Mehmet TIRAŞ
Başta Erdoğan ve tayfası YSK’ya yaptıkları siyasi baskı sonucu İstanbul Büyük şehir belediye başkanlık seçimini yenileme kararı almasını şöyle savunmuşlardı;oyların nasıl çalındığına dair elimizde görüntüler var bunu kamuoyu ile paylaşacağız, herkes görecek diye günlerce açıklamalar yaptılar canlı yayınlarda kameralar karşısında ama,üzerinden bir ay geçmesine rağmen hala Erdoğan ve Yıldırım oyların çalındığını iddia ettikleri görüntüleri yayınlamadılar..
Açıkça söylüyoruz ellerinde öyle bir görüntü falan yok ve külliyen yalan, biz Erdoğan’ın ve tayfasının buna medyası da dahil böylesi yalanlarına yabancı değiliz..
Ve alışığız..
Gezi olayları 2013 yılında oldu polis şiddetinden kaçarak camiye sığınan gezi direnişine katılan insanlar için Erdoğan ;mabetimizde içki içtiler, ayakkabıları ile dolaştılar bu vandalların yaptıklarnın elimizde görüntüleri var ve yayınlayacağız diye açıklama yaparken;caminin müezzini ben din adamıyım yalan söyleyemem camiye sığındılar ama, içki içtiklerini görmedim diyerek Erdoğan ve tayfasını yalanlayınca..Müezzin yalancı şahitlik yapmadığı için başka bir camiye sürdüler, daha sonra bir haber sitesinde okudum müezzini işten uzaklaştırmışlar.
Ellerinde görüntüleri olduğunu iddia ettikleri ikinci asparagas bir yalanı daha hatırlatalım yeri gelmişken.
O meşhur Kabataş İskelesinde başörtülü bacımızı ve bebeğini arabasında tartakladılar,yüze yakın deri pantolonlu üstü çıplak erkekler başörtülü bacımızın üzerine idrarlarını yaptılar yalanı vardı.
Bu yalan haber üzerine İstanbul emniyeti,polis istihbarat örgütü Kabataş İskelesi ve etrafında günlerce tam iki bin 500 görüntü izlediklerini hatta yollar, caddeler bir tarafa sokakları da izlediklerini ve böyle bir görüntüye rastlamadıklarını açıkladılar.
Kabataş yalan haberini yapan tetikçinin asparagas haberini,hükümet yanlısı bir başka tetikçi Cem Küçük yalan diye açıklayınca; Erdoğan ve onun yandaş havuz besleme elemanları süt dökmüş kedi gibi oldular,o gün bugündür bu konuyu hiç gündeme getirmezler.
Bu Kabataş yalanı ve mabetimizde içki içtiler elimizde görüntüleri var yalan haberini Erdoğan’ın tetikçisi sözde gazeteci geçinen Akp’nin eski milletvekili Mehmet Metiner’e bir kanalda canlı yayında sordular;tetikçi gerdan kırarak kendine bir çeki düzen verip, devlet adamı edası ile sorumluğumuz var elbette elimizde görüntüleri var ama,biz sorumluluğumuz gereği toplum kesimleri arasında infilak yaratacak, sosyal bir çatışmalara neden olur diye yayınlamıyoruz dedi.Bu kadar pişkin yalan söylüyorlar bunlar.
YSK kararının destekler babında Erdoğan ve Yıldırım’ın oylarımızı çaldılar, elimizde kamera görüntüleri yalanı da ellerinde patladı.
Eğer böyle bir görüntü olsun ellerinde anında medyaya servis ederler ve 7 gün 24 saat, yandaş kanallarında dönüşüme sokarlar.
Binali Yıldırım’a bir önerimiz var oylarınızın çalındığına dair elinizde olan görüntüleri,rakibi ile çıkacağı televizyon kanalında moderatöre versin ve yayınlatsın.Bu kadar basit.
Binali Yıldırım’ın 16 Haziran 2019 Tarihinde rakibi YSK’nın Saray’ın baskısı sonucu sandık darbesi ile mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu ile televizyon programına çıkmasını, nasıl okumalıyız?
Akp’nin 16 yıllık rakipleri ile televizyona çıkmama geleneğini Yıldırım’ın Erdoğan’a rağmen çıktı diyebilir miyiz?
Erdoğan’ın 23 Haziran’da İstanbul’da yapılacak seçime yönelik iddialı açıklamalar yapmıştı ve 39 ilçede miting yapacağını söylüyordu.
Erdoğan’ın sahadan çekilmesi bunlar hayra alamet olmasa gerek.
Bizim görüşümüz Binali Yıldırım’ın rakibi ile TV programına çıkması, Erdoğan’ın talimatı olmadığı kanısındayız.
Gelin Binali Yıldırım seçim çalışmaları üstünden biraz fikir jimnastiği ve empati yapalım;Yıldırım seçimi kaybetmiş bir aday ve tekrar kazanmak için de her türlü riski göze alacak çünkü, kaybedeceği bir şey yok ve televizyon programına çıkmaz, seçimi kaybederse bir de bu soru ile niye başını ağrıtsın,tartışmadan kaçtın korktuğun diye.
Devam edelim, Yıldırım 31 Mart’ta rakibinden gelen ısrarla televizyonda tartışalım önerisini kabul etmemişti,hatta kendisinin tek başına vereceği bir karar olmadığını söylemişti,seçim sonucu rakibi ile TV’ye çıkmaması kazandırdı mı? Yok.
Erdoğan, hatırlarsanız 31 Mart seçimlerinde Ankara’da Mhemet Özhaseki’yi de, Mansur Yavaş ile televizyona çıkmasına izin vermemişti Özhaseki istemesine rağmen.
Yani Binali Yıldırım’ın Rakibi ile TV programına çıkması Erdoğan’a rağmen aldığı bir karar gibi gözüküyor!.
Yıldırım ve Akp’ 31 Mart seçimlerine göre çok farklı bir seçim yürütüyor,İmamoğlu’nun ekonomik vaatlerine nereden vereceksin diye karşı çıkarken şimdi;içinde şu da yok denmeyecek 26 maddeden oluşan bir ekonomik paket açıkladı,birde beka ve muhalefeti illet-zillet, terörist ilan eden iftira suçlamalarına da son vermiş gözüküyorlar.
Binali Yıldırım’ın ilçelerde miting yapmaması da manidar..Dikkat ederseniz Yıldırım esnaf ziyaretleri yapıyor Akp’ye yakın yandaş memur-sen,Hak-iş gibi sarı sendikacı kuruluşlarla kapalı salon toplantıları düzenliyor ve seçim çalışmaları çok sönük geçiyor.
Yışldırım’ın Medyada kendini destekleyen kanallardan çok, muhalif olan kanallara yönelmesi üç defa FOX TV’yi çıkması, İsmail Küçkükaya’yı da moderatör olarak önermesi, spontane bir karar olmasa gerek!.
Yıldırım seçimlerde yalnızlığı oynarken Rakibi ise adeta gittiği yerlerde binlerce insanlar karşılıyor ve yoğun ilgi görüyor;bunun somut örneği İmamoğlu’nun Trabzon, Ordu ve Giresun gezisi deyim yerinde ise, insanlar sel olup aktılar, Yıldırım’ın Diyarbakır ve Urfa ziyaretleri tam tersine dağ fare doğurdu.
Bir başka dikkatten kaçan Yıldırım’ın hiç bir MHP teşkilatı ile toplantı yapmaması ve MHP’lilerin örgüt olarak Yıldırım’ın seçim çalışmalarında yanında olmamaları, başka bir sıkıntının işaretini veriyor.
MHP’nin mitili İstanbul’a atacağız deyip sonradan Binali Yıldırım ile Kürdistan tartışmalarına girmesi, Cumhur ittifakın öyle sözle sahaya yansımadığını gösteriyor.
Yıldırım’ın seçim çalışmalarına seçimden sorumlu genel başkan yardımcısı ve İstanbul il örgütünün dışında Milletvekillerinin yanında bulunmaması ,yalnızlığa terk edilmiş gibi.
Erdoğan’ın sahadan çekilmesi Binali Yıldırım’ın kendisini dinlememesi ve kendisine karşı,muhalefetin tarafsız ol diye gösterilen sert tepkiler,bir de kamuoyu araştırma şirketlerinin verileri Erdoğan’a böyle bir karar almaya yönelttiği yönde.
Ekrem İmamoğlu’nun en az iki puan önde gözükmesi ve seçimin yenilenmesine, Akp’nin kendi seçmeninin üçte birinin seçimin iptal edilmesini inandırıcı bulmadığını söylemesi, kolay hazmedilecek bir hadise değil.
Gerçi Erdoğan’da Binali Yıldırım’da seçimin iptal edilmesinin hiç bir ciddi gerekçesi olmadığını adı gibi biliyorlar ve oylarımızı çaldılar,elimizde görüntüler sözlerine kendileri de inanmıyorlar.
Kim inanır ki Allah aşkına aynı zarftan çıkan dört pusulanın üçünün doğru, birinin yanlış olduğuna?
İşin garip yanı sandık sayım sonuç cetvelini tutan ve ıslak imza tutanağını imzalayan aynı kişiler ama,Büyükşehir Belediye Başkanlığı pusulasında hile yapmışlar.
Bunu insan aklının alması mümkün değil.
Yazıyı bir öngörümüzle bitirelim; eğer ciddi bir katakulli olmazsa Binali Yıldırım’ın seçimi kaybetmesi değil kazanması mucize olur.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025