Mehmet TIRAŞ
Erdoğan erken seçim diyen muhaliflerine bir tarihte ‘yenilen güreşçi güreşe doymaz’ diyordu..
Şimdi 1 Kasım’da seçim yapılması konusunda 7 Haziran seçimlerinin üzerinden üç ay geçmeden, koalisyon hükümetlerine karşı çıktığı için; erken seçim kararı aldı ama Erdoğan şunu bilsin ki, bir daha yenilgi tattıracağız ona.!
Türkiye siyasal tarihinin en erken seçimini yapıyor.
Erdoğan,AKP hangi partiyle koalisyon kurarsa kursun 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonundan kurtulamazdı, bunu bildiği için erken seçime götürdü ülkeyi yargılanmamak için..
Hani sandıktan çıkan sonuca demokrasi gereği herkes kabullenmek zorunda diyordunuz?
Hani sandık demokrasinin namusydu!
Hani Milletin iradesi her şeyin üstündeydi?
Muhaliflerin seçmeni aşağılanmasına göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalılara,Necip Türk milleti gereken dersi veriyordu?
Şimdi AKP’nin parti müftüsü ve hukukçu anayasa profesörü AKP’yi iktidardan düşürenlere “ırgatlar”,”döküntü” diye aşağıladıkları, sizi 13 yıl iktidara taşıyan aynı millet değil mi?
Milletin iradesiyle geldiler ama milletin iradesiyle gitmemek için, her türlü demokratik değerleri Ve teamülleri yok sayarak tekrar seçime gitmeye karar verdiler.
1 Kasım erken seçim kararının alınmasının arka planını irdelediğimizde;7 Haziran seçim sonuçlarına giden süreci ve Erdoğan’ın hayalleri nasıl yok oldu bunun izini sürelim.
Erdoğan’ın birinci yanlışı 2010 yılından başlayarak AB’den uzaklaşıp dinci,ırkçı ve mezhepçi bir yolu seçerek, Müslüman Kardeşlerin yoluna girmesi ve Mursi ile Suriye’de Sünni bir ittifak yapmaya kalkması.
Benim neslimi bozdular dindar nesil yetiştireceğiz demesi.
Reyhanlı’da 52 Sünni vatandaşım şehit oldu demesi.
Kemal Kılıçdaroğlu Alevi ama Aleviyim diyemiyor diyerek meydanlarda Kılıçdaroğlu’nu yuhalatması.
Yargı kararlarını yok sayarak uygulatmaması ve yargıyı yürütmeye bağlaması.
17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu kendisine yapılmak istene darbe olarak algı operasyonu yaptırması.
Çözüm sürecinin başlatıp Kürt sorununu çözeceğim diyerek yola çıkıp, oylarının düşmesi görünce barış masasını devirerek Dolmabahçe mutabakatını yok sayması..
İçinde hukuk olmayan sadece seçime dayalı bir sandık argümanı olan demokrasiyi savunur olması.
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel demesi.
Muhalefet olacak ama beni iktidardan uzaklaştırmayacak.
Kendisini zorlayan ve partisini iktidardan düşüren HDP’yi kastederek bu bir uluslararası proje partisi ve Demirtaş’ı parlatmaları tesadüf değil diyerek suçlama yapması.
HDP bizim 2023 hayalimizi yıktı.
Medya olacak ama benim hoşuma giden haber ve yorumlar çıkmayacak demeye varan çıkışları.
Kendine muhalif olan medya patronlarına vergi operasyonu yaparak, yarım asra yakın gazetecilik yapan gazetecileri işten attırması..
Daha vahimi, Cumhuriyet tarihinde ne tek parti döneminde ne de asker darbelerde oldu,ilk defa yargı mensuplarını kararlarından dolayı tutuklattırmaları.
Özel hayata müdahale etmesi alkol den şikayetçi olurken,Dolmabahçe ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetlerinden memnun olmadığını söylemesi.
Bu baskı ve birikim toplumun genç dinamik kesiminin öncülüğünde Gezi olaylarıyla patlamaya dönüştü.
Gezi olaylarında birbirleriyle yan yana gelmeyen on binleri bir araya getirdi; bu insanlar ne istiyor diye dinleme zahmetine katılmadı, muhalefeti ve medyayı sindirme ve baskı yollarını seçti. Gezi direnişinde 11 kişi polis kurşunlarıyla öldü. Polisleri kahraman ilan etti destan yazdılar dedi.Aynı polisleri 17/25 Aralıktan sonra hainlikle suçlayarak paralel devletin polis diyerek tutuklattı.
Demokratik hakkını kullanmak için gösteri hakkını kullanan toplumun her kesimi darbeci, uluslararası bir proje diye yaftalamaya başladı. Artık Erdoğan’ın nezdinde bir tek askerler darbeci değil.
Yargı olacak ama bana dokunmayacak,kararları bana uzanmayacak ve beni sorgulamayacak.
Ortadoğu politikasının Suriye iç savaşıyla duvara toslaması, hiç beklenmedik sınırımızda Suriye Kürtlerinin bir mermi atmadan Rojova’da bir statü kazanarak; 970 kilometre sınırımızda belirleyici bir güç olacağının işaretlerini verirken;Erdoğan’a kulislere yansıyan bilgilere göre Suriyeli Kürtlerin bir devletleşmeye doğru adım attıkları anlatılınca, Erdoğan: dört yüz bin nüfusu olandan devlet mi olur diyor,halbu ki Lüksemburg’un nüfusu 350 bin.
İkinci yanlışı Kobani’de İŞİD’e karşı Türkiyeli ve Suriyeli Kürtlerin savaşması karşısında Erdoğan İŞİD’in yanında yer alması ve Kobani düştü düşecek diye açıklaması ,hem de iştahlı bir şekilde avucunu ovuşturarak söylemesi,İŞİD neyse bizim için PYD’de odur demesi,koalisyonm güçleirini PYD’nin yanında yer alırken, Kürtleri birleştirmekle kalmadı Türkiye’deki demokrasi güçlerini de Kürtlerin yanına itti.
1 Kasım Erken seçim kararı almasında Erdoğan yukarıda da belirttiğimiz gibi hangi partiyle AKP koalisyon kurmak istediyse 17/25 Aralık karşısına çıktı, bu da Erdoğan’ı tedirgin etti, tek çıkış yolu olarak erken seçime zorladı ülkeyi.
Erdoğan artık hukuka dönemez, yargının tarafsız ve bağımsız işlediği an da 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvetten dolayı haklarında istinat edilen suçlardan dolayı isimleri geçen kişiler, kendilerini sanık sandalyesinde görecekler bunların içinde Erdoğan’ın oğlu da var.
Ama şunu bilsin ki Erdoğan 1 Kasım seçim sonuçları nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, siyasal yaşamının en zor günleri onu bekliyor. Toplumun yüzde 60’nı karşısına alan bir kişi bunun üstesinden gelemez, uluslararası konjonktürde buna müsait değil.
Bu sıcağa kar dayanmaz.
Seni tekrar yeneceğiz ve başkanlık hayalini yok edeceğiz çünkü biz bir halkız.
Hedefimiz seçmen olarak 1 Kasım’da HDP’yi meclisin üçüncü partisi yapıp;AKP’nin oylarını da yüzde 40’ın altına düşürmek olmalı.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025