Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi Türk-iş Genel başkanı Ergün Atalay’ın Çalışma Bakanı ile Kamu işçilerinin toplu-iş sözleşmesi imzasında mikrofonun acizliğine uğrayarak ağzından kaçırdığı: ”Uzasa işi karıştıracağız en azından kapattım” sözü üzerine tartışmalar gündeme oturmuş durumda..
İşçileri sattı, bu sözleşme, günler önce sarayda imzalandı gibi değişik farklı görüşler havada uçuşsa da, ben işin ücret boyutunda değilim.
Ben Türkiye’de sendikal sistemin sorgulanmasından yanayım.
Türk-iş, işçileri memnun eden bir sözleşme yapsa idi çok iyi bir sendikacılık mı, yapmış olacaktı?
Bir de şuna açıklık getireyim Türk-iş’in başında kim olursa olsun mevcut başkandan farklı bir şey yapmazdı, yapamazdı.
Türk-iş, İşçi sınıfı ile Burjuvazi arasında sınıf mücadelesi vererek ortaya çıkmış, sivil itaatsizliğe dayalı bir örgüt değil, derin devlet tarafından devlet kontrolünde 1952 yılında kurdurulmuş bir sendikadır. Türk-iş’in kuruluşu ile Türkiye’nin NATO’ya girişinin aynı tarihe rastlaması da manidardır.
Türk-iş’in ilkelerinde sınıf ve kitle sendikacılığı, sınıf dayanışması, çalışanların demokratik hakları için demokrasi ve hukuk mücadelesi, siyasi iktidarlara baskı kuran, örgütsel potansiyelini ve üretimden gelen gücünü kullanarak grev ve genel grev çağrısı yapan bir misyonu yoktur.
Türk-iş devletle özdeşleşmiş bir sarı sendika olduğu kanısına varan ve devletin rotasından çıkmadığı için, Türk-iş’ten ayrılarak bir grup demokrat sendikacı 1967 yılında DİSK’i kurdular.
Geçmişte Türk-iş’te Genel Başkanlık yapmış Seyfi Demirsoylar, Halil Tunçlar,Şefket Yılmazlar,Bayram Meraller ne yaptıysa, Ergün Atalaya’da onu yapıyor, Atalaya’a gösterilen tepkiyi de anlamış değilim.
Türk-iş asker darbelere destek vermiş, hatta 12 Eylül darbe hükümetinin kabine üyelerinden birisi Çalışma Bakanı Türk-iş genel sekreteri Sadık Side’ydi. Sadık Side hem Türk-iş Genel sekreterliğini hem de darbe hükümetinde çalışma bakanlığını bir arada yürüttü.
Sadık Side darbeci Generallere; 12 Eylül darbesi ile kapatılan , yöneticileri tutuklanarak idamla yargılanan DİSK’in mal varlığına el konulmasını ve Çoçuk Esirgeme Kurumuna devredilmesini önerir; darbeci generaller bu öneriye karşı çıkarlar ortada böyle bir yargı kararı yok diye.İşte Türk-iş böyle bir sendikal geleneği temsil eden konfederasyondur.
Türk-iş başkanının konuşmasından yola çıkarak muhalif olan eski sendikacıların konuşmalarını dinliyor ve okuyorum; toplu-iş sözleşme sürecini konuşuyorlar ama, sendikal sistemi sorgulamıyorlar?
Neden, sendikacılar sendikal sistemi sorgulamazlar, çünkü bu sendikal sistemden onlarda yıllarca nemalandılar, nemalanıyorlar.
25 yıl petrol sektöründe sendikalı bir işçi olarak çalışmış 25 yıl da Türk-iş’e ayda 20 dolar yılda ise 240 dolar, 240x25=6.000 bin dolar aidat ödemiş bir işçi emeklisiyim. 23 yıllımı sendikal sistemi sorguladığımdan ve ödenen işçi aidatların peşine düşmüş, tehdit edilmiş, PKK’lıkla suçlanmış kongrelerde konuşturulmamış birisiyim.
Türkiye’de 12 Eylül askeri darbesinden sonra generaller Türk-iş’in desteğini alarak sendikalar kanunun da; köklü değişiklik yaptı bunlardan birisi işçilerin yönetime katılmasının önünü kesen “delege sistemini” getirerek, işçilerin sendikal yönetime katılmasının önüne duvar ördüler.
Darbeci Generaller, iş veren tarafından İşçilerin bordolarından tahsil edilerek sendikaların hesabına ödenen; sendikal literatürde adına Çek-Of sistemi denilen sistemi kaldırmaya kalktı; dönemin Türk-iş Genel Başkanı Şevket Yılmaz hemen bir basın toplantısı düzenleyerek, böyle bir karar alırlarsa 82 anayasasına destek vermeyeceklerini açıkladı.Dabeci generaller Türk-İş’in talebini bir şartla kabul ettiler, 82 Anayasasına destek vermeleri halinde bu yasayı çıkartmaktan vaz geçeceklerini .. Türk-iş ‘te bunu kabul etti.
12 Eylül asker darbesinden önce binlerce işçinin katılımı ile kapalı spor salonlarında Şube yönetimini bir fiil direk işçiler seçiyordu.. işçiler aralarında genel merkez delegelerini belirliyor; isteyen işçi kurullara aday olabiliyordu kadar canlı kongreler yapılırdı ki o sağ-sol çatışmalarının ortamında, işçiler ödedikleri aidatları konu bile etmezlerdi, çünkü sendikalar işçilerin ödedikleri aidatları yayın organlarında yayınlarlardı ve sendikalarda böyle bir saydamlık vardı.
Delege sistemi getirerek binlerce işçinin katılımı ile yapılan şube kongreleri artık, en fazla yüz veya 150 delege ile şube kongreleri yapılmaya başlandı, delege olmayan işçiler kurullara aday olmadığı gibi isterse kongrede divan başkanlığı delege olmayan işçileri salonda, kongreyi izlemelerine bile müsaade etmeme yetkisi getirildi.
Delege sisteminden sonra sendikalar işçilerin ödediği aidatların nasıl değerlendirildiği konusunda hiç bilgi vermemeye başladılar.
Bu delege sistemi sendikal harekette sendikal bürokrasiyi doğururken, sendikacılıkta geçim kapısı oldu.Sendika genel başkanlığına ve konfederasyon koltuğuna oturan sendikacılar siyasette ikbal arar oldular ve milletvekili olmak için sendikaları atlama tahtası olarak kullandılar.
Üç işçi konfederasyonun başkanlarının milletvekili olmak için ilgi duydukları partilerden, nasıl sıraya girerek milletvekili oluklarını da hatırlatalım yeri gelmişken.
12 Eylül’den sonra parlamentoya onlarca sendika kökenli milletvekili girdi, hatta Hak-iş Genel Başkanı Necati Çelik çalışma bakanı oldu ama, hiç bir sendika kökenli milletvekili delege sisteminin değişmesi için yasa önergesi vermedi.
Neden vermediler çünkü, kendileri de bu sistemden yaralanarak buralara geldiler. Nepotizm sendikalarda da çok yaygın bir uygulamadır.
Türk-iş ve Hak-iş bir gün olsun iş cinayetleri konusunda bir basın açıklamasında bulunduğunu , hükümete bu cinayetleri durdurun diye çağrı yaptığını duydunuz mu?
Bu ülkede her gün 5 işçi iş kazası altında hayattan koparılırken,7 işçi sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor..
On altı yıllık Akp’e iktidarında 21 bin işçi cinayet ekonomisi sonucu yaşamını kaybetmiş, buna 2019 yılının ilk 7 ayında iş cinayetlerinde ölen 1004 işçi dahil değil.
Sendikal sistem böyle kaldıkça değişen hiç bir şey olmayacak.
Siyaet bu ülkede nasıl bir rant ise, Sendikal sistem de sendikacılar için bir geçim kapısı olarak sürecek.
Türkiye hala askeri dabecilerin çıkarttıkları anayasa ile yönetilmiyor mu bazı maddeleri değişse de, bu sendikal sistemi de kapsıyor.
Nasıl YÖK üniversitelere devlet adına ayar veren bir kurum ise; Türk-iş’te işçi ile sendikalar arasında dalga kıranlık görevini yapan bir devlet sendikasıdır.
Sendikacılar neden Türkiye’nin AB’ye girmesine destek vermiyorlar?
AB’de sendikacılık bir meslek değil seçilmiş hizmet veren bir görev iken, bizde ise sendikacılığı meslek haline getirip,sendikacılar sendikaları geçim kapısı yaptılar.
Türk-iş evrensel anlamda işçi sınıfının bir örgütü olmadığı gibi;gerçek özgürlüğün sahibi olan işçiler de, işçi sınıfının evrensel kültüründen uzak olduğu gerçeğini de kabul etmeliyiz.
Türk-iş başkanı kendisine yöneltilen eleştirelere bunlar işçiler değil, yüzde doksanı teröre destek verenler demesi,tam da sarayın sendikacısıne yakışır cinsten.
Türk-iş Başkanının S-400’ leri gündeme getirmesi toplu-iş sözleşmesi ile ne alakası var,bu da devletçi sarı sendikanın konjoktürel çıkışı olsa gerek.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025