkını teslim etmeliyim.
İhsanoğlu televizyon konuşmaları bizim toplumu heyecanlandıran bir konuşmalar yapmıyor bana Erdal İnönü’yü hatıraltıyor ama gerçekten topluma güven veren bir üslup ve tavırla kendini gösteriyor.Tam bir Orta Doğu uzmanı İhsanoğlu müthiş bir analizleri ve öngörüleri var bu coğrafya üzerine herkesin can kulağıyla dinlenmesi gereken bir bilim adamı.Bu oya dönüşür mü bunu da sandıklar açılınca göreceğiz
Burada CHP’nin içinden İhsanoğlu’nun adaylığına az bir grup karşı çıksa da, CHP genle başkanı ve partinin bütün üst kurulları ve parti teşkilatı yerel yönetimler arkasında duruyorlar açıkça da adayımız diye sahiplendiklerini görüyoruz.CHP Genel Başkanı çıktığı her televizyon kanalında kefilim diyor hatta AKP İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı aday gösterseydi biz desteklerdik diyor.
İhsanoğlu’nu aday gösteren MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli CHP genel başkanı kadar aktif olarak İnsanoğlu’nun arkasında durmuyor hatta çekinceli davrandığı da gözden kaçmıyor..
Bizim gözlemimiz MHP’nin kırmızı çizgilerini İhsanoğlu demode görüyor, ihsanoğlu AB normlarında özgürlüklerden ve demokrasiden, hukuktan bahsederken çözüm sürecine destek vermesi,ana dilde eğitimi savunması ,Kürt sorununun çözümü konusunda MHP’den ayrıştığı ortaya çıkıyor,MHP’nin YSK’luna baş vurarak Erdoğan ile Selahattin Demirtaş’ın adaylığını iptal edilmesini istemesini,İhsanoğlu ise Demirtaş’ın adaylığını saygı değer bulması, Bahçeli’nin İnsanoğlu’na tedirgin ve kerhen bir destek verdiğinin işareti değil mi bu?
Selahattin Demirtaş’a gelince gerçekten ayrı bir parantez açmak gerekiyor.. Demirtaş, son dönemlerde ülke siyasetinde nitelikli insan sıkıntısının çekildiği bir yerde, karanlıkta ışık gibi fark edilen bir şahsiyet.. Bilgisi,sakinliği ve gençliğinin de verdiği dinamizm ile demokrat bir kimlik profili çiziyor ve güven veriyor..Kazanır mı Cumhurbaşkanlığını, kazanmaması hiçte önemli değil ama ülke yönetiminde kısa bir sürede devleti yöneten ülkenin anahtar partisi olacak bir partinin temsilcisi bunu fazlasıyla hak ediyor Selahattin Demirtaş, kendisinin ve partisinin yolu açık olsun.
“30 Mart seçimlerinde 17 ve 25 Aralık rüşvet operasyonunu bu Erdoğan’a ve hükümetine karşı bir yargı darbesi diyen İmrallı ile ters düşerek,17 ve 25 Aralık bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur,yargı darbesi değildir deyip,seçim meydanlarında yargıya yapılan darbeyi yüksek perdeden dile getirmiş,benim oyu mu almış bir siyasetçidir Selahattin Demirtaş.”
Birinci tur Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu Selahattin Demirtaş’a vereceğimi de buradan beyan edeyim.
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025