Mehmet TIRAŞ
Demokratik yoldan toplumsal sorunları çözemeyenler ,yeryüzüne ayak uyduramayanca; yasal yoldan ülke yönetimine gelseler de, en sonunda diktatörlük yolunu seçip yasaklara baş vururlar.
Darbeler kısa yoldan sorunları çözme yöntemi olarak seçilmiş antidemokratik bir yoldur.
Darbe deyince akla hemen askeri yöntemlerle tankla, topla, tüfekle yönetime el koyma geliyor ama bazı darbeler de sandıkla gelip çoğunluk üstünden, farklılıkları yok etmeye hedefleyen,muhalefeti yok sayan ,basın özgürlüğünün tanımayan ,tek adamlığa soyunan siyasi diktatörlerin tarihte unutulmaz örnekleri vardır.
Bunlardan biri demek değil unutulmazı,Almanya’daAdolf Hitler’in demokratik yoldan gelip demokrasiyi araç olarak kullanıp, iktidar olduktan sonra da; askeri darbeleri aratmayan bir şekilde, kanlı iktidarının nasıl bir savaşla sonuçlandığınıve insanlık suçu işlediğini unutmak mümkün mü?
Diktatörlerin vatanıırkı,inancı,mezhebi ne olursa olsun,ortak buluştukları nokta devleti kutsayan ve sahte vatanperverlikleri olmuştur.Bunlar sürekli bağımsızlık kavramından söz ederek milliyetçiliğe sığınırlar.
Adolf Hitler’in seçimle iktidara gelip 52 milyon insanın hayatına mal olan siyasal macerasını okuduğunuzda bunları görürsünüz.
Seçimle gelenden diktatör olmaz diyemeyiz.. Halklar yanlış yapmaz diye de bir şey yok..Halklar yanlış yapar dahalklardan hesap sorulamaz.
Diktatörlükler, nasıl önlenir sorusu karşımıza çıkıyor doğal olarak.
İster askeri darbeler olsun,ister sivil darbeler olsun,darbelerin önünü ancak evrensel hukuku ortak payda edinip,temel hak ve özgürlükleri ilke edindiğimizde;sivil toplum örgütleri ve demokrasi güçlerininortak dayanışmasıyla ancak önünü kesebilirsiniz.
Diktatörler, yasakları,yolsuzluğu,yoksulluğu yenemediğinde; karşısındaoluşacak muhalefeti etkisiz hale getirmek için baş vuracağı ilk yöntem;özgürlükleri boğarak, iktidarının ömrünü uzatmanın yollarını arar..Bunla kalmaz her türlü iftirayla karşısındaki muhalif olan güçleri etkisiz hale getirmek için devletin tüm imkanlarını dakullanır.
Koca bir yılı geri de bıraktık ama yolsuzluk,rüşvet,adam kayırma,ihaleye fesat karıştırma,yasaklar,yoksulluk,işsizlik,enflasyon ve adaletsizlikler peşimizi bırakacak gibi de görünmüyor.
Demokrasiden ve hukuktan Türkiye uzaklaştıkça, toplumsal sorunlarımız katmerlenerek yeni yılda da;toplumun ertelenemez sorunları olarak karşımız da kar topu gibi büyüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir ülke de basın Türkiye’deki kadar özgür değil diyerek bağırıyor ama..
Erdoğan’ıyalanlayan,Türkiye’nin de üyesi olduğu uluslar arası kuruluşların raporlarından kısa bir doküman verelim dedik.
-Freedom House’un 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’nda Türkiye,’kısmen özgür’ ülke statüsünden “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşürüldü.197 ülke arasında 120.sıradan 130.sıraya gerilediğini açıklarken..
-Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ‘nün (RSF),2014 2014 Dünya İfade Özgürlüğü Endeksi’nde de Türkiye’nin durumu içler acısıydı .Endekste,Türkiye,Afganistan,İran,Ürdün gibi ülkelerin gerisinde kalarak 180 ülke arasında 154.oldu.
Hani dünyanın en özgür basını bizde idi?
Bu kuruluşlar mı yalan söylüyor,Erdoğan’mı?
-Ülkelerin ekonomik büyümelerinden toplumsal ve sosyal gelişmeye, ne aktardıklarını gösteren Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 2014 İnsani Gelişmişlik Raporu’nda da yerimizde saydık.Türkiye,2014 ‘te 187 ülke arasında 69.sıradaydı,bir önceki yılda da aynı yerdeydi. Bir yılda ekonomik anlamda Türkiye yüzde 4 büyümüşama insani gelişmeye bir katkı sağlamadığını gösteriyor.
-34 üye ülkenin refahını değerlendiren OECD’nin hazırladığı 2014 Yaşam Kalitesi Raporu’na göre,Türkiye sonuncu sırada yer alarak “En Zor yaşanılacak Ülkeler” den biri oldu. Türkiye, eğitimdesonuncu, hizmet sektöründe 33.,sağlıkta ve çevrede 31.sırada.
-OECD ‘nin “Gelir Eşitsizliği Ekonomik Büyümeye Zarar Verir mi” Raporu’nda Türkiye gelir adaletsizliğinde Meksika’nın ardından en kötü ikinci orana sahip ülkeydi. Türkiye zor yaşanılacak bir yerdi,servetin en adaletsiz paylaşıldığı ülkeydi.Doğruydu.İstanbul,35 dolar milyarderini yaptığı ev sahipliğiyle bu alanda 7.sıraya çoktan oturmuştu bile..
-The World Justice Project’in (Dünya Adalat Projesi) Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi’nde de Türkiye 99 ülke arasında 59.sıradaydı.Açık devlet kategorisinde 69.hükümetin hesap verebilirliğinde 72.,temel haklarda 78. Olmasının nedeni olarak ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar ve özel hayata müdahale olarak gösteriliyordu.
-Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin 2014 Yolsuzluk Algı Endeksi’inde 175 ülke arasında puanı en çok düşen ülke Türkiye’ydi.Türkiye endekse göre 20 yıldır yolsuzlukla mücadelede yerinde sayıyor.
Bu kuruluşların raporları,17/25 Aralık operasyonunun bir yargı darbesi olmadığını belgeliyor.
Yolsuzluk ve rüşveti tetikleyen faktör denetimsizliktir.
Bu kuruluşların yayınladığı raporlar Türkiye’deki yolsuzluk,rüşvet,gelir dağılımındaki adaletsizlikleretartışılmaz bir ayna tutuyor..İsteyen istediği kadar övünsün,inkar etsin,iftira desin yolsuzluk ve rüşvet iddialarına; hamasetin nasıl dış politikada geçerliği yoksa;ekonomik övünmenin de yeryüzünde böbürlenmenin bir geçerliliğinin olmadığını gösteriyor.
Yeryüzünde demokratik kamuoyunun Türkiye üzerinde yayınladığı haberleri ve açıklamaları,ülke içinde ki iddialarla örtüşmesi tesadüf olmasa gerek.
Darbelerle toplumun bütün her kesimini bir süre susturabilirsiniz ama ilelebet bunu sağlayamazsın;hele bu çağda,hem de internetin ve sosyal medyanın sınır tanımadığı,toplumsal sorunların küreselleşmeyle birbirine geçtiği süreçte..
Bunlara müdahaleye kalkmak azgın bir nehrin önüne baraj yapmaya benzer.
Çoğulcu,katılımcı, Çağdaş Demokrasiden uzaklaşırsanız yol ileride daralır ve bu yol sizi darbecilerin yoluna çıkartır.
İsterseniz bu yolda ilerlemeye devam edin.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025